Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak " eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup, kanun koyuca tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Maddesinde; "Boşanan eşler , bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. (Değişik ikinci fıkra: 31/3/2011- 6217/19 md.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2016 günü temyiz eden davalı... vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Noterliği'nin 30 Aralık 2002 tarihli ve ... yevmiye no'lu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının kızı ... satıldığını ve aynı tarihte zilyetliğinin de teslim edildiğini, taşınmazı davacının kızı ile evli iken birlikte satın aldıklarını, eski eşi ile ayrı yaşadığı sırada davacının 17/02/2009 tarihinde muvazaalı olarak konutu adına tescil ettirdiğini, boşanmadan sonra da bu evde oturmasında haksız bir işgalin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mülkiyeti davacıya ait olan taşınmazda davalının boşanmadan sonra oturmasının haksız işgal olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen boşanmadan sonra açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 4.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi KARAR Dava, eşler arasında, boşanmadan sonra açılan katkı payına dayalı alacak davasına ilişkin olup, AİLE MAHKEMESİ SIFATI İLE DAVAYA BAKILMIŞTIR. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, TMK'nın 173/3 maddesi uyarınca, boşanan kadının, kocasının soyadının kullanması izninin kaldırılması istemine ilişkindir....
Eşi Osman Ulusoy'dan 31/03/2005 tarihinde boşanan sanığın, eşinden dolayı aldığı sağlık karnesini iade etmeyerek kullandığı ve katılan ... 1.349,77 TL zarara uğrattığı iddiası ile açılan kamu davasında, mahkemece; sanığın eşinden boşandıktan sonra oğlu ...’un üzerinden sağlık karnesi çıkarma imkanının bulunduğu, boşanan eşinin sağlık karnesini kullanamayacağını anlayınca oğlu ... üzerinden sağlık karnesi aldığı, bu nedenle sanığın suç işleme kastının olmadığı, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmesine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 23/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, “davacının boşandıktan sonra da, eşinin soyadını kullanmasına izin verilmiş” tir. Gerekçe olarak “tarafların boşanmalarına ilişkin kararla ortak çocuklarının velayetinin davacıya bırakıldığı, ilköğretim ve lise çağında bulunan çocukların soyadının, annelerinin soyadından farklı olmasının, çocuklar için telafisi imkansız sorunlara sebep olabileceği, bu sebeple davacının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasında menfaatinin bulunduğu” gösterilmiştir....
İptale konu düzenleme daha sonra bu kez kanun koyucu tarafından 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve anılan (c) bendini değiştiren 4956 sayılı Kanunun 23. maddesiyle benimsenerek, sigortalının evli olmayan/boşanan/...... kalan ...... çocuklarına ...... aylığı bağlanabilmesi için “geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak” şartı, “bu Kanun ile diğer ...... Kanunları kapsamında çalışmama, bu Kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almama” olarak değiştirilmiş, aynı zamanda 46. maddenin 2. fıkrasına da “Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan ...... çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” cümlesi yeniden eklenmiştir....