a şirket hisselerinin devrinin denkleştirme ve hastalık dönemine ilişkin vefa karşılığı minnet duyguları içinde yapıldığını, paylaşım tablosunda, mirasbırakan ve şirketin pasif kayıtlarında yer alan tüm mal varlığının değerinin tespit edilmediğini, mirasbırakanın zengin olduğundan söz edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yersiz olduğunu, tanıklarının ilk derece mahkemesince dinlenmediğini ve delillerinin toplanmadığını, davacıya usulüne uygun olarak yemin yaptırılmadığını, mirasbırakanın iradesi net şekilde belirlenmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğini, mirasbırakanın iradesinin denkleştirme ve vefa borcunu ödeme olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. 3. Gerekçe ve Sonuç Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Davaya konu paylaşım içeriğinde yer alan "Bu şerefsizler gerekli cezayı almayıp salıverildiği sürece ölümler bitmeyecek" şeklindeki ifadenin davacıya yöneldiği açık olup, anılan ifade ile davacının doğrudan hedef alınmadığına ve fiilleri niteleme kastı barındırdığına ilişkin mahkeme kabulü yerinde görülmemiştir. Davacının kamuya mal olduğuna, içinde yer aldığı haber ve paylaşımların toplumda infial uyandırdığına, toplum hayatında haksız fiil niteliğinde kabul gören ve toplumun ortalama ahlak ve değer yargılarına uymayan eylemleri ika eden kişilerin, sert eleştiri niteliğinde tepkilere katlanma yükümlülükleri bulunduğuna ilişkin mahkeme kabulü yerinde ise de; bu durum, davalının haksız eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağını kesecek nitelikte değildir....
Muris ile davalının uzun zamandır evli olmaları, taşınmaz üzerine gecekondu yapıp, birlikte uzun süre burada yaşamaları ile taşınmazdaki murise ait cadde üzerindeki değerli dükkanların murisin vefatından sonra davacı oğulları Ali ve İbrahim'e geçmiş olması ve kira paralarının onlara ödenmesi karşısında, murisin sağlığında mirasçıları arasında paylaşım yaptığını ve bundan davacı oğullarının bilgisi ve rızası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır....
incelemede; Sanığın aşamalardaki savunmasında ‘’facebook sosyal paylaşım ağı hesabının başkaları tarafından ele geçirildiğini ve propaganda içeren paylaşımların kendisi tarafından yapılmadığını’’ belirtmesi ve sanığın ... 1....
Somut olayda, paylaşımın içeriği, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu, daha yüksek düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 3.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 25....
İlk derece mahkemesince; "…davacının muris muvazaası sebebine dayalı talepte bulunduğu, özellikle muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı davalarda mirasçıların dava hakkının miras bırakanın ölmesi ile doğduğu, miras bırakanın tespit tarihinden sonra öldüğü, bu nedenle 3402 sayılı Yasının 12/3. maddesinin uygulama yeri olmadığı, 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, miras bırakanın asıl amacının bağış olduğu halde, mirasçısından mal kaçırmak amacı ile tapu sicilinde satış göstermek suretiyle yaptığı temliklerde görünürdeki satış aktinin muvazaa nedeniyle, gizlenen bağış akdinin ise şekil noksanlığı nedeniyle geçersiz kabul edildiği ancak, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların taşınır mal niteliğinde olduğu ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmelerinin hiçbir şekil koşuluna bağlı olmadığı ve bu nedenle de gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarrufun geçerli olduğu, mirasbırakan tarafından...
ilk sözleşmedeki paylaşım oranı değiştirilerek arsa sahiplerine A bloktaki 14 daire ile 1 dükkanın verileceği kararlaştırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça konu yerle ilgili tüm belgeler getirilerek ve anılan yerin kime ait olduğu tespit edilerek ve teknik bilirkişiler ve tanıklar eşliğinde yapılacak keşifte fiili taksim yaptırdığı iddia olunan Köy Muhtarının da dinlenerek fiili paylaşım olup olmadığı paylaşım yapılmışsa katılana ait olduğu iddia edilen yere sanıkların tecavüzünün bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... müdafii ve sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı asilin TBMM 26. dönem İstanbul milletvekili olduğu, gerek Türkiye siyasetinde evveliyatı eskiye dayanan ve gerekse doktor kimliğiyle uzunca dönem yasama faaliyetlerinde yer alması dolayısıyla Türkiye siyaset geleneğinde önemli yeri olan ve tanınırlığı yüksek bir kimse olduğu, davacının aynı zamanda twitter adlı internet sitesinde bir çok takipçisinin bulunduğu ''@MBekaroglu'' isimli hesabı kullandığı, bu yolla meclis çalışmalarına ve güncel-politik meselelere dair bilgi ve düşüncelerini paylaştığı, davalının bir sosyal paylaşım sitesindeki ''CHP ve Zihniyetini İstemiyoruz' adlı sayfada 27/04/2020 tarihinde yapmış olduğu paylaşım ile davacı hakkında "Pezevenk kimse demiyor Allah emrediyor sen ne diyon şerefsiz" şeklinde ifadeler kullandığı, davacının şahsını, haysiyetini ve politik kimliğini hedef almak suretiyle hakaret ettiği, davalının haksız eylemi sonucu, davacının derin bir üzüntü ve endişe duymasının kaçınılmaz olduğu, bu...
Somut olayda, paylaşımın içeriği, paylaşım sebebi, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 1.500TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 25....