Davacı kadına boşanmadan sonra 2016 yılında yaklaşık bir yıl sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 2021/6643 Esas, 2021/11634 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında sigortalı olan babası sağdır. Belirtmek gerekir ki sosyal güvenlik hakkı anayasal bir hak olup, ölen muris hak sahibi babadan dolayı bağlanan ölüm aylığının, kız çocuğun boşandığı eşi ile salt fiilen birlikte yaşamasına ilişkin tespit ve boşanılan eşin desteğini almak aylık kesilmesi için yeterli değildir. Zira kanun koyucu salt desteği yeterli görse idi eşitlik ilkesi uyarınca boşanılan eş dışında gayri resmi üçüncü kişi ile birlikte yaşamayı ve onun desteğini almayı da düzenler ve aylık kesilmesi gerektiğini belirtirdi....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın boşanmadan önce aile konutu niteliğinde bulunduğu boşanmadan sonrada davalının bu yeri terk ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, her ne kadar Türk Medeni Yasasının 177. maddesi gözönünde bulundurularak yetkisizlik kararı verilmişse de, bu maddeye göre boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığı, oysa ki; somut olayda boşanmadan sonra açılan ayrı bir davanın söz konusu olmadığı, açılan boşanma davasına karşı cevap dilekçesiyle birlikte karşı talepte bulunulduğu, H.Y.U.Y.'nın 14 ve 203. maddeleri gözönünde bulundurulduğunda, asıl davanın açılmış olduğu mahkemenin asıl davaya karşı açılan karşılık davaya bakmaya da yetkili olduğu gözönünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığın asıl davanın açıldığı Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ziynet eşyası alacağı ve boşanmadan sonra açılan manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davacının boşanmadan sonra açılan manevi tazminata dair talebi kabul edilmiş, ziynet eşyası alacağı talebi ise reddedilmiştir. Mahkemece, sadece maktu peşin harç ve başvurma harcının tamamlattırılmasına karar verilmiştir. Davacı yararına hükmedilen manevi tazminat 10.000 lira olduğuna göre, bu değer üzerinden binde 68.31 oranında alınması gereken nispi karar ve ilam harcının hesaplanıp, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, devletin harç kaybına yol açacak şekilde bu yönde hüküm tesis edilmemiş olması doğru bulunmamıştır. Bu yön temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın dikkate alınmak zorunda olup, belirtilen husus dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde verilen karar doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayanılarak başlatılan takipte, boşanmadan sonra müşterek çocuğun borçlu baba yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarının borçlu baba tarafından karşılandığını, bu nedenle nafaka ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını açıklayarak icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece; borç doğurucu işlemden sonra ve takip tarihine birkaç ay kala borçlu ile 3.kişinin anlaşmalı olarak boşanmak için mahkemeye başvurdukları, boşanmanın tüm mali sonuçları hakkında anlaştıkları, 3.kişinin boşanmadan sonra eşinin soyadını taşıma hususunda mahkemeden izin aldığı, mernis kaydına göre borçlunun haciz yapılan adreste göründüğü, haciz tutanağı içeriği ve davacı 3.kişinin yasal mülkiyet karinesinin aksini kesin ve inandırıcı delillerle 2011/732 2011/7004 ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
in karar tarihinden sonra ergin olması nedeniyle, lehine hükmedilen iştirak nafakasının ergin olduğu tarih itibariyle kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanılan delillerden, davalı erkeğin reddedilen boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa sebep olduğu, bu nedenle boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı erkekten kaynaklı bu kusur davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından davacı kadının manevi tazminat (TMK m. 174/2) isteğinin reddine karar vermek gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın boşanmadan sonra açılan nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin davasında adli yardımdan faydalandığı için alınması gereken harcın, davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, davacının nafaka bedellerini ödediğini, davalının boşanmadan sonra 4- B kapsamında çalışmaya başladığını, babasına ait otelde sigortalı aktif çalışan olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yine iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kaldırılmasına, aksi takdirde indirilmesine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, sadece davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Manevi Tazminat- :İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/321 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 05.04.2016 (Salı)...