Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine 200 TL yoksuluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanma davasından sonra çalışmaya başladığını, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle, davalı lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının çalıştığı işin garantisinin bulunmadığını, asgari ücretle çalıştığını, davacının ise pirimlerle birlikte aylık gelirinin 1.900 TL civarında olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının 978 TL gelir elde ettiği, icra takipleri nedeniyle maaşından kesintiye gidildiği, kira ödediği, davalının ise boşanma davasından sonra çalışmaya başladığı, yoksulluk halinin ortadan kalktığı gerekçesiyle, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; taraflarca açılan boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddi ve manevi tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
tescil kaydına ihtiyati tedbir kararı işlenmesine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "zina" başlıklı 161., "suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" başlıklı 163., "pek kötü veya onur kırıcı davranış" başlıklı 162. maddelerinde düzenlenen özel hükümler ile aynı Kanunun "evlilik birliğinin sarsılması" başlıklı 166. maddesi kapsamında genel hüküm uyarınca davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarını velayetlerinin müvekkil babaya verilmesine, 27.05.2016 tarihli mal ayrılığı rejimi sözleşmesi gereğince davalı kadın üzerine trafik tescilde kayıtlı 34 XX 331 plakalı Mercedes C200 4 Matik modelli aracın aidiyeti müvekkiline ait olduğundan trafik kaydına 6100 sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddeler uyarınca ihtiyati tedbir kararı konularak satışının, ayni yada sınırlı ayni hak, rehin vs işleme tabi tutulmasının engellenmesi, trafikten men edilerek yargılama sonuna kadar adli yeddiemine teslimi talepli tescile icbar (araç kaydının iptali ile müvekkil adına tescili), olmadığı...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2438 KARAR NO : 2022/1715 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HADİM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2017/245 ESAS 2021/609 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle)| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
Aile Mahkemesi'nin 2013/750 sayılı dosyasında tarafların boşandıkları ve 5 yıl önce karara çıkan dosyada hükmedilen nafakanın aylık giderler düşünüldüğünde yetersiz kaldığı, bu nafaka miktarının kadına yetersiz geldiği, kadının işsiz olduğu, kirasını ve giderlerini dahi karşılayamayacak halde olduğu, ortalama bir hayat dahi sürdüremediği, erkeğin ise emekli olduğu ve 3.800.TL emekli maaşı aldığı, ekonomik refah içinde yaşadığı, maaşında her yıl artış olduğunu" belirterek ödenmekte olan aylık 500,00.TL yoksulluk nafakasının aylık 1.250,00.TLye çıkarılması talep ve dava edildiği, Davalı-K.davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özet ile; "davacının haysiyetsiz yaşam sürmekte olduğu ve erkek arkadaşları ile belirli sürelerde evlenme olmaksızın fiilen aynı evde yaşadığı, kadının alkol ve sigara bağımlısı, toplum tarafından kabul görmeyen birisi olduğu, kendi ailesinin dahi görüşmekten imtina ettiği, davacının sosyal medya hesaplarında paylaştığı fotoğraflarında müstehcen kıyafetler giyerek...
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen karşı boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur....
DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında Irak’ta evlendiklerini, Türkiye’ye yerleştikten sonra Türk vatandaşı olduklarını, erkeğin; hakaret ve tehdit ettiğini, aşırı şekilde alkol aldığını, fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, evden gitmediği takdirde müvekkilinin önceki evliliğinden olan 17 yaşındaki kızına tecavüz etmekle tehdit ettiğini, müvekkiline “…. Seni öldüreceğim, kızını becereceğim, seni ananın … mına, kızını da senin …mına sokarım. “ şeklinde mesajlar gönderdiğini, öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların öncelikle haysiyetsiz hayat sürme, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mal tasfiyesi rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşanmadan haberdar olduğunu, nikahsız olarak başka biri ile yaşadığını ve çocuğu olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; boşanmada davalının tek kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına ve nafakanın gelecek yıllarda ... oranında arttırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının (karşı davacı) karşı davaya yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının (karşı davacı) asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....