"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 27.11.2006 gün ve 8923-16361 sayılı ilamiyle * ONANMASINA karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (140) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (27.00) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi. 22.02.2007 KARŞI OY YAZISI Davacı koca tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....
(GENÇCAN-TMK, s.1068-1082, Ömer Uğur GENÇCAN, “4721 Sayılı Türk Medenî Kanununa Göre Evliliğin Genel Hükümleri”, Yargıtay Dergisi, Cilt:29, Ocak-Nisan 2003, Sayı:1-2, Sayfa:43-49.) TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin “yoksunluk” tek başına “mevcut menfaatleri” boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir kuralının uygulanmasına bir gerekçe oluşturabilir mi? TMK. m.185-186 hükümlerine göre “zarar mutlaka vardır/oluşur” anlayışı açılan “her boşanma davasında” sadece davanın kabul edilmesi olgusunu istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) “otomatik olarak” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilmesini gerektirir düşüncesini zorunlu kılar ki Kanun Koyucunun madde metninde yer alan “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen” sözcüklerine bu takdirde gerek bile kalmaz....
Davacı kocanın terditli olarak açtığı ve birleşen davada kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davaları yönünde değerlendirme yapıldığında; taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma davalı kadının yukarıda sayılan tam kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği, davacı kocanın gerçekleşen olaylarda ispat edilen herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla, kadın tarafından açılan birleşen davanın reddine, koca tarafından açılan asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçesiyle; "Asıl davada davacı kocanın TMK m.162 gereğince boşanma talebinin REDDİNE, TMK m.166 gereğince boşanma talebinin KABULÜNE, TMK m.166/1 gereğince BOŞANMALARINA, Birleşen davada davalı-birleşen dosya davacısı kadının açmış olduğu boşanma davasının REDDİNE, Tarafların müşterek çocukları olan 05/01/2005 doğumlu, yabancı kimlik no'lu FAHAD WALEED HAMEED HAMEED'in...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma kararı verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasında, tahkikat aşamasına geçildiği sırada TMK 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmak üzere anlaştıklarını beyan etmişler ve mahkemece tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
Davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi, zina hukuki sebebine dayalı davanın kabul edilmesi sebebiyle, terditli istem olan TMK 166/1- 2 maddelerine dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. 3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Dava terditli olarak açıldığına göre öncelikle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi halinde terditli alacak talebinin incelenmesine ve bu hususta bir karar verilmesine de gerek kalmayacaktır. Ancak tapu iptali ve tescil isteğinin yerinde olmadığı anlaşıldığı takdirde alacak isteği incelenebilecektir. Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edilir. Ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi mümkündür. Terditli açılan davalar için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri mümkün değildir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m.161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin, evlilik devam ederken yabancı uyruklu bir kadın ile ilişkisinin olduğunu, eşine karşı sadakatsiz davrandığını ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığı belirtilerek, kadının zina davasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de, gerek tanık olarak dinlenen ortak çocuk ..., gerek ise diğer tanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanarak dava açmış, birleşen davada ise davalı-davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) ve özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davalı-davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının TMK 161. maddesinde belirtilen dava sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığından bahisle hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir....
nun 166/1- 2 maddesine yönelik yasa metninin yanlış yorumlanarak davacı-karşı davalı erkeğin TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğu, erkek tarafından TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasınında TMK.'nun 166/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince verilen karada yapılan kusur tespitinin, davalı-karşı davacı kadının, TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin ve davalı-karşı davacı kadın lehine TMK.'...