Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafaka miktarında, Herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı...

HGK'nun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Yapılan sosyal ekonomik durum araştırması neticesinde davalı kadının 48 yaşında olduğu, çalışmadığı, aylık 200 TL kira vererek kızıyla beraber yaşadığı, Bağ-Kur'dan kendisine 610,00 TL maaş bağlandığı ancak prim borçlanması suretiyle emekli olması nedeniyle aylık 225,00 TL maaş aldığı, davacının emekli maaşı ve buna ek olarak işlettiği tekstil atolyesinden kazancı olduğu, yeniden evlendiği ve aylık 360,00 TL kira verdiği anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında mahkemece, davalının aldığı emekli aylığının davalıyı yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesininde bulunacağı dikkate alınarak TMK 4. maddesindeki hakkaniyet...

    TMK’nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve toplanan deliller dikkate alındığında boşanma davasından sonra davalı kadın zaman zaman günü birlik mankenlik yaptığını belirtmiş ise de, aylık düzenli işi ve geliri olmadığı, yoksulluğunun ortadan kalkmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/609 ESAS 2021/701 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Dairemizin 08/12/2021 tarih ve 2021/1786 Esas 2021/1792 sayılı kararı Yargıtay, 2....

    /1.maddesi gereğince maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı erkek yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendiril diğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Somut olayda; her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra işe girerek özel bir okulda sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaya başladığı sabit ise de, işinin sürekli olmadığı anlaşılmaktadır. Davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmaması, davacının ise özel bir hastanede kardiyolog olarak çalıştığı, maddi durumu itibariyle davalıya nazaran çok daha iyi bir durumda olması nedeniyle, yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğinden söz edilmesi olanaklı bulunmamaktadır....

      (TMK m.175) İrad biçimde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka alacakları tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun kalkması, ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176) TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

      TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Yargılama sırasında dinlenilen tanık beyanlarından, davalı kadının evlenmek amaçlı ... isimli kişi ile görüştüğünü, bu amaçla Fahri’nin evinde bir müddet kaldığını, sonradan da evliliğin gerçekleşmediğini ifade etmişlerdir....

        anlaşmalı boşanma kararının eki sayılan protokolün 7. maddesinde belirlenen ortak çocuk Emine’nin eğitim giderlerinin ve davalının yakıt giderlerinin davacı tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılmasını, aksi kanaatte olunması halinde azaltılmasını talep ve dava etmiştir....

          ın ise silahtan sayılan bir cisim kullanmayıp, eliyle vurduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında iştirak halinde eylemlerini gerçekleştirmeleri nedeniyle, sanık ...'...

            UYAP Entegrasyonu