sonuçlandığını, davacı koca adına hükmen tescil kararı verildikten sonra, Antalya 2.Aile Mahkemesinin 2018/423 esas sayılı edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı mal paylaşımı davası açtıklarını, dava konusu evin mal rejimi uyarınca paylaşılmasının talep edilmiş olup halen derdest olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde kazanımları ile edinilmiş olan, mal rejiminden kaynaklı hak sahibi olduğu taşınmazda oturduğunu, ayni ve kişisel hakkı olan müvekkili aleyhine açılan işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, kaldı ki, işbu mal paylaşım davasının açılmasındaki saikin taşınmazın taraflarına ait payının belirlenmesi ve paylaştırılması olduğunu, dolayısıyla davacının dava sonucuna göre mülkiyet hakkının değişeceği taşınmaz hakkında mal paylaşım davasının lehlerine sonuçlanma durumunda huzurdaki davanın konusuz kalacağını, bu nedenle, öncelikle hukuki menfaatten yoksun işbu davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise işbu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı ... ile ... aralarındaki dava hakkında...Aile Mahkemesinden verilen 13.04.2009 tarih ve 5/223 sayılı hükmün Dairenin 22.12.2009 gün ve 5085/6338 sayılı ilâmiyle bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve anılan kanunun 442.maddesi uyarınca takdiren 172.00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye irad kaydına ve aşağıda müfredatı yazılı 35,50 TL peşin harcın red harcına mahsubuna 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı adına sunulan ve dava dışı T4 tarafından imzalanan istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece taşınmazlarımın üzerine konan tedbirin hiçbir maddi ve hukuki dayanağı olmadığını, HMK.nun 389/12. maddesine göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, boşanmaya bağlı tazminat haktarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine tedbir konulamayacağı hususunun hem yasa hem birçok Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, huzurdaki davanın boşanma davası olduğunu, taşınmazların dava konusu olmadığını, davacı dava dilekçesinin talep kısmında her ne kadar mal paylaşımı talep etmiş ise de mal paylaşımı davasının nispi harca tabi dava olduğunu, davacının harç yatırıp dava açmadığını, kararın bu nedenle hatalı olduğunu, Çekmeköy'deki dairenin yerinin arsa olarak kendisi daha bekar iken 1972 yılında babası Kenan Yılmaz tarafından satın alındığını ve 1986 yılında tapusu babası tarafından kendisine verildiğini, bu...
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 06 UB 939 plakalı araç 04.04.2000 tarihinde,...........5 parselde 11 numaralı mesken ise 1999 yılında girilen kooperatif üyeliği nedeni ile yapılan ödemeler sonunda 15.09.2009 tarihinde ferdileşme ile davalı adına trafik ve tapuda tescil edilmişlerdir. Dava konusu emekli ikramiyesi ile ........ ödemesi de davalı adına 2001 yılında yapılmıştır. Davacının talebinin araç ve ikramiyeler yönünden katkı payı, mesken yönünden ise katkı payı ve katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
DAVA 1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evlilik birlikteliğinin yüklediği yükümlülükleri davacı eşine karşı yerine getirmediğini, davalının sadece çocuklarıyla ilgilendiğini, müvekkilinin, davalı kadını bir erkekle otele girdiğini gördüğünü sorduğunda davalının, kahvaltı yapmak ve dertleşmek amaçlı otele gittiğini beyan ettiğini, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek boşanmalarına, 300.000,00 TL manevî tazminata ve edilinilmiş malların paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı vekili 21.03.2022 tarihli dilekçesinde özetle; tarafların aralarına anlaşmış olduklarından dolayı davalı aleyhine açılan zina nedeniyle boşanma davasından feragat ettiğini yazılı dilekçe ile beyan etmiştir. 3.Davacı vekili 27.04.2022 tarihli dilekçesinde özetle; açmış oldukları boşanma ve mal rejimini içeren davada 21.03.2022 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere zina nedenine dayalı boşanma davasından feragat ettiğini, mal paylaşımı ile ilgili...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile mal paylaşımı ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı/ karşı davacı erkeğin kadına karşı basit yaralama eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise aile sırrı niteliğinde cinsel münasebet ve diğer olguları 3.kişilere anlatmak, evi terk etmek ve aile büyüklerine karşı saygılı davranmamak şeklindeki eylemleri nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı/karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından kadına yüklenen kusurlar kesinleşmiştir. Erkeğe yüklenen kusurda ise bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak taraflara yüklenen kusurların karşılaştırılmasında mahkemece yapılan kusur derecelendirmesi doğru bulunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile mal paylaşımı ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı/ karşı davacı erkeğin kadına karşı basit yaralama eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise aile sırrı niteliğinde cinsel münasebet ve diğer olguları 3.kişilere anlatmak, evi terk etmek ve aile büyüklerine karşı saygılı davranmamak şeklindeki eylemleri nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı/karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından kadına yüklenen kusurlar kesinleşmiştir. Erkeğe yüklenen kusurda ise bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak taraflara yüklenen kusurların karşılaştırılmasında mahkemece yapılan kusur derecelendirmesi doğru bulunmamıştır....
Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olayda; taraflar 17/10/2007 tarihinde evlenmiş, 22/02/2021 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25/05/2021 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlenme tarihinden, boşanma dava tarihine kadar taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; bahsi geçen dönemde şirketin tasfiye halinde olduğunu ve şirketin hiçbir mal varlığı bulunmadığını, bu nedenle vergi cezalarını şirket ortağı olan müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, dosyanın muhteviyatında şirketin aciz halinde olduğunu gösteren birçok delil bulunmasına rağmen mahkemece söz konusu delillerin göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, bu hususta bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere hiç bir araştırma yapılmadığını, boşanma protokolünde mal paylaşışımı yapılırken hak ve alacakların hangi mal varlığına ilişkin olduğunun tek tek belirtilmesi gerektiğini, bahsi geçen mal paylaşımı sözleşmesinde de borç kalemleri ayrı ayrı gösterildiği halde kamu borçlarını müvekkilinin üstleneceğine dair bir anlaşma bulunmadığını, protokolde açıkça düzenlenmeyen hususların protokol dışında kalacağını, bu nedenle vergi borcunun boşanma protokolünün kapsamı dışında bırakıldığını, dava konusu re’sen vergi tarhiyatı ve vergi cezasında öngörülemezlik söz konusu...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2258 KARAR NO : 2022/2244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2022/508 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 2009 yılından bugüne kadar evli olduklarını, müvekkilinhin henüz 15 yaşında iken ailesinin isteği ile görücü usulü ile evlendiğini, evliliği resmiyete dökülmemiş sadece dini nikah yapıldığını, resmi nikahlarının ise 2015 yılında yapıldığını...