Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda taraflar. 29.08.2007 tarihinde evlenmiş; 04.08.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 26.02.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmazların geldisi olan ... parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın 1/38 hissesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiiminin geçerli olduğu 22.02.2008 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiş olup, imar uygulaması ile 18.03.2010 tarihinde ifrazen yukarıda sayılı 4 adet parsele ayrılarak davalı adına tescil görmüştür....

    Bundan ayrı, dava konusu taşınmaz hissesi mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde davalı adına kayıtlı olduğundan tasfiye tarihindeki değer üzerinden hesaplama yapılması gerekirken mahkemece 3.kişiye satış tarihi olan 02.07.2012 tarihindeki değer üzerinden hesaplama yapılması da doğru değildir....

      SAVUNMA Davalı-k.davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk yararına 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 300.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmazsa yasal faizle birlikte şimdilik 1.000,00 TL'nin, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davacı-k.davalı erkekten tahsiline, dava konusu taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde ihtiyati tedbir kararı kaonulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 10/08/2022 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ Mahkemece, davanın konusunun boşanma olup üzerine tedbir konulması talep edilen varlıkların uyuşmazlık konusunu oluşturmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....

      Taraflar, 23.05.1964 tarihinde evlenmiş olup; 15.08.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 27.09.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m)....

        Bu husus nazara alınmadan davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının "hükmün kesinleşmesi" yerine hüküm tarihinden itibaren tayini doğru bulunmamıştır. 3-Davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazla ilgili talebi, mal rejiminin tasfiyesi, niteliğindedir. Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü henüz kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....

          Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar, 05/09/2007 tarihinde evlenmiş, 26/07/2017 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19/06/2018 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Tarafların boşanmalarına dair İstanbul Anadolu 12....

          Boşanma davası içinde, mal rejiminin tasfiyesine yönelik isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde; mal rejimi evliliğin sona ermesini sağlayan davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.md.225/2). Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple boşanma davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır....

            Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki hususunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214. maddesinde; “…Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki Mahkemeler yetkilidir: 1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri Mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan Mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri Mahkemesi…” şeklinde belirtilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına ve incelenen tutanaklara göre yanlar arasında ...4....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2019/212 ESAS 2022/801 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiklerini, Konya 5.Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içinde davalı adına alınan S.S Huzurköy Konut Yapı Kooperatifi'nde 1 adet taşınmaz bulunduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi suretiyle şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kooperatif hissesinin davalıya mehir olarak verildiğini, dolayısıyla davalının kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

              Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir (TMK m.180, 206, 208, 225)....

              UYAP Entegrasyonu