"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.06.2015(Pzt.)...
Taraflar arasında halen geçerli mal rejiminin mal ayrılığı rejimi olduğu, tasfiye talebi yönünden mahkemece tefrik kararı verildiği, tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı, ziynet eşyası alacağını talep edebilmek için boşanmanın gerçekleşmesi şartı bulunmuyor ise de, ziynetlerin aynen iadesi yahut bedelinin tahsili şeklindeki davada ziynet eşyası ile ilgili olmayan mal varlığına ziynet alacağı için tedbir konulanamayacağı, HMK'nın 389. maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu mal varlığına tedbir konulabileceği, bu mal varlığının ziynet alacağı yönünden uyuşmazlık konusu olmadığı, belirtilen gerekçelerle tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki boşanma, nafaka, maddî-manevî tazminat, mal rejiminin tasfiyesi, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı ve pek kötü muamele nedenine ve 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedenine dayalı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının tefrik edilmesi nedeniyle bu talep yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının ziynet eşyalarına yönelik davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının tefrikine karar verilmiştir....
Tasfiyeye konu malın bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. TMK.nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılması halinde, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Taraflar 26/08/2009 tarihinde evlenmiş, 14/05/2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29/09/2015 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Mahkemece, davaya konu arsa üzerindeki yapının ruhsat tarihinin 1999 yılı olduğu ve aynı yıl yapının tamamlandığı dolayısıyla davalının kişisel malı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki dosya içinde yer alan evraklara göre tasfiyeye konu arsa 31.12.1997 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edilmiş, yapı ruhsatı ile inşaata 31.03.1998 tarihinde başlanmış olup, yapı kullanma izin belgesi ise 17.01.2003 tarihinde düzenlenmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak davaların ayrılarak tefrik edilmesini, kusurlu olan taraf davacı olduğundan, kusurlu olan tarafın boşanmayı isteyemeyeceği açık olduğundan boşanma davasının, maddi ve manevi tazminat ve tedbir nafakası ve diğer nafaka taleplerinin, mal paylaşımı davasının ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 23/05/2018 tarihli celsede davacının açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın boşanma dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esas üzerinden görülmesine karar verilmiştir. Mahkeme tefrik kararı sonrası 05/06/2018 tarihli tensip kararı ile "Davacı tarafa, davaya esas olan eksik yargılama harçlarını ikmal etmesi için HMK.nun 120/2....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak davaların ayrılarak tefrik edilmesini, kusurlu olan taraf davacı olduğundan, kusurlu olan tarafın boşanmayı isteyemeyeceği açık olduğundan boşanma davasının, maddi ve manevi tazminat ve tedbir nafakası ve diğer nafaka taleplerinin, mal paylaşımı davasının ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 23/05/2018 tarihli celsede davacının açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın boşanma dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esas üzerinden görülmesine karar verilmiştir. Mahkeme tefrik kararı sonrası 05/06/2018 tarihli tensip kararı ile "Davacı tarafa, davaya esas olan eksik yargılama harçlarını ikmal etmesi için HMK.nun 120/2....
paranın müvekkiline aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03/03/2020 tarihli dilekçesinde her biri 25 gram ağırlığında 3 adet bileziğin müvekkiline mehir olarak ziynet eşyası şeklinde takıldığını beyan etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2021 NUMARASI : 2014/899 ESAS, 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : MAL REJİMİNİNİN TASFİYESİ - KATILMA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocukları olduğunu, tarafların Kocaeli 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;açılan davanın reddine, ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsımı, dinlenen tanık beyanları, gelen yazı cevapları göz önüne alındığında mahkemece değerlendirmeye yanılgıya düşülerek usul ve yasaya aykırı olarak boşanma ve ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verildiğini, mahkemece verilen kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğundan Yerel Mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına, davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, feri taleplerinin kabulü ile, ziynet eşyaları taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası ve ziynet alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....