Taraflar 31.08.1983 tarihinde evlenmiş, 19.07.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 09.04.2013 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Yasa'nın 10.m.). Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK'nun 31.md.). İddianın ileri sürülüş şekline göre talep, manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi ile oluşan alacak isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise...ve ... ......'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi - Alacak-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı :Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle kesinleşen yönlere ilişkin mahkemece yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mal rejiminin tasfiyesi, alacak, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı, maddi ve manevi tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece verilen ilk hüküm davacı-davalı...
Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Buna göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Mahkemenin harcın tamamlanmasından sonra tasfiyeye ilişkin talebin boşanma davasından tefrik edilmesi ve boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken yapılmamış boşanma davasının reddine karar verilmesine rağmen bu taleple ilgili olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava; mehir alacağı istemine ilişkindir. Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Mehir, ödenme zamanına göre, mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel olmak üzere ikiye ayrılır. Mehr-i muaccel, peşin olarak ödenen mehirdir. Mehr-i müeccel ise ödenmesi sonraya bırakılan mehirdir. Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin ödenmesi gerekir. Şayet bir vakit belirlenmemişse, boşanma ile mehir muacceliyet kazanır. Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02/12/1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi).Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....
Somut olaya gelince; eşler, 26.09.1998 tarihinde evlenmiş,09.03.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu BNP Paribas Cardif bireysel emeklilik hesabı , eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 27.10.2010 tarihinde davacı-davalı kadın eş adına açılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.09.2015 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2019/518 ESAS, 2022/149 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 yılında evlendiklerini, süreç içerisinde davalıdan kaynaklı sıkıntıların baş göstermesiyle taraflar arasında anlaşmazlıkların baş gösterdiğini, taraflar arasında Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2018/572 Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının açıldığını, taraflara düğünde takılan 100 gram set, 4 adet 25 gram bilezik 27 adet çeyrek altın ve 4 adet 10 gram hediyelik bilezik takıldığını, bu nedenle bu ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesini aynen iadesi mümkün...
Asliye Hukuk Mahkemesinde anlaşmalı olarak 26.06.2018 Tarih ve 2018/339 E. 2018/419 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma davasının eki niteliğindeki protokolde tarafların birbirlerinden kişisel eşyalarını aldıkları belirtilmiş olup, ancak ziynet eşyası hususunda taraflar bir anlaşmaya varmadıklarını, Türk Medeni Kanununda kişisel mal tanımı yapılmış olup, ziynet eşyası her ne kadar kişisel mal olarak kabul edilmişse de protokolde ayrıca belirtilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinde görülen davada tanık anlatımlarıyla ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığı da kanıtlanmış olduğunu, anlaşmalı boşanma davasında protokolde kişisel maldan kastedilen ev eşyası ve çeyizden ibaret olup, ziynet eşyasına ilişkin olarak bir kayıt düşülmediğini belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"........ ...............aralarındaki katılma alacağı, ziynet alacağı davasının kabulüne dair ........ verilen 18.10.2012 gün ve 849/712 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 1996 yılında evlenen tarafların düğününde davacıya takılan 10.000 TL değerindeki ziynet eşyasının evlilik birliği içinde davalı koca tarafından elden çıkarıldığını, bu şekilde elden çıkarılan altınların bir kısmının evlilik birliği içinde edinilen .......plaka sayılı aracın edinilmesinde kullanıldığını açıklayarak 10.000 TL ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi ile araçtan davacıya düşecek payın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.06.2011 tarihli dilekçesiyle araçtan kaynaklanan alacağını 7.500 TL olarak açıklamıştır....
Somut olaya gelince; eşler, 01.10.2009 tarihinde evlenmiş, 13.09.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu 01 HV 390 plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.06.2010 tarihinde satın alınmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mahkemece tasfiyeye konu aracın alımında kredi kullanıldığı hususu göz önünde bulundurularak tasfiyeye konu araç hakkında mal rejiminin tasfiyesi ile artık değere katılma alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....