WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı dava dilekçesinde; davalı Kurum tarafından 18 hastaya ait 31 adet reçetedeki ilaç muhteviyatını hasta veya hasta yakınlarına teslim etmediği iddiasıyla 2012 yılı protokolünün 5.3.5 maddesi gereğince reçete bedelinin 10 katı tutarı olan 49.710,40 TL cezai şart uygulanmasına ve 6 ay süre ile protokolün feshine, yine 7 hastaya ait 16 reçetenin hastanın bilgisi dışında sahte olarak düzenlendiği iddiasıyla 2012 yılı protokolünün 5.3.10 maddesi gereğince reçete bedelinin 10 katı tutarı olan 125.191,70 TL cezai şart uygulanmasına ve 1 kez yazılı uyarılmasına, ayrıca hekimlerle, kurumlarla ilişkiye girerek reçete toplama ve yönlendirme iddiasıyla 2012 yılı protokolünün 5.3.14 maddesi gereğince Kurumla aralarında imzalı protokolün 3 ay süre ile feshine şeklinde cezai işlem tesis edildiğini, davalı Kurum tarafından tesis edilen işlemin hukuk dışı olduğunu, protokol hükümlerinin yanlış değerlendirildiğini, işlemin yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek, Kurum işleminin iptaline...

    Davacı ve davalı tarafın hükümden sonra, istinaf incelemesi aşamasında sulh ve ibra protokolü imzalayarak sulh olmaları nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı vekilinin beyanları ile ekte sunulan sulh ve ibra protokolü doğrultusunda HMK'nın 315/1.maddesine göre sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, e imzalı SULH PROTOKOLÜNÜN ŞARTLAR BAŞLIKLI 3. MADDESİNDE :'' Tüm icra takibi/dava için toplam borç miktarı (borç aslı, faiz, icra ve dava masrafları, icra ve dava vekalet ücretleri,icra inkar tazminatı dahil,tahsil harçları hariç)127.200 TL(Yüzyirmiyedi- binikiyüzTL)’' olduğu belirtilmiş ve yargılama gideri, vekalet ücreti dahil ödenmesi gereken alacak tesbit edilmiş olup bu durumda sulh protokolü kapsamında davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 15....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu şirket ile davalı şirket arasında işletme devir protokolü akdedildiğini, bu protokol uyarınca devrilen işletmenin hak, alacak ve borçlarının davalıya geçtiğini, devredilen işletmenin borçlarından ötürü yapılan takipler neticesinde müvekkilinin icra baskısı altında ödeme yapmak durumunda kaldığını ancak esasen bu ödemelerin davalı tarafça yapılması gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili, işletme devir protokolünün davacı ile değil ortağı olduğu dava dışı şirket ile yapıldığını, bu anlamda davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur....

        DAVA TARİHİ : 26.04.2018-21.08.2019 KARAR : Direnme Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünün uyarlanması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 20.06.2023 tarihli ve 2023/113 E., 2023/3376 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Dairemizin 20.06.2023 tarihli ve 2023/113 E., 2023/3376 K....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczane sahibi olduğunu, davalı kurum tarafından hakkında yürütülen soruşturma neticesinde 2009 yılı protokolünün 6.3.19 maddesi gereğince kuruma sahte reçete fatura edildiğinden bahisle cezai işlem ve fesih uygulandığını, talep üzerine daha lehine olan 2012 yılı protokolünün uygulandığını, cezai şartın haksız olduğunu savunarak cezai işlemin iptalini istemiştir. Davalı, reçetelerin sahte olması neddeniyle uygulanan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince bir birini doğrulayan her iki bilirkişi rapora göre, davacıya davalı kurum tarafından uygulanan 33.078,40.TL cezai işlemden, toplam 2.634,60.TL kısmının yerinde olduğunun, kalan kısmın (33.078,40- 2.634,60.=) 30.443,80.TL tahsil işleminin yerinde olmadığının belirlendiği, bilirkişi kurulu raporlarının dosya içeriğine uygun olduğundan itibar edilmesi gerektiği anlaşılmakla, kabule ters düşen beyan ve belgelere itibar edilmeyerek, bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve dava konusu davacı kurumun 14/08/2015 tarihli yazısında belirtilen toplam 33.078,40 TL alacak bakımından bilirkişi raporları ile belirlenen toplam 30.443,80 TL alacak ve cezaların iptaline, kalan toplam 2.634,60 TL alacak ve ceza miktarı yönünden talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir....

            Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Somut olayda, dava konusu hisseyi devreden dava dışı ... ile eşi ... arasında görülen anlaşmalı boşanma davasının 18.07.2011 tarihinde kesinleşerek, boşanma protokolünün kooperatif kayıtlarına işlendiği, bu itibarla davacıya hisse devrinde bulunan dava dışı ...’ın boşanma protokolü gereği artık kooperatif hissesi üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından davacı ile akdettiği 31.10.2011 tarihli hisse devir sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, tesis işletme protokolünün iptaline ve geçersizliğine ilişkin kararın iptali istemine ilişkin olup; davacı ile davalının 3533 sayılı yasa kapsamında olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararının temyizi istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu kapsamda davacı eczanenin kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı unutulmamalıdır. 2016 Eczane Protokolünün yürürlüğe girdiği 01.04.2016 tarihinden itibaren 2012 protokolünün yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber, 2016 protokolünün 6.12 maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....

                  Eczanesi’nin sahibi olduğunu, 5 hasta için yazılan reçetelerin ve ilaç muafiyet raporlarının sahte olduğu ve hastaların reçete muhteviyatı ilaçları almadıklarını söylemeleri nedeniyle reçete arkasındaki imzaların hasta ya da yakınına ait olmaması, reçetede yazılı ilaçların hasta ya da yakınına teslim edilmemiş olmas ve kuruma kasıtlı olarak sahte reçete faturalandırıldığı gerekçesiyle hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 Protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19. maddeleri uyarınca 133.108,60-TL tutarında cezai şart, sözleşmesinin 2 yıl süreyle feshi ve 6.655,43-TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlem uygulandığını, ancak söz konusu kurum işleminin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu