Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in boşandıklarını, taraflar arasındaki mal paylaşımı davasının .....sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, mal paylaşımı davasına konu olan taşınmazın müvekkiline babasından miras kalan ve evlilik birliği içerisinde müvekkili adına kayıtlı iken bu hissenin mal paylaşım davası görülürken davalı ...'a satılarak onun adına tescil edildiğini, bu satışın davacıdan mal kaçırma kastı ile, muvazaalı olarak yapıldığını, belirterek satışının iptaline, taşınmazın tapu kaydının eski maliki .... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6098 sayılı Borçlar Kanununun 19. maddesi uyarınca açılan ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece..... Aile Mahkemesinde görülen katkı payına ilişkin davada davacı ...'...

    konusu değer üzerinden (binde 68,31 oranında) nispi karar ve ilam harcı alınır (Harçlar K....

      Davalı - karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası ile birlikte açılamayacağını, boşanma davalarında mal varlığına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, davacının dilekçesinde yazdığı iddiaların tamamının asılsız, çirkin iftiralar olduğunu, müvekkilinin yıllardır çalıştığını ve kendisi bir birikim yaptığını, ayrıca emlak konuttan da bir taşınmaz hakkı elde edildiğini, davacının boşanma nedeni olarak "zina"ya dayanmasının kasıtlı ve amaçlı olduğunu, davacının müvekkiline bu yönde iftira atarak mal rejimi tasfiyesi payının alamasına engel olmak olduğunu bildirerek esas davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, davacı-karşı davalının müvekkiline 300.000,00 TL manevi, 300.000,00 TL maddi tazminatı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödemesine, davacı-karşı davalının dava tarihinden itibaren tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren de yoksulluk...

      Bilindiği üzere Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Somut olayda; davacı vekili müvekkili ile davalının 27/05/2005 tarihinde evlendiklerini, davalının 2 kez boşanma ve mal rejimin tasfiyesi davası açıldığını, davalı tarafça İskenderun 2. Aile Mahkemesinin 2018/113 Esas sayılı dava dosyası ile asılsız iftiralarla müvekkili aleyhine boşanma davası açtığını, davalı tarafça İskenderun 2....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

      ı 26.06.2008 tarihinde azlettiği, her ne kadar boşanma davasına ilişkin dosya içerisinde mal paylaşımı ile ilgili protokol ibraz edilmiş ise de, boşanma davasında davacı kadın tarafından verilen dilekçelerde bu protokoldeki imzaya itiraz edildiği, davalı ... azilnamenin tebliğ edilmediğini bildirmiş ise de, davalı ...'ın bir dönem sekreteri olan ...'ın azilnameden haberdar olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, 29 nolu bağımsız bölüm bakımından HMK'nin 125. maddesinin uygulanması, 48 nolu bağımsız bölüm bakımından ise davalı ...'ın azilnameden haberdar olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, azilnameden haberdar ise taşınmazları temlik ettiği davalı ... ile akraba olması ve alıcı davalı ...'nin bu ilişkiyi bilebilecek konumda olması nedeniyle 48 nolu bağımsız bölüm bakımından davanın kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.’...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı ... ile ... aralarındaki mal paylaşımı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kadıköy 1. Aile Mahkemesinden verilen 01.12.2011 gün ve 402/1032 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise katılma yolu ile davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.04.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve davacı vekili Avukat ...geldiler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Paylaşımı-Ziynet Eşyası Alacağı KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.02.2014 gün ve 20101 - 2529 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu