Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamı dayanak gösterilerek ilamsız takip yapıldığını, taraflar arasındaki boşanma davasına dayanak protokol İİK’nun 68. Maddeleri arasında sayılmamış olup; işbu itirazın kaldırılması davasına konu edilemeyeceğini, karşı yanca usule aykırı yapılan takibe dayanak protokolün 4. maddesi davalı müvekkile seçimlik hak tanıdığını izah ederek; davanın usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine, davacının %20 icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; takibe dayanak yapılan ilamın 3 numaralı bendinde "müşterek çocuk adına açılacak hesaba davalı (baba) tarafından 100.000 TL maddi tazminatın yatırılması anlaşmasının onaylanmasına" şeklinde hüküm kurulmuş olup ilgili madde anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğindedir ve kurulan hüküm eda niteliğinde değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2020/199 ESAS-2021/804 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 6. Aile Mahkemesi 2019/357 E.-2019/360 K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, 17.04.2019 tarihli Anlaşmalı Boşanma Protokolü 4....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Karşı Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk dava ecrimisil talebiyle açılmış olsa da karşı dava tapu iptali ve tescil olduğundan davanın esası mülkiyetin tespitine bağlı olduğunu, mahkemece dosyadaki satış protokolünün tapuda yapılan devir işlemi karşısında hukuki değeri yoktur tespiti ile karşı davacının parayı kredinin ödenmesinden sonra taşınmazın kendi üzerine devredileceği zannıyla ödemiştir tespitinin birbiri ile çeliştiğini, satış protokolünün geçerli bir inanç sözleşmesinin varlığını gösterdiğini, tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü gerektiğini bu sebeple ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Davacı eczane hakkında yürütülen soruşturmada, sahte reçete düzenlendiği, reçete üzerinde tahrifat yapıldığı ve usulsüz olarak düzenlenen reçetelerin kuruma fatura edilerek bedellerinin tahsil edildiği iddia edildiğine göre; davacının hukuki sorumluluğunun araştırılması gerekmektedir. Bu kapsamda, davacıya yönelik tespitler, ceza mahkemesindeki bilgi, belge ve tanık beyanları ile protokol değişiklikleri birlikte değerlendirilerek belirleme yapılmalıdır. Cezai işleme konu 2009 yılı protokolünün 6.3.18., 6.3.19., 6.3.15., 6.3.5. ve 6.3.3. maddelerine ilişkin olarak 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.9., 5.3.8., 5.3.10., 5.3.3. ve 5.3.2. maddeleri ve 01.10.2020 tarihinde yürürlüğe giren 2020 yılı protokolünün 5.3.9., 5.3.8., 5.3.10., 5.3.3. ve 5.3.2. maddeleri ile değişiklik yapılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı 1.İlk Derece Mahkemesi'nin 15.06.2023 tarih ve 2022/468E., 2023/521K. sayılı kararı ile; tarafların boşanma ve mali konularıda anlaştıkları, anlaşma protokolünün uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkarası gereğince tarafların boşanmalarına, 14.06.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına ve aynen onaylanmasına, tarafların ortak çocuğu olan ...'...
Boşanma davasında onanmasına karar verilen 11.04.2018 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün incelenmesinde, protokolün 06.04.2018 tarihinde taraflarca düzenlendiği ve protokolün 6. maddesinin “Her iki taraf da, çalıştıkları sektör itibariyle magazin basınının ve kamuoyunun yoğun ilgisi ile karşı karşıya olduklarından gerek dava aşaması ile ilgili gerekse sulh protokolü ve boşanma aşamalarında gündeme gelen her türlü konu ile ilgili gizlilik kararı almış olup boşanmaya ve birbirlerinin özel hayatlarına ilişkin hiçbir basın, yayın, sosyal medya ve bilimum medya zemininde sözlü ya da yazılı herhangi bir beyanda bulunmayacaklarını kabul ve beyan ederler.", 7. maddesinin “Her iki taraf da, gerek dava aşaması ile ilgili gerekse sulh protokolü ve boşanma aşamalarında gündeme gelen her türlü konu ile ilgili 3. Kişilerin 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı boşanma olarak açtıkları davada boşanma kararından önce sözleşmenin imzalandığını, akabinde yapılan anlaşmalı boşanma sözleşmesiyle her iki tarafın hak ve tasarruflarından vazgeçtiğini, bu yönde mahkemece kararın verildiğini ve Türk Mahkemelerince tanındığını, davacının 2017 yılında açmış olduğu katkı payı alacağından da feragat ettiğini, dolayısıyla sözleşme nezdinde evliyken taraflar arasında alacak -borç ilişkisinin bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sözleşmenin boşanma tarihinden önce olduğunu, anlaşmalı boşanma protokolünün ise daha sonra taraflarca düzenlendiğini, davacının talep ettiği bedelin yasal dayanağının bulunmadığını ve bu nedenle davacının alacaklı olduğunu ispatlayamadığını belirterek sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların, boşanma ve fer’i sonuçlarında anlaşmalarına dayanılarak Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, kararla müşterek çocuğun velayeti davacı (anne)'ye bırakılmış, karar 30.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Tarafların aralarında düzenledikleri boşanmaya esas alınan protokolde, müşterek çocuk için kamu ya da özel okulların öğrenim giderleri ile öğrenim kursları için gerekecek tüm giderlerin (servis ve yemek giderleri dahil olmak üzere) davalı (baba) tarafından karşılanacağı taraflarca kararlaştırılmış, protokoldeki bu hüküm boşanma kararına da geçirilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/5001 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin de davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. III....
Protokolünün 6.3.19 maddesi gereğince 214.180,08 TL cezai şart ile 4.3.6 ve 5.5. maddeleri gereğince reçete bedelleri toplamı olan 29.765,29 TL’nin ilk alacaktan mahsup edileceğinin bildirildiğini ve toplamda 270.175,46 TL cezai şart işlemi uygulandığını, davalı kurum tarafından tesis edilen işlemlerin haksız olduğunu ileri sürerek, harca esas değeri 270.175,46 TL göstererek kurum tarafından uygulanan cezai şarta yönelik işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....