WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

genişletilemeyeceği, kaldı ki boşanma kararının eki olarak sayılan protokol ile tarafların mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaştıkları, davacı kadın vekili tarafından sunulan sözleşmenin kararda esas alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

      Somut olaya gelince; eşler, 15.08.1994 tarihinde evlenmiş, 15.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu 15 ada 12 parsel 10 nolu bağımsız bölüm 15.02.2002 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Taşınmaz 1995 yılında s.S. ... Konut Yapı Kooperatifine üyelik yoluyla edinilmiştir. Davalı taşınmazı 22.07.2007 tarihinde 3. kişiye satmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

        Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar, boşanma davasının eki niteliğinde değil ise de, evlilik birliği sona ermeden açılamaz, diğer bir anlatımla boşanmaya bağlı olup boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bu hakların ileri sürülmesi mümkün olabilir, aksi halde tasfiye yapılamaz.(TMK.225/2,227. md.) TMK.nun “ “Aile Hukuku” ” ile ilgili ikinci kitabındaki düzenlemeler, TMK.nun 178.maddesi metni ve bu maddenin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucunun boşanan eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine karşı maddi ve manevi her türlü dava haklarını 1 yıllık süre içerisinde kullanmalarını amaçladığı, bu süreyi sadece maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası ile sınırlı tutmadığı, boşanmanın sonucuna bağlı bulunan ve ancak boşanma kararının kesinleşmesi ile gündeme getirilebilecek olan mal rejimine ilişkin davaların da TMK.nun 178. maddesi hükmü kapsamında düşünülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır....

          Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

            Somut olaya gelince; eşler, 25.05.1987 tarihinde evlenmiş, 09.06.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu kooperatif hissesi, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 21.09.1998 tarihinde davalı eş adına satın alınarak, 25.04.2008 tarihinde 3. şahısa devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Ziynet Alacağı İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 3. Aile Mahkemesi'nin hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalı vekilice Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde bahsi geçen ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ......

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili: Reddedilen mehir alacağı davası yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen mehir alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/2013 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının mehir alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/408) kaydedilmiştir. Mehire dayalı alacak davası nispi harca tabi bir davadır. Davanın adli yardımlı olarak görülmesi bu gerçeği ortadan kaldırmamaktadır. Yapılan yargılama sonucunda alınması gereken harç miktarının ve ücreti vekaletin belirlenebilmesi dava konusu edilen taşınmazların değerinin tespiti ile mümkündür....

                Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ........ Akkaya ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 1. ........ Mahkemesi'nden verilen 21.06.2012 gün ve 351/523 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 1998 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde davalının ...........

                  DAVA TÜRÜ : Çeyiz, Ziynet Alacağı, Mal Rejiminin Tasfiyesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 02.06.2015 K A R A R Temyize konu uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin temyiz itirazları mevcut değildir. Uyuşmazlık konusu itibariyle çözüm yeri; Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu