Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2021/399 E. ve 2021/573 Esas sayılı dosyalarına delil olarak dayanılmış ise de davacı kadının devam eden ceza soruşturması sırasında 13.07.2021 tarihinde şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği ve taraflar arasındaki müşterek hayatın devam ettiği bu haliyle kadının uğradığı fiziksel şiddeti affetmiş sayılacağı ve işbu boşanma dosyasında kusurlu davranış olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafça her ne kadar davalı erkeğin suçlu kişiliği olduğu ileri sürülmüş ise de davalı erkeğin yargılandığı ceza dosyalarının tamamının celp edilerek incelenmesinde suç tarihlerinin çok eski olduğu, davalı erkeğin daha önce eski tarihlerde de ceza evine girip çıkmasının ardından evlilik birliğinin ve müşterek hayatın devam ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, davacı tarafından erkek eş aleyhine suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının mevcut olduğu,...
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; boşanma davası sırasında davacının mobilya mağazası işlettiği, bu işletmeden aylık 1.000,00 TL geliri olduğu, 450,00 TL emekli aylığı aldığı, adına kayıtlı bir dairesinin ve arsa ve aracının bulunduğu ancak boşanma davasından sonra davacının işyerini kapattığı, aylık gelirinin yalnızca aylık 445,00 TL emekli maaşı olduğu, arsası üzerine haciz konulduğu, davalının ise boşanma davası sırasında herhangi bir gelirinin olmadığı ancak boşanma davası sonrası aylık 500,00 TL yetim aylığı almaya başladığı, davacının üzerine kayıtlı evde kira vermeden oturduğu anlaşılmıştır.Bu veriler ışığında her iki tarafın ekonomik durumunda da boşanma davası sonrası kayda değer değişiklerin olduğu açıktır....
olgusunun kabul edilmemesi halinde, yaşananların onur kıracı davarış ve haysiyetsiz yaşam sürme açısında da özel olarak değerlendirilmesini istedikleri, davalının yaklaşık 3- 4 ay önce ortak konuta gece geç saatlerde gelmeye başladığı, davacının, aradığında da telefonlarına bakmadığı, ancak davacının somut bir veri bulunmadığından bu konuda yargıya müracaat etmediği, davalının sürekli gizli gizli telefonla görüşmeler yaptığı, davalının uzun süredir sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu" iddia ve vakıaları ileri sürerek tarafların zina, onu kırıcı davranış, haysiyetsiz yaşam sürme kabul edilmemesi halinde genel boşanma sebeplerine dayanarak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı lehine 100.000.'...
DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, zina ve suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için 750,00'şer TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,000 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 16/05/2017 tarihli 2017/184 Esas 2017/360 Karar sayılı ilamı ile verilen boşanma kararının iptali ile boşanma sebebi olarak zina eylemi, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma kararı verilmesini, davalı lehine hükmedilmiş 600,00 TL nafakanın iptalini, mal rejimi ile ilgili hükmün iptalini talep ve dava etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya içindeki mevcut delil durumu, davanın yenilenmesini talep eden davacının ileri sürdüğü sebep gözetildiğinde; Samsun 2. Aile Mahkemesinin 2017/184 Esas, 2017/360 Karar sayılı dosyasında taraflar T1 ve Mevlüde AKBAY' ın 16/05/2017 tarihli karar ile anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, kararın16/06/2017 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir....
olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin kadının davasının reddi, kusur belirlemesi, erkeğin birleşen davanın terditli olarak açılmasına rağmen fer'î niteliğinde talep edilen haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebi ile tedbir nafakasının süresi ve müşterek çocuk Salih ...'...
Türk Medeni Kanunun 176/3 maddesine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkmasını gerektirir bir durum gerçekleşmemiştir. Davacı erkek, kadının yoksulluğunun ortadan kalktığını, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, ekonomik durumunun nafaka ödeyemeyecek düzeyde gerilediğini ispatlayamamıştır. Erkeği boşanma aşamasında aile şirketinde çalıştığı ve asgari ücretin üzerinde gelir sahibi olduğu kabul edilmiştir. Eldeki davada da Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 08.06.2021 tarihli yazılarından davacının BAL OBASI ORGANİK GIDA TARIM HAYVANCILIK HEDİYELİK EŞYA OTOMOTİV, SANAYİ ve TİCARET LDT.ŞTİ.'nin yetkili müdürü olduğu anlaşılmaktadır....
TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Mahkemece, davalının bir pastane de çalışması ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay HGK.nun, 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K., 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları)....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-k.davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın TMK 163. maddesi gereğince boşanma davası olduğunu, talebin aşılarak Türk Medeni Kanunu 166/1'den boşanmaya karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, velayet, tazminat, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve TMK 163. maddeleri uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma ve ferileri, karşı dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve feirleri ile ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; davalı-birleşen davacının eşine karşı sadakatsizce tutum ve davranışları, davacı-birleşen davalının ise eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, kolundan yaralanmasına sebebiyet verdiği sabit olduğundan, tarafların aralarındaki sevgi ve saygıyı yitirdikleri, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-birleşen davacının ağır kusurlu olduğu" kabul edilmiştir. Davacı-davalının TMK.m.161 ve 163 gereğince boşanma talebinin reddi yönünden; Davacı-davalı özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m.161) ile suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) hukuki sebepleri nedeniyle boşanma isteminde bulunmuştur....