Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. TMK.nun 222/3. Fıkrası hükmüne göre bir eşin evlilik birliği içinde edindiği tüm malları, aksi kanıtlanıncaya kadar edinilmiş mal kabul edilir. Belirtilen maddede getirilen edinilmiş mal karinesine rağmen bu malın edinilmiş mal olmayıp, kişisel mal olduğunu veya kişisel mal grubundan katkı yapıldığını iddia eden eş bunu kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda, dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve aksi ispat edilemediğine göre nizalı taşınmazın edinilmiş mal olduğunun, davacının emekli ikramiyesinin nizalı taşınmazın alımına sarfedildiğinin ve tarafların uyumlu beyanları gereğince dava konusu taşınmazın alımında banka kredisi kullanıldığının kabulü gerekir....

    Uyuşmazlık konusu aracın ise davalı adına trafik siciline tescili tarihinin belirlenerek taraflar arasında hangi mal rejimine tabi dönemde alındığının tespiti ve uygulanması gereken zamanaşımı süresinin saptanması ile sonucuna göre araç bakımından davaya devam edilmesi gerekir. Mahkemece, boşanma dava dosyasının, aynı hususta daha önce açıldığı ve kesin hüküm teşkil ettiği öne sürülen dosyanın getirtilmesi, nizalı aracın edinim tarihinin tespiti, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların edinildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak, aracın ise edinim tarihi belirlenmeksizin yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2).Eşler, evlendikleri tarihten 4721 s.TMK.nun, yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.11.2009 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K.nun m. 10, TMK.nun 202. m.).Toplanan deliller ve dosya kapsamından, tarafların boşanma dosyasına verdikleri ortak imzalı dava dilekçesinde, dava konusu 815 ada 24 parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davacı ...’ya devri konusunda anlaştıklarını açıkladıkları, duruşma sırasında hakim huzurunda aynı yöndeki beyanlarının tutanağa geçirildiği, HUMK.nun 151. (HMK.nun m.154, 155) maddesi gereğince beyanlarını imzalarıyla onayladıkları anlaşılmaktadır....

        Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır....

          Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 22.06.1996 tarihinde evlendikleri, 28.12.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesi gereğince yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu 18 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki nizalı 40 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 22.12.2006 tarihinde satış suretiyle davalı eş adına tescil edildiği,...

            Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır....

              Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

                Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine alacak talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 179. maddesi hükmüne göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 31.07.1993 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 12.02.2007 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır....

                  Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 10.01.1974 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 19.06.2003 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....

                    Bu hüküm nedeniyle mal rejiminin paylaşımına ilişkin dosya tefrik edilmiş ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/103 Esasına kaydı yapılarak yargılamaları bu dosya üzerinden yapılmış ve karara bağlanmıştır. Davalı taraf boşanma dava dosyasında davanın tümü ile birlikte reddini savunmuştur. Ayrı bir esasa kaydı yapılan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin iş bu dosyada ise: evlilik birliği içerisinde herhangi bir menkul ve gayri menkul mal edinilmediğini iş bu davanın da reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı taraf davasını kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; taraflar 09.10.2002 tarihinde evlenmiştir. Davacı ... Kuru'nun 25.01.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davası kabulle sonuçlanmış ve temyiz edilmediğinden 04.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Kural olarak, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....

                      UYAP Entegrasyonu