Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nafaka alacağından dolayı borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken; davalı tarafından, davacı aleyhine nafaka borcunun tahsili için yaptığı icra takip dosyası ile davalı lehine nafakaya hükmedilmesine ilişkin nafaka dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyaların, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davası, kamilen ıslah edilmiş, ıslahla Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesine dayanan "nafaka" davasına dönüştürülmüş, mahkemece de dava ıslah edilmiş haliyle görülmüştür. Buna göre uyuşmazlık ve hüküm, bağımsız nafaka isteği niteliğinde olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2013 (Pzt.)...

      Ancak; Babalık davası içinde istenen nafakalar davanın eki niteliğinde olduğundan harca tabi olmadığı gibi Türk Medeni Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir. Babalık davasının eki niteliğinde olup dava dilekçesinde yer almayan ve daha sonra istenen çocuk için nafaka isteklerinde ıslahtan ya da davanın genişletilmesinden söz edilemez. Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ödeme güçleri, çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        söze güvenerek nafaka talep etmediğini, ancak davalının sözünü tutmadığını belirterek, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Yargıtay‘ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul parası, servis ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır. Buna göre; kabul edilen nafaka arttırım miktarı aylık 600,00- TL'dan yıllık 7.200,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık sekizbin-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

        belirterek şikâyette bulunduğu, icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunmakta ise de, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."...

          Davalı erkek vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf dilekçesinde, davacı tarafın istinaf talebinin reddine, davalının ödeme gücünün üzerinde belirlenen nafaka artışının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı davasıdır. Tarafların İstanbul 9. Aile Mahkemesinin 2010/743 Esas, 2012/416 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocuk için 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 18.06.2013 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra herhangi bir nafaka artırım davası açılmadığı, aradan geçen süre, küçüğün yaşının ilerlemesi, yıllık ÜFE artışları, çocuğun üniversite hazırlık aşamasında olması hususları dikkate alındığında nafakanın aylık 400,00 TL artışla dava tarihinden itibaren 600,00 TL'ye yükseltilmesi tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyete uygun olmakla ilk derece mahkemesinin belirlediği nafaka miktarı yerindedir....

          Mahkemece, protokol tarihi ile dava tarihi arasındaki sürede işlemiş olan nafaka alacağı ile davacının protokol gereği ödemesi gereken alacak toplamının, davacıdan tahsil edilen ödeme toplamından fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Celbedilen dava ve icra dosyasından; davacı tarafından Adana 1.Aile Mahkemesinde açılan dava sonucunda tarafların boşanmalarına, davacı ...’nin davalı ...’ye 8.000 TL manevi tazminat, 25.000 TL maddi tazminat ve 19.06.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200 TL tedbir nafakası ödemesine hükmedildiği, kararın 19.11.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından ilama dayanılarak birikmiş nafaka ile yargılama giderlerinin tahsili için icra takibi başlatıldığı, dava tarihine kadar 3.426 TL nin icra kanalı ile tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, 02.11.2007 tarihinde imzalanmış protokol hükümlerinin davalı tarafından ihlal edildiğini iddia etmektedir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2020/124 ESAS 2021/11 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; küçük T7 savcılık talimatı ile kurum korumasına alındığını, Karaman 1.Aile mahkemesinin 2019/186 esas 2019/238 karar sayılı ilamıyla bakım tedbiri kararı verildiğini, aylık bakım maliyetinin 4162,45 TL olduğunu belirterek TMK 'nun 364 ve 366 maddeleri uyarınca kurumca yapılan ödemenin nafaka yükümlüsü davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Emran cevap dilekçesinde; davanın reddini talep ettiğini, fahiş miktarda nafaka talep edildiğini belirtmiştir....

            UYAP Entegrasyonu