Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın dünyaya geldiğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını ve küçüğün velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanmadan dolayı annenin soyadı ile çocuğun soyadının farklı hale geldiğini, "w" harfinin varlığının yanlış sözlü ve yazılı anlatıma neden olduğunu ileri sürerek 24.06.1998 doğumlu ...'ın soyadının annesinin soyadı olan Güçler şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile Adil Elawad'ın evliliklerinden ...'ın doğduğu, davacı ... ile Adil Elawad'ın Ankara 11....

    Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunludur.Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyecektir. (TMK m. 27) ."...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davanın Çocuğun İsminin Değiştirilmesi ve Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) davasında; davacı taraf; hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf başvuru talebinde bulunmuştur....

    Çocuğun annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, annesiyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği, babasıyla duygusal iletişiminin bulunmadığı uzman tarafından bildirilmiştir. Böyle olmakla birlikte uzman, raporunda, babanın, bakım ve eğitim yönünden şartlarının anneye göre daha iyi olduğunu, babayla duygusal bağ geliştirebilmesi için çocuğun velayetinin babaya bırakılmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirmiş, mahkemece de uzmanın görüşü esas alınarak velayet babaya bırakılmıştır. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. Üstün yarar belirlenirken de çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi esas alınır. Ana ve babanın istek ve tercihlerine çocukların üstün yararı ile bağdaştığı ölçüde değer verilir. Çocuğun, annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, anneyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği görülmektedir. Babanın koşullarının daha iyi olması, velayeti ona bırakılması için tek başına yeterli bir sebep değildir....

      Aile Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2020/791 Esas 2021/73 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 15/04/2021 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 01/12/2014 doğumlu müşterek çocuğu Nehir DENİZ'in velayetinin davacı anneye verildiğini, baba ile şahsi münasebet tesisi düzenlendiğini, boşanma dava tarihinden bu yana müşterek çocuğun yaşam şartlarının değiştiğini, müşterek çocuk Nehir Deniz'in şuanki yaşam şartlarının kötü durumda olduğunu, velayet sahibi annenin müşterek çocuğa karşı gerekli ilgi ve özeni göstermediğini, müşterek çocuğun kendisine ait bir odası bulunmadığını, annesi ve anne annesinin çalışması sebebiyle müşterek çocuğa 15 yaşındaki dayısının baktığını, davalı ve ailesinin Afyonkarahisar da yaşamaktayken, kişisel borçları ve ilişkileri sebebiyle müşterek çocuğun üstün yararı gözetilmeksizin, müvekkiline haber dahi verilmeden müşterek çocuğu kaçırarak Antalya'ya taşındıklarını, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını, müvekkiliyle müşterek çocuğun...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, tarafların boşandıktan sonra müşterek çocuğun menfaati için tarafların birlikte vakit geçirdiklerini, tatile dahi gittiklerini, müşterek çocuğun davalı ile kaldığını, tüm bakım ve ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, çocuğun her şeyi ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkilinin müşterek çocuğun psikolojisi, eğitimi ve öğretim hayatı için tüm çabayı gösterdiğini, müşterek çocuğun da babası ile birlikte kalmak istediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/23 KARAR NO : 2022/54 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/319 ESAS, 2020/74 KARAR DAVA KONUSU : VELAYET KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 05/12/2016 tarihinde boşandıklarını, 2010 doğumlu müşterek çocuk Defne'nin velayetinin davalı babaya verildiğini, ancak müşterek çocuğun boşanmadan itibaren fiilen anne yanında kaldığını, tüm bakım ve ihtiyaçlarının anne tarafından karşılandığını, çocuğun bu şekilde 3 yıldır annesinin yanında kaldığını, davalı babanın söz vermesine rağmen yeterli maddi...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜMLER : Beraat, red Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 31.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1 maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 07.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin duruşmada alınan ifadesinde sanık hakkında şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu