Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların miktarı ve reddedilen tazminatlar yönünden; davalı erkek tarafından ise davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle süresinde dayanılmayan "Erkeğe hakaret etme" vakıasının davacı kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, bununla birlikte "Çocuklara hakaret etme" vakıasının ise tanık beyanları ile sabit olduğunun ve davalı kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiğinin, sonuç itibarıyla tarafların yine eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.04.2015 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
yasaya ve hukuka aykırı karşı davasının ve taleplerinin tümden reddine, davalı/karşı davacının katkı payı alacağı ve katılma payı alacağı taleplerinin işbu boşanma davasından tefrik edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, boşanma davasının reddi ile ihtiyati tedbir kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı kadının zina (TMK m. 161), olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) açmış olduğu boşanma davasının, aynı davanın daha önceden açılmış olduğu ve de halen görülmekte olması sebebiyle derdestlik şartları oluştuğu gerekçesiyle (HMK m. 114/1-ı) usulden reddine karar verilmiştir....
Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Somut uyuşmazlık incelendiğinde; ... 3. Aile Mahkemesinin 2013/563 Esas-2015/262 Karar sayılı boşanma dosyasında dava dilekçesi ve öninceleme duruşmasındaki beyanlara göre davanın TMK mad. 166/1 ve 2. maddelerine göre 'evlilik birliğinin sarsılması' nedenine dayalı olarak açıldığı, Mahkemenin gerekçesinde de kadının ağır kusurlu bulunduğu ve tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, 997 yılında satın alınan ve davalı adına tapuya tescil edilen taşınmazın alımında Almanya'da işçi olarak çalışan davacının katkısı bulunduğundan davanın kısmen kabulü ile 85.831,93 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 24.06.1988 tarihinde evlenmişler, 12.03.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 11.07.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dava, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir....
Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218- 241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2562 KARAR NO : 2023/2560 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAVAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/142 (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Boşanma ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinde inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas 2023/138 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ancak henüz kararın kesinleşmediğini, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulünü, davalının kayıtlı bulunan Samsun İli, İlkadım İlçesi, Derebahçe mah. 3479 ada 26 parsel zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm ile Yeniömerli mah. Merkez 1.sok....
Birleşen dava; davalı karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 ve 161 (zina) maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK 353/1- b-1 maddesine göre, ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine duruşma yapılmadan karar verilir....
Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...