Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Ancak TMK 181. maddesinde "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış ölüme bağlı tasarruflarla, kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunu ispatlaması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır." hükmüne yer vermiş olup, bu hüküm gereğince ölen eşin mirasçılarının davayı takip etmek istemeleri mümkündür....
NO:5/F Kocasinin/Kayseri adresinde yapılan haciz sırasında borçlunun haciz mahallinde bulunmadığı, borçlunun işyeri faaliyetine 31/12/2019 tarihinde son verdiği, bir süre işyerinin boş kaldığına ilişkin tanık anlatımlarının da örtüştüğü ve Karizma isminin araç sektöründe fazlaca kullanılıyor olması ve sunulan vergi levhası, e-yoklama fişi, kira sözleşmesi, esnaf ve sanatkar sicil tasdiknamesi gereğince mahkemece dava kabul edilmişse de; borçlunun ticari faaliyetini kendi yazılı beyanı ve e-yoklama fişinden de anlaşıldığı üzere 31/12/2019 tarihinde işyerini boşaltarak terk ettiği, yine dosya içerisindeki e-yoklama fişinde davacının nezdinde yapılan yoklamada çok kısa bir süre sonra 20/01/2020 tarihinde aynı faaliyet alanında (oto elektrik bakım-onarımı) işe başladığının tespit edildiği, mülk sahibi ile de 15/01/2020 tarihinde kira sözleşmesi düzenlendiği görüldüğünden, Yargıtay 8....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Manevi Tazminat (Boşanmadan Sonra Açılan) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen .... Aile Mahkemesinin 2010/941 esas, 2012/956 karar sayılı dava dosyasının eklendikten sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.27.03.2014 (Per.)...
Aile Mahkemesinin 2004/1503 E. - 2005/1491 K. sayılı ilamıyla eşinden boşandığı, boşanma kararının temyiz edilmeyerek 13.09.2006 tarihinde kesinleştiği, davacının babasının 20.01.2014 tarihinde vefat ettiği, 27.02.2014 tarihli tahsis talebiyle davacıya aylık bağlandığı, kuruma yapılan ihbar üzerine düzenlenen inceleme raporuyla boşanan eşlerin fiilen birlikte yaşadıklarına kanaat getirilerek aylığın 21.03.2015 tarihinden itibaren kesildiği ve 22.02.2014 – 21.03.2015 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen aylıklar sebebiyle davacıya 11.814,19 TL. Borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Kurum denetmenince düzenlenen inceleme raporunda; tarafların boşandıktan sonra da resmi adresleri olarak görünen “Atatürk Mah. Atatürk Cad. Şafak Sit....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2013 ESAS-KARAR NO : 2009/938-2013/1095 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının, boşanmadan sonraki boşanma sebebiyle maddi tazminat (TMK m. 174/1) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) isteği, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava niteliğinde olup, davalının cevap süresinden sonra ileri sürdüğü zamanaşımı def'ine davacının karşı koymamış bulunmasına göre, bu taleplerin zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, dava dilekçesinde kendisine ait takıların boşanmadan sonra davalıda kaldığını, davalının ziynetlerini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan Türk Medeni Kanununun 174. maddesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi-Manevi Tazminat KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 30.11.2017 gün ve 2016/23377-2017/13669 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Dava, boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat isteğine yöneliktir....