Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında bir hüküm kurulmaması, manevi tazminatın miktarı ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde öncelikle zina (TMK m. 161) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmiş, TMK 161. maddesinde düzenlenen zina hukuki sebebine dayalı talep hakkında hüküm kurulmamıştır. Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1)....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadın vekilinin, zina nedeni ile açılan terditli davanın reddinden dolayı erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri verilmesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın vekilinin, zina nedenine dayalı ret ile sonuçlanan davası terditli olarak açıldığından, davalı karşı davacı taraf lehine vekâlet ücreti,yargılama gideri ve harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın vekilinin hüküm altına alınan tazminat( maddî- manevî) ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; çocuklar yararına 650,00'şer TL iştirak nafakalarının, kadın için 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL 'de manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın vekilinin, zina nedeni ile terditli açtıkları boşanma davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

      Somut olayda davacı terditli olarak açmış olduğu dava da öncelikle tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişse de, 07.03.1953 tarih ve 1953/8 Esas 1953/7 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hak şahsi bir hak niteliğindeki para alacağı olup ayin başka bir değişle mülkiyet hakkı istenilmeyeceğinden tapu iptali ve tescil isteğine değer verilemez. Hal böyle olunca, TMK'nun 229 ve 230. maddeleri gereğince eklenecek değer veya denkleştirmeye tabi tutulacak borç bulunmamakla, taşınmazın belirlenen karar tarihine en yakın değerinin artık değer olarak kabulü ile aynı Yasa'nın 236. maddesine göre bu değerin yarısına katılma alacağı olarak karar verilmesi doğru olduğundan davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde, davasını öncelikle terk olmadığı takdirde Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak terditli olarak açmıştır. Mahkemece sadece TMK'nun 166/1 maddesine ilişkin olarak hüküm kurmuş, TMK'nun 164. Maddesinden hüküm kurmamıştır. Taraflardan birinin talebi hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemesi kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilir. Mahkemece yapılacak iş erkeğin bu davası hakkında da olumlu-olumsuz karar vermekten ibarettir....

        nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, kadın için TMK.'nun 174/1 maddesi uyarınca takdir edilen maddi tazminat ve miktarının, toplanan delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; belirlenen kusur durumu, davacı kadın tarafından TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, kadının, boşanma ile erkeğin en azından maddi desteğinden yoksun kalacak olması nedeni ile kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'nun 174/1 maddesi uyarınca takdir edilen maddi tazminat ve miktarının toplanan delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesice verilen kararda; "belirlenen kusur durumu, dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu, davacı kadının TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanma davasının kabulü, boşanma nedeni ile kadın lehine TMK.'...

        Maddi ve manevi tazminat talepleri boşanma davasının fer’isi olup ilk derece mahkemesince kocanın boşanma davası reddedilmiştir. Davalı-k.davacı kadın terditli olarak açtığı davada kocanın boşanma davasının reddini, çocuğun tedbiren velayetini ve TMK’nın 197. maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesini, boşanmaya hükmedilmesi halinde lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kocanın boşanma davası reddedildiğinden kadının boşanma davasının fer’isi olan maddi ve manevi tazminat talebinin değerlendirilmemesi isabetli olup davacı-k.davalı koca ve davalı-k.davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin reddi cihetine gidilmiştir. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

        nun 161 maddesi uyarınca kadının zinasına dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'nun 161 maddesi uyarınca boşamalarına karar verildiği, verilen kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığı, davacı erkeğin, yasal istinaf başvuru süresi içersinde istinaf dilekçesi özeti bölümünde açıklandığı üzere; kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kararın ve erkek lehine boşanma neden ile takdir edilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olması nedeni ile usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.'nun 161 maddesi gereğince "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."...

        Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ancak kısa karar ve hükümde davanın tekrar TMK 161, gerekçede TMK 166/1 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, davalı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 23.12.2019 tarih 2019/7909 esas 2019/12633 karar sayılı ilamı ile hüküm aynı gerekçe ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş yapılan yargılama sonunda davanın TMK 161 maddesinde düzenlenen zinaya dayalı boşanma davası olduğu ve zina eyleminin gerçekleştiği gerekçesi ile TMK 161 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kadın TMK 166/1 maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, dava dilekçesinde sadakatsizlik iddiasında bile bulunmamış, mahkemece verilen ilk karar Dairemizce davanın davalı erkeğin, davacı kadının ailesinin evinden hırsızlık yaptığı gerekçesiyle kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bu bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı erkek karşı davasıyla zina hukuki sebebine dayalı boşanma istemiş, daha sonra birleşen davasıyla TMK’nun 166-1. maddesi uyarınca ayrı bir dava daha ikame etmiş, mahkemece kadının davasının, erkeğinde TMK 161. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, erkeği birleşen davasının kabulüyle tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar vermiştir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, zina (TMK m. 161), pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin TMK 164’e dayalı, kadının ise TMK 161 ve 162. maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddine, kadının TMK’nun 166-1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüyle, tarafların boşanmalarına karar vermiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ile dinlenen tanık beyanlarından, davacı-karşı davalı erkek ile dava dışı S.O. isimli kadının mahkemeninde kabulünde olduğu üzere beraber tatile gittikleri, sosyal ortamlarda bu kadını eşi olarak tanıttığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....

              UYAP Entegrasyonu