Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi, zina hukuki sebebine dayalı davanın kabul edilmesi sebebiyle, terditli istem olan TMK 166/1- 2 maddelerine dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. 3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m.161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin, evlilik devam ederken yabancı uyruklu bir kadın ile ilişkisinin olduğunu, eşine karşı sadakatsiz davrandığını ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığı belirtilerek, kadının zina davasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de, gerek tanık olarak dinlenen ortak çocuk ..., gerek ise diğer tanık ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanarak dava açmış, birleşen davada ise davalı-davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) ve özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davalı-davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının TMK 161. maddesinde belirtilen dava sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığından bahisle hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir....

      nun 166/1- 2 maddesine yönelik yasa metninin yanlış yorumlanarak davacı-karşı davalı erkeğin TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğu, erkek tarafından TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasınında TMK.'nun 166/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince verilen karada yapılan kusur tespitinin, davalı-karşı davacı kadının, TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin ve davalı-karşı davacı kadın lehine TMK.'...

      Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL" olarak belirlenmiştir. Somut olayda münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen karar miktar itibariyle kesindir. Bu nedenle tarafların davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasında hükmedilen ve reddedilen tedbir nafakalarına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Davacı- davalı erkek tarafından 7.10.2016 tarihinde TMK 172 maddesi uyarınca ayrılık kararı sonrasında ortak hayatın kurulamadığından bahisle boşanma davası açılmış, 2.3.2018 tarihinde ise TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık sebebine dayanarak boşanma isteminde bulunulmuş, bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından ise birleşen tedbir nafakası davası açılmıştır....

        Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185 2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

          Davacı erkek ıslah talebiyle, ilgili olarak her hangi bir harç yatırmamıştır. Eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmuştur. İlk derece mahkemesi bozma ilamına uymuş, yeniden yaptığı yargılama sonucunda; "Davacının TMK 161,162 ve 163. maddeleri gereğince açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 166/1-2 maddeleri gereğince açılan boşanma davasının kabulüne" karar vermiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ancak, davacı taraf daha sonra temyiz isteminden feragat etmiştir. Bozma ilamına göre; ıslah sonucunda davanın, zina (TMK m. 161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası haline geldiği anlaşılmaktadır....

            Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak hüküm kurmayı tercih ederek özel boşanma sebebine (TMK. md. l65) dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir. Davalı-davacı (koca)'nın Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki akıl hastalığına dayalı olarak açtığı boşanma davası hakkında hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca verilen boşanma hükmüne yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün kadının nafakanın artırılması davasının kabulü yönünden ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2015 (Çrş)...

              (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2013 s.962) Somut olayda; Davacı erkeğin tam kusurlu, davalı kadının kusurunun bulunmaması, boşanma sebebi ve tarafların evli kaldıkları süre ve sosyal ekonomik durum araştırması da nazara alınarak TMK ve TBK gereğince hakkaniyet ilkesi kriterleri gözetilerek taktiren 50.000,00 TL maddi tazminatın davacı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. MANEVİ TAZMİNAT ( 4721 s. TMK m. 174/2 ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 174/2. maddesinde; “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Boşanmada manevi tazminatın amacı; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle 19.2.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 29.4.2014 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hataya dayalı bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185...

                UYAP Entegrasyonu