İstinaf başvurusu 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra yapıldığından davalı erkeğin istinaf dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 346/1. ve 352. maddeleri uyarınca süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir 2- Davacı kadının istinaf talebinin incelenmesinde; Terk sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, Türk Medeni Kanunu'nun 164 maddesinde belirtildiği şekilde ihtar kararı gönderilmesi zorunludur. Dosyanın incelinmesinde, davacının eve dönmesi için TMK 164 maddesinde gereğince ihtar göndermediği, bu sebeple terk nedeniyle boşanma koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların Terk sebebiyle TMK 164 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi hatalı ise de, boşanma yönünden verilen karar istinaf edilmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; kararda kusur oranları yönünden çelişki bulunduğuna, kusur tespitine, kadının reddedilen taleplerine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedenlerine dayalı boşanma davası istemine Davacı erkeğin kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
Tedbir ve yoksulluk nafakası talebi bakımdan; yoksulluk nafakasının hüküm altına alınabilmesi için taraflardan herhangi birinin yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş olması, yoksulluk nafakası talep eden tarafın kusurunun diğer tarafın kusurundan daha ağır olmaması ve yoksulluk nafakası talep eden tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesi altında olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafın ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bunun yanında tedbir nafakası tarafların kusur durumuna bakılmaksızın verilebildiği ve davacı kadının ihtiyacı olduğu anlaşılmakla bir miktar tedbir nafakasına hükmetmek gerekmiştir....
Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Tarafların evli olduğunu, davalının müşterek konutu terk ettiğini, tarafların 2 müşterek çocuğu bulunmakta olduğunu, davacı-karşı davalının açmış olduğu önlem nafakası davasında pek çok doğru olmayan bilgi bulunmakta olduğunu, bu nedenlerle davacı-karşı davalı tarafından açılan önlem nafakası davasının reddine, tarafların müşterek çocukları Meryem Elif ve Meltem İkra'nın velayetlerinin davalı-karşı davacıya verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise tarafların müşterek çocukları ile davalı-karşı davacı arasında şahsi ilişki tesis edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Terk mutlak bir boşanma sebebi olup, şartlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin sarsılmış olup olmadığı araştırılmaz. Terk sebebiyle boşanma davasının reddedilebilmesi için usulüne uygun ihtara rağmen ortak konuta dönmemekteki haklılığın sabit olması gerekir. Davalı kadının usulüne uygun ihtara rağmen eve dönmeme de haklı olduğunu ispatlaması gerekir. Terk nedeniyle açılan boşanma davasında davalının terkte haklılığını değil, eve dönmemekte haklı olduğunu kanıtlaması gerekir. ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 29/01/2004, 133- 1146 sayılı kararı ) Davete uyamamanın haklı sebeplere dayandığının ispat yükü şarttır ve davalıya aittir. Davalı eş ortak konuta dönmemenin haklı sebebini ispat edemez ise terk sebebiyle boşanma davası davacı eş yönünden ispatlanmış olacaktır. İhtardan uzun süre önceki olaylar davalı açasından eve dönmemekte bir haklılık oluşturmaz. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 26/10/1986 günlü, 259- 844 sayılı kararı da bu yöndedir....
Sayılı ilk kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmaması, dolayısıyla nafaka miktarları yönünden bu ilk kararla davalı erkek yararına usulü müktesep hak (kazanılmış hak) oluşması göz önünde tutularak, davacı vekilinin davacı kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bununla ilgili, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 1 nolu hüküm fıkrasının ''davacı kadın yararına önlem nafakasının talebinin reddine'' şeklindeki kısmı ile buna bağlı olarak 2 nolu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 1- b-2 maddesi uyarınca bu konuda yeniden karar vermek gerektiğinden, davacı kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren davacı kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına; müşterek çocuk Ata yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının yukarıdaki kıstaslar dikkate alındığında uygun ve yerine olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin müşterek çocuk 2013 doğumlu Ata yararına hükmedilen aylık...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve tedbir nafakası davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile reddedilen önlem nafakası talepleri ile müşterek çocuğun velayeti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı-karşı davacı tarafın birleşen dava dilekçesinde özetle; hayatını idame ettirebilmesi için davacı lehine dava aşamasında tedbiren, dava sonunda da önlem/yardım nafakası olarak aylık 1.500,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
"gerekçesi ile; "Davacı T1 boşanma davası ile davalı T4'in birleşen boşanma davalarının ayrı ayrı KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Velayetin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, Davacı T1 için aylık 500,00 TL, ortak çocuk Emirhan için aylık 300,00 TL tedbir nafakası takdirine, hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, Davacı T1 yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davacı T1 koşulları oluşmayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, Davacı T1 ziynet alacağına ilişkin davasının REDDİNE, Davacı T1 mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının dosyamızdan TEFRİKİ İLE YENİ BİR ESASA KAYDINA, " karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl boşanma davası yönünden tarafların boşanma davasının açılması tarihinden sonra barışıp bir araya geldikleri anlaşılmakla birbirlerinin kusurlu davranışlarını affettikleri, birleşen boşanma davası yönünden kadın eşin kusurlu davranışlarının kanıtlanmadığı, tanık beyanlarının bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule elverişli olmadığı, bazı beyanların da soyut ve duyuma dayalı oldukları gerekçesi ile asıl ve birleşen boşanma davalarının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....