"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7/56 sayılı kararında da ayrıntıları açıklandığı üzere, zorunlu müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hakkında kurulan mahkumiyet hükmü kendisine tebliğ edilinceye kadar temyiz hakkı bulunacağından, yokluğunda verilen hükmü 04.07.2012 tarihinde tebellüğ eden suça sürüklenen çocuğun annesinin verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenmişse de suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde onsekiz yaşını doldurmuş olması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 12/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda, on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet hakkının koruma altına alınması nedeniyle, atılı suçun mağdurunun anne ile baba olduğu, çocuğun babasının ölü, annesinin ise sağ olduğu anlaşıldığından velayeti kendisinde olan annesinin davaya katılma hakkının bulunduğu, Buna ilaveten; 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 22 inci maddesi ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen 9 uncu maddesinde yer alan "Haklarında korunma, bakım veya barınma tedbiri kararı alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait sosyal hizmet kuruluşlarına yerleştirilmiş olan çocukların, yüksek yararları gözetilmek kaydıyla, eğitimleri...
nun Tepecik'teki adresine götürüp orada tanımadığı bir şahsa sattığını öğrendiğini söylediği suça sürüklenen çocuğun annesinin ise 04.06.2014 tarihli celsede olay tarihinde oğlu ile birlikte kaldıkları müştekinin evine yeni taşındıklarını, boya yapıldığı için eşyaların kapının önünde olduğunu, televizyonu hurdacının aldığını fakat daha sonra geri aldıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun arkadaşı ... ile annesinin beyanında geçen hurdacının açık kimliklerinin tespit edilerek tanık olarak beyanları alındıktan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller çerçevesinde suça sürüklenen çocuğun hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
daha önce ne tür ilaçlar kullandığını, kendisinin neden haberinin olmadığını sorduğunu, karşı davalının ve ailesinin hiçbir cevap vermediğini, karşı davalının annesinin ''Pınar 2- 3 gün kafasını toplasın'' diyerek kızlarını götüreceklerini söylediğini, karşı davacının çocuğunu emzirmesi karşılığında izin verdiğini, ancak bir kaç saat sonra karşı davacının annesinin arayarak çocuğu bırakıp gittiklerini söylediğini, karşı davalının bu tarihten sonra da müşterek konuta bir daha dönmediğini, çocuğunu da arayıp sormadığını, son olayın akşamında çocuğun tekrar rahatsızlandığını, o gece hastanede bir gün gözetim altında tutulduğunu, çocuğun anne sütüne muhtaç olması nedeniyle karşı davacının eşini aradığını ancak karşı davalının çocuğa halası ve babaannesi baksın dediğini, bu olaydan sonra karşı davacının bir daha karşı davalıyı aramadığını, bu süreçte karşı davacının annesinin de rahatsızlandığını, karşı davacının hem çocuğu hem annesi ile ilgilenmesinden dolayı işini aksatmak zorunda kaldığını...
in cevap dilekçesinde; boşanmadan sonra yaşı küçük olan çocuğu annesinin yanında ziyaret ettiğini, çocuğun annesinin kendisine haber vermeden Antalya'yı terk ettiğini, hukuki mesnetten uzak olan kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı ...'in birleşen dava dilekçesinde; davalı ... ile boşandıklarını, boşanma ilamına ortak çocuk ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun suç konusu motosikleti annesinin satın aldığını savunması karşısında,suça sürüklenen çocuğun annesinin beyanına başvurulduktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; I-Mağdurun suça konu motosikleti sokağa park ettiğini iddia etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 142/1-e maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, II- Suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 142/1-b ve 31/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı verilmeden, TCK'nın 31/3. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, müvekkilinin boşanmadan sonra çocuğu için sürekli maddi destek sağladığını, parasının büyük bir çoğunluğunu çocuğun ihtiyaçları için eski eşine gönderdiğini, müvekkilinin Türkiyeye nadiren geldiğini, oğlunu ihmal etmediğini, oğlunun ihtiyaçlarını karşıladığını, çocuğun ihtiyaçları bakımından önceki dönemlere göre önemli ve esaslı ölçüde bir değişiklik bulunmadığını, davacı ve dava dışı annenin ekonomik durumlarında kötüleşme olmadığı gibi müvekkilinin ekonomik durumununda da iyileşme olmadığı, talep edilen yardım nafakası artırım talebinin reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
kalmasının çocuğun menfaatine olacağını belirterek Hira Nur'un velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bugüne kadar babalık görevini yerine getirmeyip müvekkilinin tek başına çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, müşterek çocuğun gerek eğitimi devam ederken gerekse de yaz tatillerinde müvekkilinin yanında kaldığını, çocuğun okul adresinin aynı zamanda müvekkilinin anne - babasının ikamet adresi olup davacının müşterek çocuğun sanki kendisi ile birlikte kalıyormuşçasına izlenim yaratmak istediğini belirterek davanın reddine, davacının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2015 tarihli, 2010/539 Esas, 2015/437 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği Mağdurenin beyanlarının ayrıntılı olduğuna, yönlendirme sonucu bu şekilde beyanda bulunmasının mümkün olmadığına, kararın bozulması gerektiğine ilişkindir. B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Mahkemenin delilleri eksik değerlendirdiğine, mağdurenin babası ile aynı celsede dinlenilmesinden dolayı beyanlarının sağlıklı alınamadığına, olayın intikalinden sonra mağdurenin annesinin velayet davası açtığına, bu bakımdan taraflar arasında olay öncesinde husumet bulunmadığına, kararın bozulması gerektiğine ilişkindir. III....