Evdeki eşyalar hakkında aramızda paylaşım yaptık bu nedenle davalıdan herhangi bir eşya talebim de yoktur. Bu konuda bir sorun yoktur. Anlaşmamız doğrultusunda boşanma kararı verilmesini istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, boşanma kararının 3.bendinde “Tarafların karşılıklı olarak hazırlayıp mahkememize ibraz ettikleri protokolün onaylanmasına” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacının boşanma dava dosyasındaki beyanları, boşanmanın ferisi niteliğindeki nafaka ve maddi ve manevi tazminat ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu 11 nolu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl ve birleştirilen davada davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.545.43. TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalılardan alınmasına, 12.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ye de 1242 ve 1530 parsel sayılı taşınmazların verildiğinden, mirasbırakandan gelen 150 ve 1782 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan lehine temlik yaptığı ... tarafından davacıların annesi ...'ye satıldığından, mirasbırakanın beşeri ilişkilerinin iyi olduğundan sağlık sorunları olan murise davalı oğlu ile gelini tarafından bakıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davalarının hukuksal dayanağını oluşturan 1.4.1974 tarihli ve 2/1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı, mirasbırakanın yaptığı taşınmaz mal temliklerinde terekeden mal kaçırma amacı ile hareket edip etmediğinin incelenmesini gerektirir. Mahkeme kararında vurgulandığı üzere mirasbırakanın davalıya temlik ettiği taşınmazların değeri 585. 095,12 TL. adına kayıtlı taşınmazların değeri 69.485 TL....
Somut olayda, davalı tarafından yapılan paylaşımın içeriği, paylaşım tarihi,davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına 1.500TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 13....
Bu nedenle öncelikle davacı ve davalının dedesinin isminin belirlenmesi, dedelerine ait veraset belgesinin alınması için taraflara süre ve imkan tanınması, ondan sonra yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşifte dinlenmelerinin sağlanması, tarafların dedelerinden gelen taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile yapılan bir paylaşımın olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, yöntemine uygun bir biçimde yapılmış bir paylaşımdan söz edilebilmesi için tüm mirasçıların bu paylaşıma katılmış olmaları gerektiğinin düşünülmesi, paylaşım sonucu hangi mirasçıya hangi mevkii ve yerdeki ya da ada ve parseldeki taşınmazın düştüğünün aynı biçimde yerel bilirkişi ve tanıklara sorulmak suretiyle saptanması, paylaşım sonucu mirasçılara düşen taşınmazlara ait tapu...
in miras paylaşım sözleşmesi imzalamayı teklif ettiğini, 20/04/2009 tarihinde miras paylaşım sözleşmesi imzalandığını, davalı ...'in bankadan çektiği 131.574,78 TL'den hiç bahsetmediğini, müvekkiline sadece 3.767,00 TL alacağı olduğu ve ödeneceğinin söylendiğini, müvekkilinin aldatıldığını, davalı bankanın da paranın usulsüz şekilde davalı ...'e ödenmesi sebebiyle müvekkilinin uğradığı zarardan müştereken müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin miras payına karşılık gelen 98.680,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. de kalan nakit gayri teminatların ortaklara ödenmesinin sağlanmasına, Kamu Tüzel kişileri ile ortaklığın özel hukuk tüzel ve özel kişilerine karşı yerine getirilmesi gereken ödemeler ve her türlü işlerin sevk ve idaresi ile geçici yönetiminin sağlanması için İş paylaşım sözleşmeleri, 01.11.2016 tarihli protokol hükümleri, ... İnş. Tic. A.Ş.'ndeki hakediş tutanakları ve kesin hesap tutanakları dikkate alınarak tasfiye tamamlanıncaya kadar ortaklığın; kamu ve özel hukuk tüzel ve özel kişilerine karşı ortaklığın tüm işlerinin sevk ve idaresinin, tasfiye için mahkemece tayin ve tespit edilecek Tasfiye Memuru/Tasfiye Kurulunca yerine getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortaklar arasında 01.07.2015 tarihinde iş paylaşım sözleşmesi yapıldığını, hakedişlerin bu iş paylaşım sözleşmesindeki hükümlere göre düzenlendiğini, bu nedenle Nisan- Mayıs - Haziran 2015 üç aylık dönemde müvekkili ......
Davalı; Davacı vekilinin muvazaa ve buna bağlı mirastan mal kaçırma olduğunu iddia etmesinin yanlış olduğunu, çünkü 31/01/1998 tarihli kurada davacıya isabet eden taşınmazların sarı zarf içerisinde el yazısı ve miras bırakanın imzası bulunan vasiyetnamenin dosyaya sunulduğunu, davalı tarafın mal kaçırmak girişiminin olmadığını, dava konusu 164, 555, 638 ve 1044 parsel sayılı taşınmazların miras bırakanın vasiyeti ve rızası dâhilinde tapudan devraldığını ileri sürerek davanın davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; Miras bırakanın anılan temliki yaparken gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırma amacı olmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından; Murisin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla taşınmazların devrini yaptığının aşikâr olduğunu. Yapılan satış işleminin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğunu. Murisin mal paylaştırma gibi bir gayesinin de olmadığını....
Aile Mahkemesinin 2018/178 esas sayılı dosyası ile açılacak olan izale-i şuyu ve mal paylaşım davası ile bu davalara bağlı diğer dava ve işlerin takibi"dir. Sözleşmenin 1. Maddesiyle boşanma davası ve karşı boşanma davası için masraflar hariç 8.000,00 TL vekalet ücreti, açılacak olan mal paylaşım davası için masraflar hariç olmak üzere dava sonunda kazanılan bedelin % 15'i oranında, yine izale-i şuyu davası için dava sonunda kazanılan bedelin % 15'i oranında vekalet ücreti ödeneceği, davaların yargılama tamamlanmadan anlaşma ile bitmesi durumunda ise iş sahibinin 40.000,00 TL'den az olmamak kaydıyla sağladığı menfaatin % 7,5'i oranında vekalet ücreti ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı tarafından da Konya 16. Noterliği'nin 26/04/2018 tarih ve 8921 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davacı vekil olarak atanmıştır. Davacı vekil tarafından da sözleşme kapsamında Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2018/178 esas sayılı dosyası, Konya 4....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tarafların Tarsus 1.Aile Mahkemesi'nin 2017/245 Esas-2017/327 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıkları ve kararın kesinleştiği, tarafların 28/04/2017 tarihli duruşma esnasındaki beyanlarında karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak taleplerinin bulunmadığını beyan ettikleri, dava dilekçeleri ekinde Mahkemeye sunulan Protokolün 5 nolu bendinde de , tarafların evlilik süresince edinilmiş herhangi bir menkul veya gayri menkul bulunmadığından mal paylaşım ve talep isteklerinin bulunmadığı hususunun yer aldığı, bu doğrultuda mahkeme gerekçeli kararının hüküm kısmının 5 nolu bendinde tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir eşya ve alacak masraf talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve boşanma kararının kesinleştiği, anlaşmalı boşanma...