Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalıya gerekçeli kararın tebliği için düzenlenen tebligat mazbatasında tebliğ memurunun imzası bulunmadığı için yapılan tebliğ geçersizdir (Tebligat Kanunu m. 23). Açıklanan sebeple davalıya gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliği ile davalı yönünden temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2016 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı vekili Av. ...'ye ait vekaletname dosyada bulunmamaktadır (HMK m. 74/1). Adı geçen vekile vekaletnamesini sunması için süre verilmesi, sunduğu takdirde dosyaya konulması, aksi halde gerekçeli kararın davalı asile tebliği ile asil yönünden de temyiz süresi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.15.03.2016(Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAHLİYE ,ECRİMİSİL,AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torbalı 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.10.2010 gün ve 247-386 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bulut tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Yanlar arasında görülen Torbalı 2. Asliye ve Hukuk Mahkemesinin 04.10.2007 tarih 2006/4-2007/378 kararının keşinleşme şerhini içeren bir örneğinin ilgili merciinden istenilmesi anılan karar örneği evraka eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddi tazminat takdir edilirken; tarafların ekonomik ve sosyal durumu, yükümlünün ödeme gücü, alacaklının boşanmadan önceki yaşam standardı , eşlerin yaşı ve yeniden evlenme olasılıkları, evlilik süresi, kusurlu davranışların şiddet ve yoğunluğu gibi ögelerin birlikte değerlendirilmesi ve hakkaniyete uygun bir miktara hükmedilmesi gerekir. Bütün bu değerlendirme ögeleri göz önüne alındığında; kocanın boşanmadan sonra oluşabilecek sosyal statüsünün kadına göre olumsuz etkilenme olasılığının daha az olduğu; mevcut ve beklenen zarar olarak fazla etkilenmeyeceği anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak koca yararına hükmedilen maddi tazminat fazla olmuştur. Yerel mahkeme kararının maddi tazminat bakımından kadın lehine bozulması gerektiği düşüncesiyle, değerli çoğunluğun bu yöne ilişkin onama görüşüne katılmıyorum....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat - :İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde Almanca öğretmeni olduğunu, eşinin izin vermemesi nedeniyle evlilik süresince çalışmadığını, yine kendi adına kurulan Batu Dekarasyon adlı işyerini eşinin zarar uğrattığını ve borçları kendisinin ödemek zorunda kaldığını ve eşinin zorlaması sonucu annesi adına kayıtlı taşınmazlara ipotek tesis edildiğini, bunların kaldırılması için dava açtığını, tüm bu olaylar nedeniyle maddi zarara uğradığını " ileri sürerek davalıdan 100.000 TL. maddi tazminat istemiştir....

              tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak " eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup, kanun koyuca tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

                Anılan 56'ncı maddede yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

                  Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin takip borçlusunun huzurunda yapıldığı, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, icra müdürlüğü tarafından sehven İİK’nun 99. maddesinin uygulanmasının ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı, haczin yapıldığı konutta borçlu ile alacaklının boşanmadan önce birlikte oturdukları, boşanmadan sonra borçlunun burasını uzaktan akrabası olan üçüncü kişiye 26.08.2005’te satıp, ardından sözleşme ile kiralayarak oturmaya devam ettiğini iddia ettiği, mahcuzların sonradan alınan yeni eşyalar olduğunun kanıtlanamadığı, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğü“ gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesinde, davalı ile Almanya Mahkemelerinin kararı ile boşandıklarını, boşanmadan dolayı yoksulluğa düştüğü gerekçesiyle 1000 TL yoksulluk nafakasının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, Almanya Mahkemelerince verilen boşanma davasının 05.06.2010 tarihinde kesinleştiğini, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 20.04.2012 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanmadan sonra açılan, yoksulluk nafakası talebine ilişkin olup, dava 20.04.2012 tarihinde açılmıştır. Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş, 05.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu