Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilkokula giden bir çocuk iken nafaka arttırımı dava ve karar tarihi itibariyle (halihazırda da) lise öğrenimine geçmiş ve ergenliğe girmiş olup, ergenliğe girmiş ve liseye giden bir çocuk ile ilkokula giden bir bir çocuğun gereksinimleri ve giderleri arasındaki farklar dikkate alındığında talep edilen 1000 TL nafaka makul ve yerinde olduğu, buna rağmen ilk derece mahkemesinden davacı Sami Yusuf AKÇALI lehine 200 TL olan iştirak nafakasının arttırımı istenmiş olup, nafaka 1000 TL olacak bir arttırım talep edildiği, ancak mahkemenin günümüz koşullarını görmezden gelerek yanızca 300 TL'lik bir arttırım yapıp AYLIK 500 TL iştirak nafakasına hükmettiği....

ve aylık nafaka miktarının alacaklı vekilinin talebi ve icra müdürünün eksik inceleme ve araştırma sonucu vermiş olduğu hukuka aykırı karar ile müvekkili aleyhine hükmedilen aylık nafaka miktarı 2.152,98 TL olarak belirlendiğini, nafaka miktarının artırılması konusunda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında, gerekçeli kararın kesinleştiği tarih esas alınarak artırılmasının esas olduğunu, şikayet olunan tarafça ÜFE artış oranının yanlış hesaplandığını, icra müdürlüğü tarafınca da eksik inceleme ile karar verilmesi suretiyle müvekkilinden fazladan para tahsil edilmesine sebebiyet verildiğini, icra müdürlüğü tarafınca düzenlenen nafaka hesap raporları incelendiğinde müvekkilinin ödemesi gereken aylık nafaka miktarının haksız ve hukuka açıkça aykırı bir şekilde her ay 2.258,23 TL olarak belirlendiğini, Bu nedenlerle alacaklı vekilinin 03/02/2021 tarihli talebine istinaden icra müdürlüğü tarafınca 09/02/2021 tarihli tensip tutanağının ve düzenlenen haksız nafaka hesap raporlarının iptaline...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan artış miktarlarının fahiş olduğunu, davanın öncelikle reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/41 Esas 2018/76 Karar sayılı dosyası ile müşterek çocuklar Berk Atakan Yavuz ve Rahmi Yavuz'a velayeten bakiye 19 aylık iştirak nafakası ve aylık işler nafaka alacağı olmak üzere toplam 19.000 TL nafaka alacağının tahsili için Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/8131 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin takip alacaklısına birikmiş nafaka borcu bulunmadığını, dilekçe ekinde sunulan makbuzlardan da anlaşılacağı üzere icra emrine dayanak ilama ilişkin nafaka alacaklarının bir kısmının müşterek çocuk Rahmi Yavuz'a bir kısmının ise davalı asilin banka hesabına ödendiğini, açıklanan nedenlerle Afyonkarahisar İcra Dairesinin 2020/8131 sayılı icra takibinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasını, aksi halde icra dosyasına yatacak paraların dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi...

GEREKÇE : Dava; tarafların boşanmasına ilişkin Yatağan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 20/05/2019 tarih ve 2019/118 Esas, 2019/267 Karar sayılı olup boşanma ve nafaka hükümleri yönünden 25/05/2021 tarihinde kesinleşen ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye çıkarılması, müşterek çocuk Aytekin Aygün için hükmedilen aylık 400,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye artırılması istemine ilişkindir. Nafaka takdir edilmek istenen davacı kadın ile müşterek çocuk, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşılık davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşılık davacı kadının açmış olduğu bağımsız nafaka davasında bu dava tarihi (10.10.2007)'nden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve buna karşı açılan "karşı boşanma" davasının daha önce bağımsız olarak açılan "nafaka" davasıyla birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, boşanma haricindeki bölümleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini dava dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorunda (HMK. m. 76/1) olup, boşanma davasını davalı-karşı davacı (kadın) adına açan ve takip eden avukat nafaka davasını da takip ettiğine ve davalar birleştirildiğine göre, nafaka davasındaki vekalete...

      Ancak, adına nafaka istenilen müşterek çocuk ... 25.06.1993 doğumlu olup dava tarihinde reşittir. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi nafaka isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir. Mahkemece, dava tarihinde reşit olan ... adına annesi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu çocuk için de nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Zira gerçekleştirilen ödemeler nafaka miktarına ve katlarına karşılık gelmemekte ve düzenli ve ardışık ödeme olarak kabulü mümkün bulunmayıp, davalı alacaklı tarafından da ödeme olarak dahi kabul edilmemiştir. (benzer yönde Yargıtay 12. H.D. 16.12.2021 gün 2021/10258 2021/11523 E.K. Yargıtay 12. H.D. 29.04.2019 gün 2018/7213 2019/6989 E.K. Yargıtay 12. H.D. 03.10.2019 gün 2019/11089 2019/14008 Ayrıca her dava dava açıldığı koşullarda değerlendirileceğinden dava tarihinden sonra ve icra takip dosyasına gerçekleşen 20.000,00- TL ödemenin ise hesaplamaya katılamayacağı da aşikardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nafaka alacaklarının kim olduğu ve ne miktarda tahsil edileceğine ilişkin tavzih kararı verilmesi masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada nafaka talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen karar 26.7.2002 tarihinde kesinleşmiş, kesinleşen bu karar üzerine davacı tarafından “nafaka alacaklılarının kimler olduğu ve söz konusu nafaka alacaklılarına kişi başına ne kadar nafaka takdir edileceği hususunda davacı tarafça tavzih talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, tavzih dilekçesinin reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,karar davacı tarafça temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu