Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....

    dan ayrı ayrı aylık 200'er TL yardım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere davalılardan alınarak davacı kuruma ödenmesine; nafaka miktarının her yılın sonunda üfe oranında artırılmasına; davalı ... yönünden yardım nafakası talebinin reddine; karar verilmiş, hüküm davalılar Yusuf, Nazire ve Emine tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı kurum bakımında olan Yüksel Pınar için davalı kardeşlerden yardım nafakası istemine ilişkindir. Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır....

      Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 21/03/2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, eldeki nafaka artırım davası 11/05/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma yazılarına göre, davacının ev hanımı olduğu, geçimini babası ve kız kardeşinin sağladığı, kira ödemediği, nafaka yükümlüsü davalının ise ... isimli işyerinde işçi olarak çalıştığı, 1040 TL maaş aldığı, aylık 750 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        Takip dayanağı ayrı yaşama hakkına dayanılarak açılan nafaka davasında dava tarihinden itibaren davacı ve çocuk için ayrı ayrı nafakaya hükmedildiği, takibe kadın ve çocuk için hükmedilen birikmiş ve işleyecek nafaların konulduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/70 E. - 154 K. sayılı kararı ile nafaka miktarlarının arttırıldığı, arttırlmış nafaka miktarları üzerinden takibin devam ettiği, ......

          bir aracının bulunmadığını, ödemiş olduğu nafakanın, ulaşım, konaklama ya da Çeşme'de ev tutmasına engel olduğunu, birikmiş nafaka ve aylık nafaka maaşından icra yoluyla kesildiğini, kızının Trabzon'da annesi ile birlikte, kendisine üzerine kayıtlı olan evde kira vermeden oturduklarını, kızının 3 yıldır üniversite sınavlarına girdiğini ve herhangi bir üniversite kaydının bulunmadığını, üniversite öğrencisi olduğuna dair bir kanıtın olmadığını, birikmiş nafaka, aylık nafaka, ihtiyaç kredileri, kredi kartı borcu artan ev kirası, elektrik, su, yakıt, telefon, ulaşım, konaklama, mutfak ve yaşam ihtiyaçlarını dahil karşılayacak durumda olmadığını belirterek; aylık 1.548,00- TL eğitim yardım nafakasının davanın açıldığı tarihten itibaren kaldırılmasına, uygun görülmemesi halinde aylık yardım nafaka miktarının azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2023 NUMARASI : 2023/25 ESAS 2023/453 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, boşanma kararı müşterek çocuk Hanife'nin velayetinin tarafına verildiğini, 200,00 TL nafaka takdir edildiğini, müşterek çocuğun halen ilkokul 4....

          Tüm dosya kapsamına göre, TMK' nın 177.maddesine göre nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun düzenlendiği, bu düzenleme ile zayıf durumda bulunan nafaka alacaklısının koruma amacı taşıyan genel bir yetki kuralı getirildiği, kanun koyucunun genel yetki kuralı getirmekle davacıya seçimlik hak tanıdığı, buna göre davacının isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde isterse HMK 9.maddesindeki davalının ikametgah mahkemesinde dava açabileceği anlaşılmıştır. Yargıtay 3 Hukuk Dairesinin 20212/17022- 21728 E.K sayılı ilamıyla nafaka davalarında yetkinin kesin yetki olmadığı belirtildiğinden ve dosyamızda da davalı tarafından usulünce verilmiş bir yetki itirazı talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme resen yetkisizlik kararı veremez....

          Devlet Hastanesinde çalışmaya başladığını, davacının ekonomik desteğine ihtiyacı olmadığını belirterek, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının başlangıçta sabit geliri olmadığı için nafaka bağlandığını, daha sonra davalının çocuklarının velayetini alabilmek için çalışmaya başladığını, şu ana dek hiç nafaka ödemeyen davalının amacının açılacak ceza davalarından kurtulmak olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının nafaka bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başladığı ve halen de çalışmaya devam ettiği, davalının maddi durumunun nafaka bağlandıktan sonra daha iyi hale geldiği, davacının ekonomik durumunun nafaka bağlandıktan sonra nafaka artırımını gerektirecek düzeyde bir değişmenin olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.TMK.nun 197.maddesi gereğince ayrı yaşamada haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....

            Buna göre; red edilen nafaka indirim miktarı aylık 394,00- TL'dan yıllık 4.728,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla red edilen nafaka indirim miktarı yıllık sekizbin -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, red edilen nafaka indirim miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, red edilen nafaka arttırım miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacı-davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takipte talep edilen nafaka alacağının ödenmesi nedeniyle nafaka borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamında; takipte talep edilen nafaka alacağının takipten önce itfa edildiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu