Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olayda; taraflar 17/10/2007 tarihinde evlenmiş, 22/02/2021 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25/05/2021 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlenme tarihinden, boşanma dava tarihine kadar taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu 354, 2274, 2449, 3047 ve 3205 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını satış göstermek suretiyle davalıların murisi olan oğlu ...’a temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., dava konusu taşınmazlara ilişkin satış işleminde muris muvazaasının söz konusu olmadığını, murisin çocukları arasında adaletli mal paylaşımı yapmak amacıyla ve sürekli olarak bakım ve gözetimi ile ilgilenen oğluna bu hizmetleri karşılığında taşınmazlardaki hisselerini devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      ın kat mülkiyeti kurulu 389 ada 138 parseldeki 3 nolu meskenini 12.05.2000 tarihinde davalı ikinci eşine satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile muris adına tescile, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal ve tescile, mümkün olmaz ise tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, öte yandan binanın mirasbırakana ait olup diğer bağımsız bölümlerde davacı ile dava dışı mirasçının oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakanın amacının mirastan mal kaçırmak olmayıp, mirasçıları arasında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde miras paylaşımı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; bahsi geçen dönemde şirketin tasfiye halinde olduğunu ve şirketin hiçbir mal varlığı bulunmadığını, bu nedenle vergi cezalarını şirket ortağı olan müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, dosyanın muhteviyatında şirketin aciz halinde olduğunu gösteren birçok delil bulunmasına rağmen mahkemece söz konusu delillerin göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, bu hususta bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere hiç bir araştırma yapılmadığını, boşanma protokolünde mal paylaşışımı yapılırken hak ve alacakların hangi mal varlığına ilişkin olduğunun tek tek belirtilmesi gerektiğini, bahsi geçen mal paylaşımı sözleşmesinde de borç kalemleri ayrı ayrı gösterildiği halde kamu borçlarını müvekkilinin üstleneceğine dair bir anlaşma bulunmadığını, protokolde açıkça düzenlenmeyen hususların protokol dışında kalacağını, bu nedenle vergi borcunun boşanma protokolünün kapsamı dışında bırakıldığını, dava konusu re’sen vergi tarhiyatı ve vergi cezasında öngörülemezlik söz konusu...

          Aile Mahkemesinde 2016/122 Esas 2018/305 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası görüldüğünü ve boşanma kararının kesinleştiğini, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğini, evlilik birliği süresi içerisinde 2011 yılında müvekkilin bilgisi dışında davalı taraf emekli olduğunu ve emekli ikramiyesini aldığını, ayrıca borsada yatırımlarda bulunduğunu ve oldukça yüklü mevduatlar edindiğini, bugüne kadar müvekkilinin hakkı olan miktarı tarafına ödemediği ve bu hususta bir anlaşma sağlanamadığı için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, ancak davalı yanın dava süreci içerisinde ve kötü niyet ile müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile mal kaçırmak için tüm birikim ve kazançlarını başka hesaplara aktarma ihtimali olduğundan öncelikle Halk Bankası, Vakıf Bank ve Akbank'ta bulunan mevduat ve borsa gelirlerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmek zarureti hasıl olduğunu bildirerek hesaplarında bulunan...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2258 KARAR NO : 2022/2244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2022/508 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 2009 yılından bugüne kadar evli olduklarını, müvekkilinhin henüz 15 yaşında iken ailesinin isteği ile görücü usulü ile evlendiğini, evliliği resmiyete dökülmemiş sadece dini nikah yapıldığını, resmi nikahlarının ise 2015 yılında yapıldığını...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı, katkı payı ve mal rejimi tasfiyesi Davacı-birleşen dosyada davalı ... ile davalılar-birleşen dosyada davacılar ... ve Selehattin Gülleci aralarındaki mal paylaşımı, katkı payı ve mal rejimi tasfiyesi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmende mahkemenin görevsizliğine dair Mersin 3. Aile Mahkemesinden verilen 23.09.2011 gün ve 1036/863 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı-birleşen dosyada davalı vekili, davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.04.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... bizzat, davacı-birleşen dosyada davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/370 E. sayılı dava dosyası ) davacının haksız olarak azledildiği kabul edilerek ve alınan son bilirkişi raporu benimserenek 30.00 TL'na yönelik itirazın iptaline, karşı yan vekalet ücretinin ise dava henüz sonuçlanmadığı için reddine karar verildiği ve 23.01.2009 tarihinde temyizden geçerek kesinleştiği, davacının akabinde 16.01.2009 tarihinde ... 3. İcra Müdürlüğünün 2009/1373 E. sayılı icra takip dosyasında, avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan ve tüm mal varlığı üzerinden hesap edilmek üzere davalının hissesine düşen mal varlığının değerinin %10'una tekabül eden vekalet ücretine mahsup edilmek üzere 20.00 TL asıl alacak için icra takibi yaptığı hususları ihtilafsızdır....

              İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve diğer tebligatların davalıya tebliğinin usulüne uygun olmadığını, boşanma davası harcının tamamlanmadığını, ziynet alacağı ve mal paylaşımı talebi yönünden harç yatırılmadığını, ziynet alacağı davasında dava kısmen kabul edilmesine rağmen yargılama giderlerinin tümünün erkeğe yüklendiğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının tam kusurlu olduğunu, kadının ziynet alacaklarının cins, ayar, nitelik, miktar ve değerini belirtmediğini ve ziynet eşyalarının kadın tarafından bozdurulup harcandığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/254 ESAS - 2022/347 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında sevgi ve saygı bağının kalmadığını, evliliklerinin fiilen bittiğini, tarafların ruhsal ve düşünce yapısı olarak uyuşamadıklarını fark ettiklerini, bu şekilde evlilik birliğinin devam etmesi halinde ileride telafisi mümkün olmayan durumlar yaşanabileceğini belirterek, anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı süresi içinde yazılı beyanda bulunmamıştır. Davacı duruşmada: "Davalı eşim ile boşanma ve sonuçları konusunda anlaştık....

                UYAP Entegrasyonu