WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, davalının davacıyı defalarca başka kadınlarla aldattığını, en son Meliha isimli kadınla aldattığını,davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevi olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 161,162,163 ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme ve zina nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200.000,00'er maddi-manevi tazminat ile aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamadan karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında asgari ücret seviyelerinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK 07.10.1998 gün 1998/2-656-688; 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-392-339 sayılı kararları) Somut olayda davalıya boşanma kararıyla aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığı anlaşılmaktadır....

      düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        hayat sürme sebepleri ile boşanma davası açtığını, davaların derdest olduğunu, davalının müşterek çocukları müvekkiline göstermemeye başladığını, tüm irtibatını kestiğini, müvekkiline de "o çocuklar senin değil, DNA testi yaptır, senin çıkarsa aç davanı gör çocukları" şeklinde mesajlar gönderdiğini, müvekkilinin 1,5- 2 ay boyunca davalının kendisine gönderdiği bu ve benzer mesajlar sonrasında çocukların kendisinden olmama ihtimalini düşünmeye başladığını, çünkü davalının telefon görüşmelerinde de çocukların müvekkilinden olmadığını defalarca ima ettiğini, bu görüşmeler ve mesajlaşmalar neticesinde müvekkilinde oluşan yoğun şüphe nedeni ile eldeki davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek, küçükler Hüseyin Buğra ve Bahaeddin Ali ile müvekkili arasında oluşan soy bağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/987 esas 2018/909 karar sayılı dosyasından görevsizlikle ağır ceza mahkemesine gönderilen ve görülen, davacının babasının davaya konu müşterek çocuklara karşı işlediği cinsel taciz suçlaması olduğunu, söz konusu davada çocukların ifadelerinin okunmasıyla çocukların davacı yanında kalmalarının kesinlikle uygun olmadığının görüleceğini, davacının amacının da velayetleri alarak baskıyla çocukların ifadelerini değiştirmek olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediğini, haysiyetsiz bir hayat sürme durumunun olmadığını, davacının babasının cinsel taciz olayının ortaya çıkmasıyla evden ayrıldığını ve gidecek bir yerinin ve gelirinin olmaması sebebiyle önceden tanıdığı Hacer Köle adlı arkadaşında kaldığını, sonrasında Hacer Köle'nin annesi olan Kütahya ili Altıntaş ilçesinde yaşayan Emine Köle'nin yanına yerleştiğini, Hasan Köle adlı şahsın da bu kişinin oğlu olduğunu ve eşiyle boşanma aşamasında olduğunu, Hasan Köle ile herhangi bir cinsel birlikteliğinin ya da...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/69 ESAS - 2020/139 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02/09/1999 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden bir kız bir erkek olmak üezere 2 çocuklarının bulunduğunu, çocuklarının eğitimi ve terbiyesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, müvekkil evlilik öncesi ve sonrası kazandığı tüm birikimini davalı adına kaydı yapılan yer ve araçlar için ödediğini, çocuklarının her türlü bakım ve gözetimini müvekkilinin yaptığını, davalının müvekkile ve müşterek çocuklara karşı saldırgan, sinirli ve düşüncesiz davranışlar sergilediğini, davalının müvekkili başka kadınlarla aldattığını, davalının müvekkili aldattığı...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/69 ESAS - 2020/139 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02/09/1999 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden bir kız bir erkek olmak üezere 2 çocuklarının bulunduğunu, çocuklarının eğitimi ve terbiyesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, müvekkil evlilik öncesi ve sonrası kazandığı tüm birikimini davalı adına kaydı yapılan yer ve araçlar için ödediğini, çocuklarının her türlü bakım ve gözetimini müvekkilinin yaptığını, davalının müvekkile ve müşterek çocuklara karşı saldırgan, sinirli ve düşüncesiz davranışlar sergilediğini, davalının müvekkili başka kadınlarla aldattığını, davalının müvekkili aldattığı...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2018/688 ESAS 2019/826 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/274 ESAS 2020/257 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 16/04/1978 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek dört çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliği devam ederken davalının defalarca müvekkilini aldatma eyleminde bulunduğunu, davalının Fikret Başçoban isimli bir bayanla birlikte olduğunu ve bu evlilik dışı ilişkiden tanıma yolu ile nüfusuna kaydettirdiği, T1 adında bir çocuğunun bulunduğunu, davalının Fikret Başçoban isimli bir kadınla namus, şeref ve haysiyet kavramlarıyla bağdaşmayacak şekilde yaşadığını belirterek, tarafların TMK'nun 161.maddesi uyarınca aldatma, TMK'nun 163.maddesi uyarınca haysiyetsiz yaşam sürme nedenleriyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, eşinin soyadını taşımasına izin verilmesini, 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep...

        Somut olayda; davalının davacıya ödediği yoksulluk nafakasının, davacının haysiyetsiz hayat sürdüğü gerekçesiyle kaldırılmasına ilişkin olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yöne ilişkin bir karar kurulmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosyada asıl davacıya karşı dava açmasına karşılık dava denir. Mahkemece, asıl dava ve karşılık dava hakkında tek bir hüküm verilir isede; hükümde asıl dava ve karşılık dava hakkında verilen kararlar ayrı ayrı gösterilir....

          UYAP Entegrasyonu