arasındaki boşanma davasında tarafların boşanmalarına karar verildiğini, MK'nın 214.maddesine göre mal paylaşımı davalarında yetkinin, eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermiş ise, ölenin son ikametgahı mahkemesinin boşanmada mal paylaşımı davasına bakmakla yetkili olacağı, evliliğin mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa, boşanma davasına bakmaya yetkili olan mahkemenin mal rejiminin tasfiyesini, yani boşanma halinde mal paylaşımını yapmakla da yetkili olacağının düzenlendiği, bu iki durum haricindeki diğer tüm hallerde müvekkili davalı eşin ikametgahı mahkemesinin boşanmada mal paylaşımı davasına bakmaya yetkili olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne derc edebilirler. Anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın feri niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimler artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlıdır....
Der Drau bölge mahkemesinin 20/11/2017 tarih ve 2 fam 84/15 h-49 nolu 27/12/2017 tarihinde kesinleştiğini, bahse konu Avusturya Ülkesi Spittal An Der Drau bölge mahkemesinin 20/11/2017 tarih ve 2 fam 84/15 h-49 nolu 27/12/2017 tarihinde kesinleşmiş ilamını yeminli mütercime tercüme ettirilmiş olarak davalı tarafça yeniden mal paylaşımı için dava açılan Boğazlıyan 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1494 KARAR NO : 2021/1610 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2018/234 2021/11 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: "Davacı, davalı eşinin teyzesinin oğlu olduğunu, görücü usulü ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra İzmir'e yerleştiklerini, o dönemde eşinin berberlik yaptığını, son 12 yıl da bekçilik yaptığını, bu evlilikten...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerek protokoldeki ifade tarzı ve gerekse duruşma tutanağına yansıyan taraf beyanları ile taraflarca benimsenerek yasa yollarına konu edilmeyen anlaşmalı boşanma kararında, üç adet taşınmaz malın tasfiyesine dair alacak olarak nitelendirilmesi karşısında; anılan protokol ve kesin hükme bağlanan anlaşmalı boşanma davasında mahkeme içi ikrar ve kesin delil niteliğinin sabit olduğu, bundan ayrı olarak tarafların tüm malvarlığını değil, sadece tapuda devredilecek olanları protokole yazarak mal rejimini tasfiye etmelerinin de mümkün olduğu, davacı, boşanma dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü sunduğuna ve bunun dava dilekçesinin eki olduğunu açıkça belirttiğine, yargılamada aralarındaki anlaşmaya göre boşanmaya karar verilmesini istediğine ve davalı da bu anlaşmadaki düzenlemeye uygun boşanmayı kabul ettiğine göre bundan sonra davacının bu protokol hükümlerine aykırı olarak, boşanma davasındaki...
Taraflar 29.9.1996 tarihinde evlenmiş, açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.5.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca "mal ayrılığı" bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu 975 m2 miktarında bahçeli ev vasfındaki 532 parselin, ...adına iken ölümü ile 9.2.1979 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, mirasçıların elbirliği halindeki mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmeleri ve mirasçılar arasındaki pay devirleri sonunda 20.6.2003 tarihi itibarıyla 2/5 payın ... kızı ..., 3/5 payın ... kızı ... adına tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davalının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Somut olayda, ilk derece mahkemesince, tasfiyeye konu taşınmaz yönünden davacının yurtdışından yapılan ve genel hükümlere tabi olan protokole dayanmadığı, TMK düzenlenen mal rejimine ilişkin talebi olduğu gerekçesiyle 69.406,94TL değer artış payı alacağı, 34.689,05 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tarafların boşanma kararından sonra yurtdışında noterde 30.11.2017 tarihinde ‘Boşanma Sonrası Mutabakatı/ Mal Ayrımı- Mal Paylaşımı- Uzlaşma’ başlıklı sözleşme yaptıkları, sözleşmenin varlığı ve içeriği yönünden ihtilaf olmadığı, sözleşmede tasfiyeye konu taşınmaza ilişkin düzenleme bulunduğu ve tasfiyeye konu taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiye edildiği, davacının işbu sözleşmenin ifasından kaynaklı değil mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, TMK'nin 236/2 maddesine göre zina ve hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakimin kusurlu eşin katılma alacağının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebileceği hükmüne dayanarak davacının, davalıyı dolandırması sebebiyle ceza davası olduğu, evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, iyi niyetle hareket etmediği, bu nedenle davacının dava konusu edilen taşınmazda herhangi bir katılma alacağını haketmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de, verilen karar kanuna ve Dairenin ilke ve uygulamalarına uygun bir karar değildir.Uşak 1....
Davalı/birleşen dava davacısı cevap dilekçesinde TMK 236/2 maddesinde düzenlenen "zina nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına yada kaldırılmasına karar verebilir" hükmü gereğince boşanma davasında kusurlu olan davacı/birleşen dava davalısının davaya konu taşınmazda katılma alacağının bulunmadığını beyan etmiş, tarafların boşanma dosyalarının incelenmesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşandıkları, zina sebebiyle açılmış yahut karara bağlanmış boşanma dosyalarının bulunmadığı anlaşılarak edinilmiş malların tasfiyesindeki hesaplamalar yönünden TMK 336/2 maddesindeki düzenleme uyarınca davacı koca aleyhine değerlendirme yapılmamıştır. Davacı/birleşen dava davalısı vekili 30/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde davalı/birleşen dava davacısının dava devam ederken müvekkiline 60.000,00 TL ödeme yaptığını beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı mal paylaşımı davasının devam ettiğini, aynı zamanda boşanma kararıyla birlikte hükmedilip kesinleşen maddi ve manevi tazminatın davalı ...'ten tahsili için Hatay 4. İcra Md.nün 2014/7281 sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, Medeni Kanuna göre eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre her eşin karşılığını vererek elde ettiği mallarda diğer eşin katılım payının bulunduğunu, davalı ...'ün boşanma davasından sonra evlilik birliğinde edinilmiş mallara muvazaalı olarak hacizler koydurduğunu, devirler yaptığını, bu amaçla ......