Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/02/2020 tarih ve 2019/759 Esas 2020/60 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı T1 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 hakkında Adana 12.İcra Müdürlüğünün 2019/15223 Esas sayılı dosyası ile nafaka alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen icra emrinde nafaka başlangıç tarihinin dava tarihi olan 30.01.2019 olduğunu, ilamın kesinleşme tarihinin ise 04.09.2019 olduğunu, ancak İcra emrinde 04.09.2019 tarihine kadar nafaka hesap edilmesi gerekirken 30.09.2019 ve 30.10.2019 tarihlerinide kapsayacak şekilde fazladan talepte bulunulduğunu, nafaka başlangıç tarihinin 30.01.2019 tarihi olup tahakkuk edecek ilk nafakanın 28.02.2019 tarihi olması gerektiğini, toplamda...

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; davalıdan 06.12.2010 tarihinde kesinleşen ilamla boşandığını, davalı ve velayetleri davalı anneye bırakılan ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalara mahsuben ortak çocukların özel okul masrafları ile davalının bazı masraflarını karşıladığını, davalıya ödenmesi gereken nafaka borcundan fazlasını ödemesine karşın davalı tarafından ... ... 21. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4187 esas sayılı dosyası ile nafakaların eksik ödendiği gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatıldığını belirterek, 101.181,50 TL nafaka borcundan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesi gereğince tazminat istenilmiştir. Mahkemece babalığın tespiti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm çocuk için hükmedilen nafaka yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece müşterek çocuk için dava tarihinden geçerli olmak üzere 200 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Talep edilen nafaka evlilik dışında dünyaya gelen çocukla ilgilidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, aylık 300,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile nafaka artırım dava tarihi arasında geçen süre zarfında tarafların sosyal ekonomik durumu, davalının belirlenen gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarında ciddi bir değişiklik olmamıştır. Bu nedenle mahkemenin artırım talebinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, Alacaklı tarafından başlatılan nafaka ilamına dayalı ilamlı icra takibinde, borçlunun nafaka borçlarının ödendiğinden bahisle icra mahkemesine dava açtığı, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ilama dayalı takipte borcun ödendiğine ilişkin olup, bu iddia İİK'nun 33/2. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Davacı borçlu nafaka bedellerini banka kanalı ile ödediğini ileri sürerek ödeme belgelerini sunmuştur. İbraz edilen ödeme belgelerinin incelenmesinde; ödemelerin bir kısmının nafaka açıklaması ile yapılmadığı ancak takip konusu yapılan 10 yıllık dönem içerisinde hükmedilen nafaka ve bu nafakanın katlarına tekabül eden pek çok ödemenin bulunduğu sabittir....

        Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır. Nafaka alacaklısı (davacı) isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilecek, isterlerse davalının ikametgahı mahkemesinde (HUMK 9.madde - HMK 6.madde gereğince) dava açabileceklerdir. Dosyanın incelenmesinde; nafaka alacaklısı davalının dava tarihinde yerleşim yeri adresinin " İskenderun " olarak kayıtlı bulunduğu, ekonomik ve sosyal durum araştırmasının da bu adreste yapıldığı, bu itibarla davanın yetkili nafaka alacaklısı davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

        Nafaka alacaklısı erkeğin ve nafaka yükümlüsü kadının dava tarihindeki yerleşim yerinin Kızıltepe ilçesi olması nedeniyle, davacı tarafça yetkili mahkemede dava açıldığı, mahkemece davalının yetki itirazı reddedilip işin esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de; 28.11.1956 gün ve 15 E.- 15 K.sayılı YİBK göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Ayrıca; nafaka alacağı dava tarihinde muayyen ve muaccel olmadığından, nafaka davaları sonucu verilen karar inşai mahiyette olup, karar oluşmadan nafakanın istenebilir hale gelmesi düşünülemeyeceğinden, faize dava tarihinden itibaren hükmolunamaz. Bu açıklamalara göre, davacı-davalının karşı davanın kabulünü istinaf etmekle kadın yararına hükmedilen nafakaya uygulanan faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiği kabul edilerek, mahkemece " ....yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" şeklinde yazılı, faizin dava tarihinden itibaren uygulanacağı şeklinde anlaşılan hükmünün kaldırılarak, dairemizce düzeltilmesi gerekmiştir....

        Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz. Nafaka alacaklısı, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden yardım nafakası talep edemez....

        DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine nafaka alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, takipte hesaplanan alacak miktarının gerçek borcu yansıtmadığını, müvekkilinin 2020 yılının başından itibaren davalıya banka hesap numarasına ödemeler yapıldığını, ödemelerin bir kısmının müvekkil tarafından, bir kısmının da müvekkil adına yeğeni tarafından yapıldığını, nafaka bedelinin tamamının fazlası ile ödendiğini, bir kısım ödemelerinde elden yapıldığını belirterek davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çerkezköy 2....

        UYAP Entegrasyonu