Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Durum böyleyken; mahkemece "Davacı erkeğe yüklenebilecek bir kusur ispatlanamadığı, evi terk eden davalı kadının kusurlu olduğu" gerekçesiyle davalı kadının tedbir nafakası-yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve maddi tazminat (TMK m. 174/1) taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti yönünden, davalılar tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı kadın eş ... tarafından diğer davalıya satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı kadın eş adına tescilini ve dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını, olmadığı taktirde ise bedelinin ödettirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....

      Yine kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      Yine kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      O halde mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyanları ile iddia ve savunmalarının dayanağı olarak ileri sürdükleri her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmaları ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip, ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanmak suretiyle gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeden tahkikat yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. b-)Dava, anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) olarak açılmış, anlaşma sağlanamaması üzerine dava çekişmeli boşanma davasına (TMK m. 166/1-2) dönüşmüştür. Davalı kadın duruşmada ziynet alacağı sebebi ile 15.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalı kadın lehine ziynet alacağı bedeli olarak 15.000 TL maddi tazminata hükmetmedilmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2017/504 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından TMK 166/3 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, taraflarca mahkemeye sunulan 20/06/2017 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanma sebebiyle her iki tarafın birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmadığı, tarafların çeyiz ve özel ev eşyaları konusunda anlaştığı, birbirlerinden eşyalar ve ziynet eşyaları konusunda başka bir talepleri olmadığı belirtilmiştir. 20/06/2017 tarihinde tarafların her ikisinin katılımı ile gerçekleşen duruşmada, taraflar karşılıklı olarak boşanma ve boşanmanın mali sonuçları kapsamında sunulun protokol dairesinde anlaştıklarını beyan etmişlerdir....

          Aile Mahkemesinin 2019/122 esas ve 2019/57 karar sayılı dosyası) vekalet ücretine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı/davalı erkek, asıl davada birden fazla hukuki sebebe dayanarak zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada; davacı/davalı erkeğin zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı her iki boşanma talebi de kabul edilmiş olup erkek yararına her iki yönden de iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir. Ancak dava, farklı hukuki sebebe dayanılarak açılmış olup; ortada iki ayrı dava değil, tek dava vardır. O halde davacı/davalı erkek yararına asıl davada boşanma davasının kabulü yönünden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kabul edilen zina ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayalı boşanma talepleri yönünden iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK 166) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece uyulan Dairemizin 2015/5549 esas ve 2015/22799 karar sayılı 01.12.2015 tarihli ilamı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı erkek karşı davasıyla zina hukuki sebebine dayalı boşanma istemiş ve daha sonra birleşen davasıyla TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca ayrı bir dava daha ikame etmiş, mahkemece davacı-karşı davalı kadının davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeğin ise TMK 161. maddesine dayalı boşanma talebinin ve TMK’nun 166/1. maddesine dayalı birleşen davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına karar vermiştir....

              Taşınmazın tapu kaydının danışıklı (muvazaalı) olarak üçüncü kişi üzerinde tutulduğuna ilişkin bir iddia ve delil mevcut değildir. Yine taşınmazın tapu kaydında 1986 yılında konulmuş haciz şerhi mevcuttur. Bir malın katılma alacağı için tasfiye hesabına dahil edilebilmesi için; mal rejiminin sona erdiği tarihte (somut davada tarafların boşanmalarına ilişkin davanın açılma tarihidir) mevcut olması gerekir (TMK. m. 235/ı). Bu durumda, taşınmaz tarafların boşanma dava tarihinde eş adına kayıtlı olmadığı ve danışıklı işlem sonucu üçüncü kişi üzerinde tutulduğu iddia ve ispat edilemediğine göre; bu aşamada TMK. 229. maddesi uyarınca "eklenecek değer" olarak da hesaba katılamaz. Diğer yandan taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin, TMK. 230/2. maddesi uyarınca artık değer hesabında pasif olarak yer alması gerekip gerekmediğinin de göz önüne alınması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu