Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağırlıklı görüş eşler arasında mal rejiminin sona erdiği tarih olan boşanma davasının açıldığı tarih başlangıç süresi olarak kabul edilmektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK.nun 153/1-2.bendine göre " Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur ". Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zaman aşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu duruma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK.nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zaman aşımının başlangıç tarihi saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi uygun olacaktır....

    Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 28.7.1983 de evlenmiş, 10.1.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.11.2006 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu bağımsız bölüm 7.12.2000 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına kayıtlıdır. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler....

      Mahkemece, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, evlilik boyunca 48 günlük çalışmasına ilişkin kayıtların bulunduğu, ziynet eşyalarının davalıya verildiğine dair delil bulunmadığı, dava konusu malların 743 sayılı Yasa zamanında edinildiği ve kişisel mal niteliğinde bulunduğu ve davacının bu malların edinilmesinde katkısını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsımından; taraflar 06.04.1992 tarihinde evlenmişler, 30.01.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır....

        Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimine yönelik anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olaya gelince; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç isabetli değildir. Davacı ...'in boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 29.02.2012 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır....

          Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK’nun 222. m.). Somut olayda, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile bağlı inceleme sonucunda; tarafların 16/10/2011 tarihinde evlendiği, 06/01/2014 tarihinde açılan boşanma davasında verilen kararın 16/07/2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşandıkları, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu 34 XX 575 plaka sayılı aracın 03/07/2013 tarihinde satın alındığı ve 31/12/2013 tarihinde üçüncü kişiye satıldığı, TMK.nun 229....

          Birincisi sözü edilen madde TMK.nun mal rejimleri bölümünde değil, kanunun sistematiği açısından TMK.nun boşanma kısmında yer almaktadır. İkincisi ise, TMK.nun 178. maddesi boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminatlarla ilgili olup bunlar hakkında uygulanır. Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....

            Aile Mahkemesi'nden verilen 29.05.2014 gün ve 411/470 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, birleşen boşanma dava dilekçesinde boşanma ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinde de bulunmuş; alacak talebi boşanma dosyasından hüküm ile tefrik edilerek ayrı esasa kaydolunmuştur. Davalı ... .. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesindeki taleplerin borçlar hukukundan kaynaklandığı ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 22.12.2005 tarihinde evlenmiş; 16.03.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 30.09.2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son)....

              Taraflar 27.10.1993 tarihinde evlenmiş, 6.3.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.2.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu araç 23.8.2000 tarihinde davalı adına satın alınarak trafikte tescil edilmiş, boşanma davası açılmasından üç gün önce 3.3.2008 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satılmıştır....

                Kabule göre de; katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir.(TMK.nun 232,235/1. m.) Mahkemece katılma alacağına boşanma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Primlerin hangi eş tarafından veya hangi mal grubundan ödendiğinin kanıtlanamaması durumunda ise, az yukarı da açıklanan TMK'nun 222.maddesinin 2 ve 3.fıkraları göz önünde bulundurularak mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilmelidir. Açıklamalar doğrultusunda tasfiyenin yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, prim ve emeklilik ödemelerine ilişkin belgeler bulunduğu yerlerden getirtilerek hüküm kurulurken göz önünde bulundurulmalıdır. Belirtilen ilke ve esaslara göre değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için ihtiyaç duyulması halinde konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 26.07.1990 tarihinde evlenmiş, 09.02.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son)....

                    UYAP Entegrasyonu