WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun suç konusu motosikleti annesinin satın aldığını savunması karşısında,suça sürüklenen çocuğun annesinin beyanına başvurulduktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; I-Mağdurun suça konu motosikleti sokağa park ettiğini iddia etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 142/1-e maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, II- Suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 142/1-b ve 31/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı verilmeden, TCK'nın 31/3. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup iddiaların doğruluk payı olmayan soyut ve temelsiz söylemler olduğunu, müvekkilinin ebeveyn ilişkisinde otorite kurmak için sergilediği tutum dışında çocuğuna gösterdiği fiziksel veyahut psikolojik şiddetten bahsetmenin mümkün olmayacağını, ikinci evliliğinden olan çocuklarından sonra küçüğün ikinci plana itildiği iddiasının da soyut olup kabulünün mümkün olmayacağı gibi aksine kıskanma ihtimaline karşı müvekkilinin doğumdan sonra küçük ile daha çok ilgilenmeye çalıştığını, küçüğün boşanmadan sonra sürekli baba tarafından annesi ile yaşamaması konusunda baskı ve yönlendirmeye maruz kaldığını, küçüğün babanın yanından her gelişinde annesine ve çevresine daha hırçın ve agresif tutumlar sergilediğini, iddia edildiği şekilde müvekkilinin oğlunu kovmasının da söz konusu olmayıp küçüğün yaşının artması ve ergenlik çağına girmesiyle asi davranışlar sergilediğini ve annesinin onayına sunmadan kararlar...

    Ancak; Mağdurun evine geceleyin saat 4:00 sularında girerek, önce yatak odasından mağdurun kızına ait cep telefonunu alıp devamında, evin mutfak çekmecelerini karıştıran sanığın çıkardığı sesleri duyan, mağdurun annesinin, mağduru uyandırdığı, bu arada sanığın pencereden atlayarak kaçtığı, Mağdurun 4.3.2011 tarihli verdiği ifadesinde annesinin sanığı elinde bıçak olduğu halde görüp müdahale edemediğini söylediğini, annesinin hali hazırda vefat ettiğini, bıçağın da mutfaklarından alınmış olup halen kayıp olduğunu beyan etmesi; sanığın ise suça konu telefonun ilk kullanıcısı olarak olay tarihinden 2 gün sonra kullanmaya başladığı ve mahalleden soyadını ve açık kimliğini bilmediği ... isimli bir şahıstan bedel ödemeksizin alıp ve 3-4 gün kullandığı yönünde savunmada bulunması karşısında; öncelikle sanığın savunmasında gecen ... adli kişinin açık kimliği tespit edilip gereğinde konu hakkında beyanı alınıp sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki...

      Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, müvekkilinin boşanmadan sonra çocuğu için sürekli maddi destek sağladığını, parasının büyük bir çoğunluğunu çocuğun ihtiyaçları için eski eşine gönderdiğini, müvekkilinin Türkiyeye nadiren geldiğini, oğlunu ihmal etmediğini, oğlunun ihtiyaçlarını karşıladığını, çocuğun ihtiyaçları bakımından önceki dönemlere göre önemli ve esaslı ölçüde bir değişiklik bulunmadığını, davacı ve dava dışı annenin ekonomik durumlarında kötüleşme olmadığı gibi müvekkilinin ekonomik durumununda da iyileşme olmadığı, talep edilen yardım nafakası artırım talebinin reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      kalmasının çocuğun menfaatine olacağını belirterek Hira Nur'un velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bugüne kadar babalık görevini yerine getirmeyip müvekkilinin tek başına çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, müşterek çocuğun gerek eğitimi devam ederken gerekse de yaz tatillerinde müvekkilinin yanında kaldığını, çocuğun okul adresinin aynı zamanda müvekkilinin anne - babasının ikamet adresi olup davacının müşterek çocuğun sanki kendisi ile birlikte kalıyormuşçasına izlenim yaratmak istediğini belirterek davanın reddine, davacının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir....

      Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2015 tarihli, 2010/539 Esas, 2015/437 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği Mağdurenin beyanlarının ayrıntılı olduğuna, yönlendirme sonucu bu şekilde beyanda bulunmasının mümkün olmadığına, kararın bozulması gerektiğine ilişkindir. B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Mahkemenin delilleri eksik değerlendirdiğine, mağdurenin babası ile aynı celsede dinlenilmesinden dolayı beyanlarının sağlıklı alınamadığına, olayın intikalinden sonra mağdurenin annesinin velayet davası açtığına, bu bakımdan taraflar arasında olay öncesinde husumet bulunmadığına, kararın bozulması gerektiğine ilişkindir. III....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesinde; davalı ... ile Ankara 9. Aile Mahkemesinin 29.12.2006 tarih, 2006/84 E. ve 2006/1393 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk Umutalp`in velayetinin kendisine verildiğini, davalı babanın 2012 yılından sonra ortak çocuk ile hiçbir iletişiminin olmadığını, çocuğun babasını tanımadığını, soyadlarının farklı olmasından dolayı günlük işlemlerde sorunlar yaşadıklarını, çocuğun da annesinin soyadı ile farklı soyadlarına sahip olmasını sorun haline getirdiğini, çocuğun ruhsal gelişimi ve manevi bütünlüğünün korunması için ortak çocuğun soyadının kendi soyadı olan ‘Yıldırım’ olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiş, Ankara 18....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesininin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22.02.2022 (Salı)...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TMK'nun 321. maddesi uyarınca çocuğun babasının soyadını alacağına ilişkin düzenlemenin emredici nitelikte bulunduğunu, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, annenin velayet hakkı nedeniyle böyle bir dava açamayacağı gibi dilekçede ileri sürülen iddiaların hukuki bir dayanağının olmadığını, çocuğun soyadının değiştirilmesi ve daha sonra velayetinin yeniden babaya verilmesi halinde bu kez de babanın çocuğun soyadını değiştirmek isteyeceğinden, böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliğini zedeleyeceği gibi böyle bir uygulamanın çocuğun ruh sağlığı üzerinde de çok derin ve etkili tramva yaratacağını belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu