Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı adına sunulan ve dava dışı T4 tarafından imzalanan istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece taşınmazlarımın üzerine konan tedbirin hiçbir maddi ve hukuki dayanağı olmadığını, HMK.nun 389/12. maddesine göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, boşanmaya bağlı tazminat haktarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine tedbir konulamayacağı hususunun hem yasa hem birçok Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, huzurdaki davanın boşanma davası olduğunu, taşınmazların dava konusu olmadığını, davacı dava dilekçesinin talep kısmında her ne kadar mal paylaşımı talep etmiş ise de mal paylaşımı davasının nispi harca tabi dava olduğunu, davacının harç yatırıp dava açmadığını, kararın bu nedenle hatalı olduğunu, Çekmeköy'deki dairenin yerinin arsa olarak kendisi daha bekar iken 1972 yılında babası Kenan Yılmaz tarafından satın alındığını ve 1986 yılında tapusu babası tarafından kendisine verildiğini, bu...

Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 06 UB 939 plakalı araç 04.04.2000 tarihinde,...........5 parselde 11 numaralı mesken ise 1999 yılında girilen kooperatif üyeliği nedeni ile yapılan ödemeler sonunda 15.09.2009 tarihinde ferdileşme ile davalı adına trafik ve tapuda tescil edilmişlerdir. Dava konusu emekli ikramiyesi ile ........ ödemesi de davalı adına 2001 yılında yapılmıştır. Davacının talebinin araç ve ikramiyeler yönünden katkı payı, mesken yönünden ise katkı payı ve katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2022 tarih ve 2022/727 Esas, 202/593 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Silifke/Mersin, İmamlı Mahallesi Köyiçi mevkii 218 Ada, 3 Parselde bulunan 604,64 m2'lik arsa vasfındaki taşınmazın, davacı müvekkilinin katılma alacağı hesabına eklenecekken davalı T3 tarafından müvekkilinin mal varlığını azaltma ve mal kaçırma kastıyla satış işlemi olarak gösterilerek davalı T3'in çok yakın arkadaşı diğer davalı T5 muvazaalı olarak devredildiğini, diğer davalı T5 da aynı şekilde taşınmazı muvazaalı olarak davalı T3'in annesinin amcasının oğlunun eşi olan davalı Ayşe Saygılı'ya devrettiğini, her ne kadar müvekkili tarafından davalı T3'e karşı açılan mal paylaşımı davası...

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını davalı kızına satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca mirasbırakanın kardeşleri ile mal paylaşımı yaptığını, mirasbırakanın diğer taşınmazlardan pay almaması karşılığı kardeşleri ... ve ...’nin de ... parseldeki paylarını davalıya devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın 1/3 payını mirasbırakan babasından, 2/3 payını ise amcaları ... ve ...’den bedeli karşılığı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa ve mal kaçırma iddialarının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ...'ın, tek malvarlığı olan 54 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırmak amacıyla davalı ...'a devrettiğini ileri sürüp tapunun mahfuz hisseler nispetinde iptali ile adlarına tescil ile fazlaya dair hakları saklı kalmak suretiyle 5.000.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Asli ... mirasbırakan ...’dan gelen taşınmazlarda hak sahibi olduğunu belirtmiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı, mirasbırakanın mal paylaşımı yaptığını, davacılara da taşınmaz verdiğini, mal kaçırma amacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece,murisin saklı payı zedeleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile mal paylaşımı ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı/ karşı davacı erkeğin kadına karşı basit yaralama eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise aile sırrı niteliğinde cinsel münasebet ve diğer olguları 3.kişilere anlatmak, evi terk etmek ve aile büyüklerine karşı saygılı davranmamak şeklindeki eylemleri nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı/karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından kadına yüklenen kusurlar kesinleşmiştir. Erkeğe yüklenen kusurda ise bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak taraflara yüklenen kusurların karşılaştırılmasında mahkemece yapılan kusur derecelendirmesi doğru bulunmamıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile mal paylaşımı ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı/ karşı davacı erkeğin kadına karşı basit yaralama eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise aile sırrı niteliğinde cinsel münasebet ve diğer olguları 3.kişilere anlatmak, evi terk etmek ve aile büyüklerine karşı saygılı davranmamak şeklindeki eylemleri nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı/karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından kadına yüklenen kusurlar kesinleşmiştir. Erkeğe yüklenen kusurda ise bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak taraflara yüklenen kusurların karşılaştırılmasında mahkemece yapılan kusur derecelendirmesi doğru bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile ortak mirasbırakanı ...'nin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 566 ada 73 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümdeki 3/8 payını davalıya devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakanın taşınmazdaki payının miras paylaşımı nedeniyle devredildiğini, annesinin muris ...'ye Bartın'dan gelen para ile daire aldığı sırada kendi birikimlerini katarak yardım ettiğini, mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirecek şekilde eşiyle arasında geçimsizlik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17.11.2021 tarihli ve 2020/65 E. 2021/1663 K. sayılı kararıyla; davalı, mirasbırakanın mal paylaşımı amacını güttüğünü ileri sürmüşse de, mirasçılık sıfatının davalının eşi ...'a ait olduğu ve ...'...

            DAVA 1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evlilik birlikteliğinin yüklediği yükümlülükleri davacı eşine karşı yerine getirmediğini, davalının sadece çocuklarıyla ilgilendiğini, müvekkilinin, davalı kadını bir erkekle otele girdiğini gördüğünü sorduğunda davalının, kahvaltı yapmak ve dertleşmek amaçlı otele gittiğini beyan ettiğini, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek boşanmalarına, 300.000,00 TL manevî tazminata ve edilinilmiş malların paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı vekili 21.03.2022 tarihli dilekçesinde özetle; tarafların aralarına anlaşmış olduklarından dolayı davalı aleyhine açılan zina nedeniyle boşanma davasından feragat ettiğini yazılı dilekçe ile beyan etmiştir. 3.Davacı vekili 27.04.2022 tarihli dilekçesinde özetle; açmış oldukları boşanma ve mal rejimini içeren davada 21.03.2022 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere zina nedenine dayalı boşanma davasından feragat ettiğini, mal paylaşımı ile ilgili...

              UYAP Entegrasyonu