Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2017/3910 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka ve 2016 Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ait nafaka borcunu ödenmediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Nafaka borcunu ödememe suçunun oluşabilmesi için, icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş en az bir nafaka borcunun bulunması gerektiği cihetle, şikayete konu icra dosyasında icra emrinin borçluya 18.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, icra emrinde, birikmiş nafaka alacağı ile birlikte, cari nafaka alacaklarının da talep edildiği, 14.09.2017...

    Alacaklı 25/07/2019 tarihinde başlattığı örnek 4- 5 ilamlı takiple 19/07/2009- 19/07/2011 tarihleri arasında işlemiş nafaka alacağının tahsilini talep etmiştir. İcra emri 29/07/2019 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir. Birleşen 2019/630 E. Sayılı dava dosyası incelendiğinde ; dava tarihinin 01/08/2019 olduğu, borçlunun hesaplanan faize itiraz ederek icra takibinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Birleşen 2019/646 E. Sayılı dava dosyası incelendiğinde; dava tarihinin 05/08/2019 olduğu, borçlunun borcun 15.000,00 TL sinin ödendiğini , ödeme listesini ibraz ettiklerini bildirerek takibin kısmi itiraz yönünden durdurulmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi ekindeki ekstreler incelendiğinde ödemelerin takip öncesi döneme ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Asıl 2019/626 E....

    DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı ile İzmir 7.Aile Mahkemesinin 2011/1128 Esas-2011//1245 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalıya verildiğini ve ayda 300.-TL nafaka ödenmesine, nafaka miktarının her yıl %20 oranında artırılmasına karar verildiğini, keza 30.01.2015 tarihinde işten çıkarıldığını, bu nedenle aylık 620.-TL olan nafaka miktarının aylık 300....

    Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz. Nafaka alacaklısı, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden yardım nafakası talep edemez. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine boşanma ve nafakanın arttırılmasına ilişkin ilama dayalı olarak nafaka alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda nafakanın arttırılması talepli dava tarihinden takip tarihine kadar 3.600 TL nafaka ve faizi talep edilmesi gerekirken icra emrinde nasıl hesap edildiği anlaşılamayan 120 aylık nafaka talep edildiğini, bu hesabın yanlış olduğunu, işlemiş faizin fazla olduğunu ve yaptığı 1.550 TL ödemenin nafaka miktarından düşülerek takip başlatılması gerektiğini belirterek icra emrinin iptalini talep...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2021/417 ESAS-2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 5....

      DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takibe konu nafaka borcunun vekil edeni tarafından fazlasıyla ödendiğini belirterek, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili asıl dava cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazının yerinde olmadığını, önceki takibin Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/247 Esas, 2017/388 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, kararın kesinleştiğini, derdest bir takipten bahsedilemeyeceğini, takibi açan alacaklının da davalı olmadığını, davacı tarafın müşterek çocuğun reşit olması sebebiyle nafaka alacağının bulunmadığını, bu alacağın da ancak dava dışı müşterek çocuk Buğra Okhan tarafından talep edilebileceği yönündeki iddianın da yasal olmadığını, davacı babanın dava dışı müşterek çocuk Buğra Okhan'ın reşit olmasına rağmen eğitimi devam ettiği için nafaka ödemeye devam ettiğini, bu sebeple de dava dışı müşterek çocuğun yardım nafakası için dava açmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı 16/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile Kayseri Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/89 Esas, 2017/46 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, bu dava sonucunda tarafına 500,00TL nafaka bağlandığını, bu nafaka ile ilgili Nazilli İcra Müdürlüğünde 2019/2953 Esas sayılı dosya ile icra takibi başatıldığını, davalının nafakayı icra yoluyla ödediğini, değişen ekonomik koşullar ve hayatın pahalılaşması, artan enflasyon nedeniyle paranın alım gücündeki düşüş göz önüne alındığında yaklaşık 3 yıl önce bağlanan nafakanın oldukça düşük olduğunu, dava tarihinden itibaren aylık nafaka miktarının 750,00 TLye çıkarılmasını, enflasyon oranınca her yıl düzenli arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, davalı lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin nafaka bedelini ve bazen de nafaka bedelinden fazla miktarda parayı davalı hesabına yatırdığını, nafaka bedelleri ödenmesine rağmen davalının 7 aylık nafaka bedeli olarak 10.500,00 TL nafaka bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, 2012 yılı 1 ve 8. aya kadar 7.000,00 TL nafakanın yatırıldığını, haksız yere icra takibi yapıldığı, davalının sadece 3.500,00 TL nafaka alacağı kaldığını, fazla yatırılan nafaka bedelinin tespiti ile davalının alacağı olan 3.500,00 TL nafaka bedelinden mahsubunu, asıl alacak miktarı olan 7.000,00 TL üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesini ve icra takibinin durdurulmasını, icra takibinin 10.500,00 TL asıl alacağı ve faizi yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş,...

        UYAP Entegrasyonu