Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Nazan'ın boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 05.02.2013 tarihli oturumdaki boşanma dava .//.. dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, protokolden ve mahkeme içi ikrardan hareketle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : T4 tarafından Afyonkarahisar 2.Aile Mahkemesinin 2019/105 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasında T1 karşı dava açtığı, karşı davasında boşanma, ziynet bedeli ve mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği, karşı davacının mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet talebinin boşanma davasından ayrılarak ayrı ayrı esaslara kaydına karar verildiği, ziynet alacağı davasının aynı mahkemenin 2019/318 Esasına, mal rejimi tasfiyesi davasının ise aynı mahkemenin 2019/317 Esasına kaydedildiği, 2019/318 Esas üzerinden yapılan yargılamada ziynet alacağı davasının reddine, çeyiz eşyası ve kişisel eşyalar yönünden ise herhangi bir değer bildirilerek harç yatırma ve ıslah işlemi yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Dairemizin 2021/1490 Esas sayılı dosyası ile incelendiği ve halen temyiz üzerine Yargıtay'da olduğu görülmüştür....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve boşanma davasının açıldığı 23.06.2003 tarihi itibariyle aracın değeri olan 23.500,00 TL.nin ½’ si olan 11.750,00 TL. katılma alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve satış tarihinden itibaren faiz yürütülmesine yönelik isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 19.04.1962 tarihinde evlenmişler, 23.06.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 18.09.2006 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.nun 225/2). 1.1.2002 tarihinden itibaren bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden bu tarihe kadar eski MK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202)....

      Aile Mahkemesinin 2017/504 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından TMK 166/3 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, taraflarca mahkemeye sunulan 20/06/2017 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanma sebebiyle her iki tarafın birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmadığı, tarafların çeyiz ve özel ev eşyaları konusunda anlaştığı, birbirlerinden eşyalar ve ziynet eşyaları konusunda başka bir talepleri olmadığı belirtilmiştir. 20/06/2017 tarihinde tarafların her ikisinin katılımı ile gerçekleşen duruşmada, taraflar karşılıklı olarak boşanma ve boşanmanın mali sonuçları kapsamında sunulun protokol dairesinde anlaştıklarını beyan etmişlerdir....

        TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkindir....

          TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEK... [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınır. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun i0/2 maddesi uyarınca, Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan boşanma ve iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma ve iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasındaki boşanma davası 14.9.2001 tarihinde acıtmış 13.6.2002 tarihinde sona ermiştir. Bu durumda mal ayrılığı söz konusu olduğundan, bu konudaki uyuşmazlığın çözümü Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Görevsizlik karan verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....

            Bu halde hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek protokolü uygun bulması şarttır. Düzenlemedeki mali sonuçlar üzerinde anlaşma şartı TMK'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddedeki yoksulluk nafakası ve 182. maddesindeki iştirak nafakası talep haklarına ilişkin olup kural olarak mal varlığının tasfiyesini içermez. Ancak tarafların boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemeler yapması suretiyle de tasfiye mümkündür. Somut olayda; davacı ile davalı tarafından düzenlenen ve müşterek olarak imza altına alınan 12.07.2011 tarihli protokolün 4. maddesi ''taraflar müşterek ev eşyalarını bölüşmüşlerdir....

              A.H. ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Katkı Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların boşanmaları yönünde oluşan ilk hüküm kesinleşmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 18.01.2001 tarihinde sona ermiştir. Taraflar arasında geçerli olan mal rejimi, mal ayrılığıdır....

                UYAP Entegrasyonu