Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır. Kanun, anne küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmış ise hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceği hükme bağlanmıştır (TMK m. 337/2). Soybağı kurulmayan babaya velayetin verilmesi söz konusu olamayacağına göre, küçüğe vasi atanması hususunundaki uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesinde boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuk Kayra'nın velayetinin davalıya verildiğini, çocuğuyla yaptığı görüşmelerde bir hayli mutsuz olduğunu, annesinin kendisi ile ilgilenmediğini ağlayarak anlattığını, küçüğün yanında kaldığı dönemlerde annesini sevmediğini, yanına gitmek istemediğini dile getirdiğini, boşanmadan sonra büyük çoğunluğu kendisinin yanında geçirdiğini, anne çocuğun bakım ve denetim görevini açıkça ihmal ettiğini, velayet görevini ihmal ettiğini, boşanma kararından önce ve sonra kesintisiz çocuk ile kendisinin ilgilendiğini, davalı mesleği ve yaşam tarzı nedeniyle uzun süre eve gelmemesinde ötürü çocukla ilgilenmediğini, kötü alışkanlıklarının bulunduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; halihazırda nüfus cüzdanı olmayan 19/11/2017 doğumlu Yasemin adlı çocuğun müvekkili T1 ile davalı Kazakistan Vatandaşı T4 adlı kadının evlilik dışı birlikteliğinden doğduğunu ancak Serıkbay'ın sınır dışı edildiğinden bu kez Türkiye'ye davalı kardeşi T3 pasaportu ile giriş yaptığından dolayı hastanede doğum sırasında onun pasaportu kullanıldığından çocuğun anne adının Serıkbay yerine Izbayeva olarak yazıldığını bu durumun gerçeği yansıtmadığını, çocuğun nüfus cüzdanı olmadığından mağduriyet yaşadığını, bu nedenlerle müşterek çocuğun annesinin T4 olduğunun tespitinin gerektiğini, doğum belgesinin düzeltilmesini, müşterek çocuğun babasının T1, Annesinin T4 olarak nüfusa tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar duruşmaya gelmedikleri gibi cevap da vermedikleri anlaşılmıştır....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; halihazırda nüfus cüzdanı olmayan 19/11/2017 doğumlu Yasemin adlı çocuğun müvekkili T1 ile davalı Kazakistan Vatandaşı T4 adlı kadının evlilik dışı birlikteliğinden doğduğunu ancak Serıkbay'ın sınır dışı edildiğinden bu kez Türkiye'ye davalı kardeşi T3 pasaportu ile giriş yaptığından dolayı hastanede doğum sırasında onun pasaportu kullanıldığından çocuğun anne adının Serıkbay yerine Izbayeva olarak yazıldığını bu durumun gerçeği yansıtmadığını, çocuğun nüfus cüzdanı olmadığından mağduriyet yaşadığını, bu nedenlerle müşterek çocuğun annesinin T4 olduğunun tespitinin gerektiğini, doğum belgesinin düzeltilmesini, müşterek çocuğun babasının T1, Annesinin T4 olarak nüfusa tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar duruşmaya gelmedikleri gibi cevap da vermedikleri anlaşılmıştır....

    velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....

      İstinaf incelemesine gönderilen dosyada, davalı vekilinin ibraz ettiği vekaletnamede çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasını takip etmek için özel yetki bulunmadığı, evveliyatla bu hususta vekile (Çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davası için özel yetki taşıyan) vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini sunması için kesin süre verilmesi (HMK m. 77), bu süre içinde özel vekaletname verilmez veya davalı asil yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise vekil tarafından yapılan işlemlerin yapılmamış sayılacağının ihtar edilmesi ve tebligatların bu ikinci halde davalı asile yapılmak sureti ile davalı asile (özel yetkiyi içeren) vekaletnamesi bulunmayan avukat tarafından yapılan işlemleri kabul edip etmediği yönünde beyanda bulunması, beyanda bulunmaz ise vekil tarafından yapılan işlemlerin yapılmamış sayılacağının ihtarını içerir tebligat yapılmasından sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline...

      , suça sürüklenen çocuğun kanuni süre geçtikten sonra ileri sürdüğü temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 02.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemesinin 2017/127 Esas 2017/144 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanmadan sonra tarafların tekrar barışıp 2017- 2021 yılları arasında imam nikahlı olarak hayatlarına devam ettiklerini, 2021 yılının başlarından itibaren tarafların fiili olarak ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının, müşterek çocuklara ve müvekkilinin ihtiyaçlarını, bakım ve giderlerini karşılamaktan vazgeçtiğini ve yaklaşık 6 aydır müşterek çocuklara hiçbir maddi katkısının olmadığından müşterek çocuklardan Tarkan Kürü için aylık 4.000TL, müşterek çocuk Mesrure Kürü için aylık 3.000TL, müşterek çocuk Deniz Kürü için aylık 2.000TL, müşterek çocuk Yağmur Kürü için de aylık 1.000TL nafakanın hüküm altına alınmasına ve nafakaların bundan sonra her yıl Tüik'in belirlediği Üfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı olarak Adana 8....

        UYAP Entegrasyonu