Olayda bu şarta uyulmadan ihtar talebinde bulunulduğu gibi terk ihtarı davacı-karşı davalı kadına 04.12.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kanunda öngörülen 2 aylık süre dolmadan karşı davanın 19.01.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı-karşı davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddi gerekirken kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri ile diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2017(Prş.)...
Aile Mahkemesinin 2016/587 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi talepli davada tarafların 2011 yılından beri ayrı yaşadıkları hususu davalının da kabulünde ise de bu hususa ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/1046 E. ve 2020/2130 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere ise tarafların ayrı yaşaması tek başına boşanma için yeterli değildir. Fiili olarak ayrı yaşamak Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesindeki boşanma koşullarıyla birlikte gerçekleşmiş olmadıkça tek başına Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. madde uyarınca açılmış boşanma davası için boşanma nedeni olamaz. Davacının terk (TMK.m.164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Belirtilen dosyada davacının davasını ispata yarar başkaca bir delil de bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/79 ESAS 2020/487 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Boşanma ve kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 18/06/1990 tarihinde evlenmiş oldukları, müşterek reşit çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacının eşi ile konuşarak çözüm aramak yerine evi terk etmesi nedeniyle kusurlu olduğunu, ancak davalının gereksiz kıskançlık göstermesi, borçlanıp bu konuda eşine bilgi vermemesi nedeniyle kadına göre daha ağır kusurlu olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadın istinaf yoluna başvurmadığından, mahkemece evi terk etmesi nedeni ile kusurlu olduğuna dair kusur kendisi yönünden kesinleşmiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1468 KARAR NO : 2021/589 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DOĞANHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/51 ESAS 2020/4 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, terk nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı kadına eve dönmesi için gönderilen ücretin yetersiz olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir Terk nedeniyle açılan boşanma davasının reddedilebilmesi için kadının terkte haklılığı değil, eve dönmemekte haklılığını kanıtlaması gerekir. Kadına gönderilen ihtar ve dava açma sürelerinde yasaya aykırılık yoktur. Davalı, ihtara uymamasını haklı bir nedene dayandığını kanıtlayamamış eve dönmesi için gönderilen paranın yetersiz olduğu yönünde bir iddia ortaya koymamıştır. Türk Medeni Kanununun 164. madde koşulları oluşmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2022 NUMARASI : 2022/220 ESAS - 2022/438 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı kadının hiç bir haklı sebebi olmaksızın davacıyı bakıma muhtaç bir şekilde bırakıp gittiğini, davacı kocanın sağlık sorunları bulunduğunu, davalı kadının eşlerin birbirine bakma yükümlülüğünden kaçmak amacı ile müşterek evi tüm özel eşyalarını alarak terk ettiğini, davacı kocanın davalı kadına bir çok kez eve dönmesi için haber gönderdiği halde davalı kadının müşterek eve dönmediğini, davacı kocanın...
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının var olan sinir hastalığı nedeni ile sürekli olarak kendi ailesinin ve ablasının etkisi altında kalarak evde huzursuzluk yaratmış ve yine bu şekilde iki kez 2009 yılında ve 2011 yılında Yalvaç Asliye Hukuk Mahkemesine boşanma davası açmış ve davanın devam ederken kendisini geri müşterek haneye dönmüş olduğunu, sürekli olarak bu şekilde davranarak canı sıkıldığında müşterek haneyi terk edip ailesinin yanına gittiğini, aradan belli zaman geçtikten sonra tekrar müşterek haneye geri dönme suretiyle evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmeyerek kusurlu taraf kendisi olduğunu, bu geçimsizlikte anlattığı şekilde davacı kendisi kusurlu olduğunu kendisinin sinir hastası olması nedeni ile zaman zaman bu şekilde geçimsizlik çıkararak müşterek haneyi terk edip boşanma davaları açmakta olduğunu, kendisi eşinden boşanmak istemediğini, beş çocuğunun olduğunu, kendi rahatsızlığından dolayı düzenli bir işi ve geliri ve mal...
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, ortak konuta dönmesi için eşe çağrıda bulunanın evlilik birliğinin çekilmez duruma geldiğini kanıtlamak zorunda olmadığı, bu davanın mutlak bir boşanma sebebi olduğu, terk şartlarının oluşması durumunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının ortak konuta dönmemesini haklı gösterecek sebebin varlığını ispatlayamadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....
Ziynet ve çeyiz eşyalarının tahsiline ilişkin bu dava, incelenen boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp kesinleşen boşanma kararı bu davada kesin hüküm oluşturmadığından, ziynet ve çeyiz eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel teşkil etmemektedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, davacı tarafça düğünde takılan ziynetlerin ve düğün sonrası çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsilinin talep edildiği de nazara alındığında düğün tarihinden önce açılan ve yerel mahkemece karar verilen söz konusu boşanma davasının, red ile sonuçlanıp kesinleşmesinin iş bu dava ile ilgisi bulunmamaktadır....