WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Diğer taraftan; her dava, açıldığı tarihteki şartlara göre incelenir ve karara bağlanır. Somut olayda; davacı, eldeki davayı 03.10.2013 tarihinde, davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle açmıştır. Eldeki davanın açıldığı tarihte nafaka alacaklısı davalı, evli değildir. Davalı, davanın açılmasından yaklaşık 9 ay sonra 03.07.2014 tarihinde evlenmiştir. Davalının evlenmesiyle birlikte davacının, nafaka ödeme yükümlülüğü TMK'nın 176/3. maddesi gereğince kendiliğinden ortadan kalkmıştır....

    İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebepleriyle de boşanma kararı verilmesi gerektiğini, davalı tarafın boşanmada tam kusurlu taraf olduğunu, hükmedilen miktarların da yetersiz olduğunu beyanla kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurları kabul etmediklerini, davanın reddi gerektiğini, hükmedilen miktarları ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, kabul edilen davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....

      Somut olayda dava dosyasının incelenmesinde; davacının sosyal ekonomik durumunun tespit edilmediği, kaybettiğini iddia ettiği iş ve işyerinin araştırılmadığı, bunun yanında davalının boşanma öncesindeki sosyal ekonomik durumunun belirlenmediği, davalının mevcut gelir ve ek gelirinin boşanma öncesinde de var olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

        Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; davacı kadın, davalı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, madde bağımlısı olduğunu, haysiyetsiz hayat sürdüğünü ileri sürmüş, dosyaya bir kısım mesaj ve fotoğraflar ibraz etmiştir. Ancak dosyaya sunulan mesaj ve fotoğrafların davalı kocaya ait olduğu ispat edilememiştir. Ayrıca davacı kadın ön inceleme duruşmasında verilen kesin sürede tanık listesi sunmadığı gibi, ilk tahkikat duruşmasında da tanıklarını hazır etmemiştir. Bu durumda, davacı kadın tarafından, davalı kocanın kusurlu bir davranışı ispat edilememiştir....

        200TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....

          TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

            Aile Mahkemesinin 2012/731 Esas- 2013/698 Karar sayılı dosyasıyla 09.07.2013 tarihinde boşanmalarına karar verildiği, davalı ... lehine 500 TL tedbir nafakasına, boşanma kararı kesinleştikten sonra ./.. yoksulluk nafakası olarak devamına, ... lehine 15000 TL maddi tazminat ve 15000 TL manevi tazminata karar verildiği, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/24725 esas-2014/8648 karar sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği ve kararın boşanma hükmü dışında diğer yönlerden 30.05.2014 tarihinde, Boşanma yönünden 05.11.2013 tarihinde kesinleştiği , davacının , aylık 1625 TL emekli maaşı aldığı, 525 TL kira ödediği, yeniden evlendiği, davalı kadının ise babasının ölümü akabinde aylık 735,19 TL yetim maaşı aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre asgari ücret seviyesindeki gelirin de yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir .(HGK'nun 1.5.2002 gün 2-397 E-339 K....

              Mahkemece; zina nedeniyle ve hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış ve suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenleriyle açılmış karşı boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış bulunan asıl ve karşı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile, tarafların  boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı karşı davalı annesine verilmesine, 12/03/2020 tarihli ara kararıyla müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen nafakanın her ay müşterek çocuğun ihtiyaçlarında kullanılmak üzere davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, davacı karşı davalının tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı karşı davalının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000,00...

              Aile Mahkemesinin 2016/632 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek, davacı lehine 100.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı kanun) 161 inci maddesi gereğince zinaya dayalı olarak, mahkeme aksi kanaatte olması halinde 162 nci maddesi gereğince onur kırıcı davranış, 163 ncü madde gereğince haysiyetsiz hayat sürme ya da 166 ncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK’nun 176/....maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davalı ... (birleşen davanın davacısı); yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davacı ...’nin yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. ... ......

                  UYAP Entegrasyonu