WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten de evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Bunların yanında yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmekde değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....

    Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”(TMK. Mad. 174/2). Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası ve tazminat davalarında artık yeni vakıalara dayanılması yeniden kusur dağılım ve derecesinin tespit edilmesi mümkün değildir. Hakim, kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka ve tazminat taleplerini buna göre karara bağlayacaktır. Boşanmaya ilişkin kararda tarafların kusuruna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, davalıya bir kusur yüklenemez ve kusura ilişkin koşul gerçekleşmediğinden; tazminatlara da karar verilemez (TMK.md.174/1- 2)....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının nafaka talebinin reddine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davacı tarafça tazminat miktarlarının düşük olduğu ve nafakanın reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda her ne kadar, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre davacının nafaka talebi reddedilmiş ise de; sosyal ve ekonomik durum araştırmalarının usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. "...Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

    boşanmaya yol açan olaylarda davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı değerlendirildiğinden boşanma sonucu maddi hakları zarara uğrayacak olan ve en azında eşinin desteğini yitirecek olan davacının maddi tazminat talebinin yukarıda belirtilen esaslara göre kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerkeçesiyle her iki davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemece kabul edilen ve...

      Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacının ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı yararına geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

        mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine yönelik temyizinin incelenmesine gelince; a-Mahkemece yapılan tahkikat ve toplanan delillerle , boşanmaya yol açan olaylarda davalı kocanın eşini bıçakla tehdit ettiği, davacı kadının da tanıdığı bir kısım kişileri azmettirerek kocasının dövülmesine ve bıçaklanmasına neden olduğu, davacı kadının eşine oranla daha fazla kusurlu bulunduğu kabul edilerek boşanmaya ve belirlenen bu kusur durumunun sonucu olarak davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            Durum böyleyken erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmadığı gerekçesiyle davacı kadının maddi tazminat (TMK. m.174/1) talebinin reddi doğru görülmemiştir. 3-Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Boşanmaya neden olaylarda davacı kadının kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki diğer koşullar değerlendirilerek yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.12.2015 (Prş.)...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın kadın olduğunu, bu nedenle kadın yararına maddi manevi tazminat ve nafaka takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, karşı tarafın mal rejimi talebi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu