Sonuç olarak davacının bir meslek ve gelirinin olmadığı, boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği, kusurunun daha ağır olmadığı ve TMK.nun 175.maddesindeki koşulların oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Gerekçesiyle” aylık 200 TL yoksulluk nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 175.maddesine göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 176/3-4.maddesine göre "irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır" hükmünü getirmiştir. Somut olayda; davalı kadına boşanma kararı ile birlikte 04.11.2004 tarihinde ayda 250 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiği, davalının boşandıktan sonra otelde asgari ücretle temizlik işinde çalışmaya başladığı, davacının ise kuaför salonu işlettiği ve boşanmadan sonra ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir....
nafaka talep etme hakkı olmadığını, emekli öğretmen olması nedeniyle sürekli ve düzenli gelirinin olduğunu, davacı- davalının ağır kusurlu olması sebebiyle açtıkları boşanma davasının reddine, davacının haysiyetsiz yaşam sürmesi nedeniyle TMK.nun 163. maddesi gereği açtıkları karşı davanın kabulüne, bu hususun kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, eski eşiyle gönül ilişkisi olan davacının 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
DAVA Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle ; erkeğin evlilik boyunca müvekkilini aldattığını, müvekkilinin ekonomik ve psikolojik şiddet gördüğünü ve küçük düşürülüldüğünü, haysiyetsiz yaşam sürme şekli ve başka kadınlarla yaşadığı evlilik dışı ilişkileri nedeniyle müvekkili boşanma davası açmak zorunda kaldığını, küçük düşürücü ve kaba davranışlarda bulunmayı ise alışkanlık haline getirdiğini, ayrıca geceleri çok geç saatlerde eve gelmeye başladığını, müvekkile ve ailesine hiçbir ilgi göstermediğini, sürekli cep telefonu ve bilgisayarında vakit geçirmeyi tercih ederek ailesinden uzaklaşığını, müvekkilinin erkeğin bir başka bir kadınla sanal alemde bir ilişki yaşadığını öğrendiğini, 25.03.2015 tarihinde erkeğin müvekkilini arayarak büyük bir hata yaptığını, acil yardıma ihtiyacı olduğunu söylediğini ve müvekkilinin acilen eve gitmesini istediğini, müvekkilinin büyük bir endişe içerisinde eve vardığında, davalının Linked-in adlı profesyonel iş bağlantısı sağlayan...
Sayılı dosyası ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı, silahla tehdit, hakaret,cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik, kötü muamele" suçlarından dava açıldığını, davacının kadın sığınma evinden ayrılarak kendisine bir iş bulduğunu, yeni bir ev kiralayarak kızlarını yurttan alarak yanına yerleştirdiğini, kızlarının lise öğrenimlerine devam ettiklerini, boş zamanlarında anneleri ile birlikte takı işi yaptıklarını belirterek "Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme " "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış " ve "Evlilik birliğinin sarsılması nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin annelerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalıya ceza evinde bizzat 24.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, cevap süresinin son günü 07.09.2017 mesai bitimi olduğu halde yasal süre içinde davaya cevap dilekçesi verilmemiştir....
TMK'nun 174. maddesi gereğince kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan maddi ve manevi tazminat isteyebileceği öngörüldüğünden boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu kabul edilen davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacının haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin reddine, 2- Davacının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebinin reddine, 3- Davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile Giresun ili Merkez İlçesi Okçu Mah/köyü cilt no:53 hane no: 17 'de nüfusa kayıtlı İdris ve Ayşe 'den olma, 28/03/1991 d.lu, T.C nolu T1 ile aynı yerde nüfusa kayıtlı, Bekir ve Avniye 'den olma, 14/03/1986 d.lu, T.C nolu T3 TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2- Tarafların müşterek çocukları 21/04/215 d.lu, T.C nolu Davut Ayaz Öksüz ile 07/07/2016 d.lu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı kadın; 17.04.2008 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının 1.500,00 TL’ye çıkarılmasını, davalı ise nafakanın artırılması davasının reddi ile davacının babası vefat ettiğinden yetim maaşı alabileceğini, çok sayıda taşınmaz miras kalmakla yoksulluğunun ortadan kalktığını iddia ederek; davalıya boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; nafakanın arttırılması davasının kısmen kabulü ile, davacı kadının halen almakta olduğu 300.TL....
Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda; davalıya boşanma davasından sonra 01.04.2013 itibariyle 861,00 TL yetim aylığı bağlandığı ve dava tarihi itibariyle ortalama asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (HGK'nun 01.05.2002 gün 2-397 E-339 K.sayılı kararında olduğu gibi). Bu nedenle davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu sebepler konularına, kanunda özel olarak düzenlenip düzenlenmediklerine göre “özel-genel boşanma sebepleri” ve evlilik üzerindeki etkilerine, evlilik birliğini çekilmez hâle getirip getirmediklerine göre “mutlak-nispi boşanma sebepleri” olarak sınıflandırılabilirler. Zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı belirli olgulara dayandıklarından özel boşanma sebeplerini oluştururlar ve sınırlı sayıdadırlar. Buna karşılık, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1,2) ile eşlerin anlaşması (m. 166/3) ve fiili ayrılık (m. 166/4) ise belli bir olguyu göstermeyen ve önceden belirlenemeyen nitelikte olduklarından genel boşanma nedenlerini oluştururlar (Gençcan, Ö: Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2017, s. 120-121)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinin 15.12.2009 tarih ve 2009/54-252 E.K. sayılı ilamı ile boşandıklarına ve davalı lehine aylık 175 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2010/107 Esas sayılı dosyasında 09.07.2010 tarihli muhtıra ile davalının nafaka talebinden vazgeçtiği, bu nedenle nafaka ödemesi yapmamaları gerektiğinin ihtar edildiğini, davalının boşanma davası devam ederken ... isminde bir kişi ile karı-koca hayatı yaşadığını, bu kişiden ayrıldığını ve İzmir 27....