Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tarafların boşanma protokolü ve kesinleşen boşanma ilamı ile edinilmiş mallarını tasfiye ederek mallarını paylaştırdıklarını, mal rejiminin boşanma protokolü ve boşanma ilamı ile tasfiyesinden yaklaşık 2.5 sene sonra açılan işbu davanın açıkça kötüniyetli olduğunu, tarafların, müvekkilinin açtığı ve İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesinin 2019/92 E. 2019/203 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların boşanırken hem yazılı bir anlaşma protokolü imzaladıklarını hem de duruşma esnasında mahkeme huzurunda beyanda bulunarak mahkeme içi ikrar ile mal rejimini tasfiye ettiklerini ve ne suretle tasfiye ettiklerini birbirleri ile uyumlu beyanları ile ifade ve ikrar ettiklerini, dolayısıyla davacının açmış olduğu davaya konu olabilecek bir mal tasfiyesi söz konusu olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini, müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....

Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, katkı payı ve katılma alacağına ilişkindir....

    Diğer yandan, yukarıda açıklandığı üzere davacı kadın tarafından açılan mal rejimi davasının önce boşanma davası ile birleştirildiği, dosya arasında fiziken bulunmayan ancak UYAP sisteminden (2015/972 E. sayılı) boşanma dava dosyasının istenerek yapılan incelemesinde; birleştirilen dosyada ön inceleme duruşması yapıldığı, duruşmada ara kararla "boşanma dava dosyasının mal rejimi davası açısından bekletici mesele yapılmasına" karar verildiği, aynı zamanda taraflara delillerini bildirmesi için HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca yasal ihtarat yapıldığı, tarafların tanıklarını bildirdiği, bildirilen bu tanıkların mal rejimi davası açısından da gösterildiğinin kabulü gerektiği, ne var ki bu tanıkların mal rejimi davasına ilişkin beyanlarının alınmadan dosyanın tefrik edildiği, bu haliyle delillerin toplanmadığı ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, bu hususların usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

    Mahkemece, aracın kişisel mal olduğu, boşanma davasının eldeki davanın sonucuna bir etkisinin bulunmadığı açıklanmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 04.08.2009 tarihinde açılmıştır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava, ... Aile Mahkemesinin 2009/679 Esas ve 2010/1180 Karar sayılı dava dosyasında görülerek, boşanma ile sonuçlanmış, ancak temyiz incelemesi sebebiyle Yargıtay'da bulunduğu, boşanma hükmünün henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Katılma alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.nun 218-241. maddeleri) sona ermesi gerekmektedir (TMK.nun 225. madde)....

      Mahkemece, tarafların TMK'nin 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların rızalarına dayalı olarak Yasa'nın 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi halinde her iki tarafında boşanma ve fer'ilerinde anlaştıkları, aralarındaki ihtilafları ileride tekrar çekişme konusu yapmamak üzere nihai olarak çözdüklerinin kabul edildiği, TMK'nin 166/3 maddesine göre verilmiş bir boşanma kararından sonra davacının açmış olduğu davanın haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç isabetli değildir. Tarafların boşanma dava dosyasındaki 18.11.2014 tarihli oturumdaki beyanları ve kesinleşen boşanma ilamı incelendiğinde, anlaşma boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir....

        TKM.m.170) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde boşanmanın ve boşanma davasında düzenlenen protokolün gerçek iradelerini yansıtmadığını, davacı eşin yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin iflası nedeniyle olası borçlardan korunmak maksadıyla anlaşmalı boşanıldığını ve evlilik içinde edinilen mal varlığının büyük bölümünün davalı üzerinde bırakıldığını ileri sürerek, katılma alacağına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı üzerinde olduğu bildirilen iki adet taşınmaz ve iki adet araca ilişkin dava katılma alacağına ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün her iki boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi talebi yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 3.5.2011 günü duruşmalı temyiz eden ... ... ... vekili Av. ... ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            karşı dava dilekçesinde mal rejimi tasfiyesine ilişkin birlik içinde elde edilen mal varlığının 1/2'sinin kendisine verilmesini talep etmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, inceleme konusu davada, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, tarafların kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/438 Esas, 2011/367 Karar sayılı dava dosyasında verilen kararla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların boşanma davasında duruşmaya iştirakle karşılıklı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan talepleri olmadığının belirtiltiği, boşanma davasının hile ve kurguyla açılmasının temin edildiği yönündeki iddiaların söz konusu davaya ilişkin yargılamanın iadesi davasında davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar kabul edilmesi gerektiği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 7877 ada 15 parselde kayıtlı 14 numaralı mesken 05.03.2007 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmiş olup halen davalı adına kayıtlıdır. Dava konusu meskenin evlilik içinde satın alındığı tarih ve isteğin ileri sürülüş biçimine göre dava, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu