Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, annesiyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği, babasıyla duygusal iletişiminin bulunmadığı uzman tarafından bildirilmiştir. Böyle olmakla birlikte uzman, raporunda, babanın, bakım ve eğitim yönünden şartlarının anneye göre daha iyi olduğunu, babayla duygusal bağ geliştirebilmesi için çocuğun velayetinin babaya bırakılmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirmiş, mahkemece de uzmanın görüşü esas alınarak velayet babaya bırakılmıştır. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. Üstün yarar belirlenirken de çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi esas alınır. Ana ve babanın istek ve tercihlerine çocukların üstün yararı ile bağdaştığı ölçüde değer verilir. Çocuğun, annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, anneyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği görülmektedir. Babanın koşullarının daha iyi olması, velayeti ona bırakılması için tek başına yeterli bir sebep değildir....

    Ancak; Suç tarihinde nüfus kaydına göre 11 yaşında olan suça sürüklenen çocuğun, alınan 14/06/2013 tarihli ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna göre yaşının 17 olduğunun tespit edilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun yaşının düzeltilmesi halinde annesi ile arasında 12 yıldan az bir süre olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin yaşının düzeltilmesi için mahalli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması, bu hususun bekletici mesele yapılması ve annesinin yaşı düzeltildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun yaşının CMK'nın 218/2. maddesi uyarınca yaşı usulüne uygun düzeltilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Babası boşanmadan önce aynı evde yaşarlardı. Ancak boşanmadan sonra annesinin yanında kalmaya başladı ancak sürekli gidip gelirdi bu nedenle babasının kızına maddi açıdan destek olduğunu düşünüyorum.------ ile ----- aynı evde yaşıyorlardı. Bu nedenle illaki ekonomik anlamda -----destekçisiydi. ----- başka herhangi bir işte çalışmıyordu. Geçimini ------ sağlıyordu" şeklinde, -Davacı tanığı ---- beyanında;-----köylüm olması sebebi ile tanırım babası ----arkadaşımız olurdu. ----- ise ---- eşi olur. Ben bildim bileli -----evlidir. Ölene kadarda braber yaşadılar. ----- hayattayken çalışmazdı. Yalnızca ara sıra ekmek yapmaya giderdi.-----bakardı, ----- dışında bakan birisi yoktur. ----- ve iki çocuğu ile beraber aynı evde yaşardı. Çocuklarına da bakardı. Kaza olduğunda ----- çocukları küçüktü o yüzden çalışmazlardı. -----inşaat işiyle uğraşırdı. Ölmeden önce aylık 3 - 4 bin TL kazanırdı....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan mal rejimi ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan mal rejimi davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 02.11.2010 gün ve 463/769 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : boşanmadan sonra açılan katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Karşıyaka 3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanmadan sonra açılan ziynet alacağına ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanununda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/601 KARAR NO : 2019/646 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SALİHLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2018 NUMARASI : 2018/413 ESAS - 2018/949 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Salihli Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; HMK'nun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi,gereği düşünüldü; İDDİA : Davacı vekili 24.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Manisa 2.Aile Mahkemesi'nin 2012/129- 224 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını müşterek çocuk 05.01.2011 doğumlu Selçuk Rüzgar' ın...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2019/404 2021/598 DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-birleşen dosya davacısı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Çorlu 2.Aile Mahkemesinin 2014/408 esas 2016/434 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 21/03/2019 tarihinde kesinleştiğini, davalının boşanma kararından sonra müşterek çocuğu bırakıp evi terk ettiğini, çocuğun annesinin yanına gitmek istemediğini, icra ile geldiklerinde çocuğun bütün konuşmalarına rağmen ikna olmadığını, ağlayarak annesinin yanına gittiğini, mutsuz olduğunu, annesinin ailesini de doğru düzgün tanımadığını, çocuğun...

              Davalı, duruşmadaki beyanında; açılan davayı kabul etmediğini, 450 TL ücret aldığını, evli olup ekonomik durumunun kötü olduğunu beyan etmiş, ancak 100 TL nafaka ödeyebileceğini açıklamıştır. Mahkemece; boşanmadan sonra davalının yeniden evlendiği, masrafların da artış olduğu ve davalının Yeşilvadi Sır sitesinde kapıcı olarak asgari ücretle çalıştığı, ödeyebileceği iştirak nafakasında herhangi bir artış olmadığı gibi, davacı vekilinin sunmuş olduğu belgelerden tarafların ortak çocuklarının tüm tedavi masraflarının devlet tarafından karşılandığı, ilaç katkı payından dahi muaf olduğu anlaşılmakla; iştirak nafakasının arttırılması yönünde açılan davanın ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velâyeti üstlenmeye engel bir durumunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Alınan rapor, çocuğun görüşü ve diğer deliler de göz önüne alınarak, çocuğun hangi ebeveyn yanında kalmasının menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamından; mahkemece yargılama sürecinde 17.06.2016 tarihinde ve 14.10.2016 tarihinde iki rapor alındığı görülmektedir. Bu raporlar arasında çelişki mevcuttur. Zira ilk raporda, kadının 2011 yılındaki boşanmadan sonra evlenme düşüncesiyle görüştüğü bir erkek ile aynı otel odasında ve yatakta uyudukları, bu sırada 2008 doğumlu İnci’nin aynı odada bulunduğu, yapılan görüşmede çocuğun çekingen bir şekilde ayıp şeyler olduğunu ifade ettiği, bu durumun ise çocuğun cinsel kimlik oluşumunu olumsuz etkileyeceğinden bahisle velâyetin babaya verilmesi uygun görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu