Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...
TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda; taraflar.... Aile Mahkemesinin 2008/200 E, 2009/735 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar, davalı yararına aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar boşanma yönünden 05.02.2010 tarihinde, tazminatlar yönünden ise 24.05.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Davalının nüfus kayıt örneğinden dava dışı ....ı çocuğu olduğu, babanın çocuğu nüfusta resmi şekilde tanıdığı, aralarında bu şekilde soybağı kurulduğu tespit edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesi ile; davalı eski eşinin bir işte çalışması ve fiilen evliymiş gibi biriyle ilişkisinin olması nedeniyle boşanma ilamıyla davalı eski eşine bağlanan aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk ...'a bağlanan aylık 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını aksi takdirde nafakaların aylık 250 TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... davaya cevap vererek asgari ücretle sadece yaz aylarında çalıştığını, bir erkek arkadaşı olduğunu ancak seviyeli bir ilişkisinin olduğunu, fiilen beraber yaşama gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyleyerek davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili; davalının herhangi bir malı, mülkü veya gelirinin olmadığını, evinin kira olduğunu, ölen eşinden aldığı maaşın asgari ücretin altında olduğunu ve onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığını, paranın alım gücündeki düşme ve fiyat pahalılığı nedeniyle davalının ekonomik açıdan çok zor durumda olduğunu, davacının hükmedilen nafakayı ödemekte maddi sıkıntısının olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2014 NUMARASI : 2013/445-2014/514 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, yaşlılığı sebebiyle çalışamadığı ve ihtiyaçlarını karşılayamadığını beyan ederek, boşanma ile hükmolunan 50'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı 200 TL'ye yükseltilmesini ve ÜFE ve TÜFE oranında yıllık artışa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı mahkemece alınan beyanında çalışmadığını beyan etmiştir....
da bir adrese taşındığının bildirilmesine rağmen davalının yeni adresinde davalı hakkında sosyal ekonomik durum araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında mahkemece, davacının en son bilinen adresinde sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak davacının gelir düzeyi belirlenmeli ayrıca davalının aldığı maaşın onu yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesininde bulunacağı dikkate alınarak TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi uyarınca bir karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. .... Davacı taraf, boşanma davası aşamasında davalının başka biri ile yaşadığı duyumunu aldığını, bu nedenle bir an önce boşanmanın gerçekleşmesi için nafaka ödemeyi kabul ettiğini dava dilekçesinde belirtmiştir. Davalının başka birisiyle yaşadığı, ondan hamile kaldığı, akabinde de resmi olarak evlendiği anlaşıldığından yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılması gerekirken,davalının hamileliğinin başladığı tarihten itibaren kaldırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerktirmiştir....
TMK'nun 175.maddesinde; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir'' düzenlemesi yeralmaktadır. TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
TMK’nun 176/....maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Mahkemece; dava dilekçesinde davacı tarafından, davalının haysiyetsiz hayat sürdüğüne dair iddiası ile taraflar arasında 26/.../2015 tarihinde yaşanıp kolluğa intikal ettiği iddia edilen olay araştırılıp, davalının cevap dilekçesinde dayandığı deliller toplanıp, davalının tanıkları da dinlenildikten sonra, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan deliller incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce boşanma davası açtığını, davanın reddine karar verildiğini, boşanma davasının reddine karar verildikten sonraki dönemde davalı kadın ile ilgili gerçekleri öğrendiğini, kadının başka bir kişi ile ilişkisi olduğunu ve evlilik hayatı boyunca haysiyetsiz bir hayat sürdüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesi gereğince boşanmalarına, 1.000,00 TL maddî, 300.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....