Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta taraflar, boşanma protokolünde ve 07/06/2016 tarihli duruşmada davalı eşe aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesi hususunda anlaştıklarını bildirdikleri ve mahkemece taraflarca hazırlanan protokolün uygun bulunduğu belirtildiği hâlde, davalı eşe verilmesi gereken yoksulluk nafakası hakkında anlaşmaya uygun bir hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, hükmün 6100 sayılı HMK m.363/1 uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Mahkemece verilen taraflar ... ve ...'ın TMK 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına ve boşanma protokolünün onaylanmasına karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan, taraflarca imzalı boşanma protokolünün incelenmesinde davacı erkeğin, davalı kadına aylık 250,00.TL nafaka ödeyeceğinin belirtildiği, ayrıca davacı erkeğin de duruşmadaki beyanında protokolde belirtilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır....

    KARAR Davacı eczacı, davalı kurumun yaptığı denetim sonucunda 4 adet reçeteye konu edilen ilaçların reçete sahibi veya yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın reçete sahibi veya yakınına ait olmadığından bahisle 27.04.2010 tarihli yazı ile 2009 protokolünün 6.3.3 maddesi uyarınca uyarı ve para cezası uygulandığını ,yine 2009 protokolünün 6.3.24 maddesi uyarınca eczaneler, kendilerine hasta gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, hekimler, diğer ... kurum ve kuruluşları ve üçüncü kişilerle kurye şirketleri ile açık ve gizli bir şekilde işbirliği yapamaz...." hükmü gereğince 1 yıl süreyle sözleşmenin feshedildiğini, yapılan işlemlerin haksız olduğunu ileri sürerek fesih ve cezanın iptali ile ödenen cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

      olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz “ hükmünün düzenlendiği yazılıdır....

        Takibe dayanak ilamın anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece, dayanak ilamın,eda hükmü içermemesi nedeni ile ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya temyiz incelemesi için elektronik ortamda Dairemize gönderilmiştir. Yapılan incelemede, dava dilekçesine eklenerek mahkemeye sunulan anlaşmalı boşanma protokolünün taranarak sisteme kaydedilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dosyanın elektronik ortamda incelenebilmesi mümkün olmadığından, dosyanın fiziki olarak gönderilmesi için mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın fiziki olarak gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.08.12.2014 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Protokolünün Yerine Getirilmesi-İptali KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 03.12.2012 gün ve 1799-28887 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

              Davalı ... vekili, tarafların anlaşmalı boşandıklarını ve taraflar arasında imzalanan boşanma protokolünün 8. maddesinde açıkça mal paylaşımına yönelik olduğunu, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünün mahkeme huzurunda da açıkça kabul edildiğini, protokolün mal paylaşımına ilişkin 8. maddesinin mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğundan kesin delil teşkil ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, tarafların imzaları ile tasdik ettikleri protokoldeki beyanlarının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, maddi hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemeyeceği, mahkeme içi ikrarın kesin delil olduğu, anlaşmalı boşanma protokolünün hükümle birlikte tasdik edildiği, davacı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi davasında kesin delil teşkil edeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunu inceleyerek esastan reddetmiştir....

                Davalılardan ... vekili, boşanma protokolünün taşınmaza ilişkin kısmının boşanma ilamında yer almadığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu, müvekkili ile diğer davalı arasındaki taşınmaz satışının muvazaalı olmadığını, diğer davalı ile müvekkili arasında geçmişte iş ilişkisi olmasının muvazaayı gösterir bir husus olmadığını, müvekkilinin ekonomik olarak taşınmazı satın alacak gücü olduğunu ve satış bedelinin banka yoluyla davalı ...’e ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davacı ile davalılardan ... arasındaki Tarsus 2....

                  KARAR Davacı, eczane sahibi olduğunu, davalı ile aralarında “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesi ile davalı kurumun 2009 protokolünün 6.3.3 maddesi ile 2012 protokolünün 5.3.5 ve 5.3.10 adlı maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle savunma istendiğini, yapılan denetim sonucunda 2009 protokolünün 6.3.3 maddesi ile 2012 protokolünün 6.3.19 maddesine istinaden sözleşmenin 3 ay süre ile feshi ile toplamda 124.320,15 Tl hak edişinden ceza kesildiğini, yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptali ile tedbiren kararın icrasının durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ........

                    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir Dava, boşanma protokolünün mahkeme ilamı ile tasdiki sonucu TMK 705. maddesi uyarınca mülkiyetin tescilsiz olarak kazanıldığı ve muvazaa iddiasına dayalı, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ile davalı ... arasındaki 19.03.2008 tarihli boşanma protokolü gereğince davacıya verilen dava dışı diğer taşınmazların payları 21.03.2008 tarihinde davacıya devredildiği halde dava konusu taşınmaz için davacının dört yıl beklemesi, hayatın olagan akışına uygun değildir. Öte yandan aynı resmi senet içeriğinde 6 ayrı paydaşın payları ipotek bedelleri ödenerek davalı ... tarafından satın alınmış, diğer paydaşlar hiçbir itirazda bulunmamışlardır. Davacı ile diğer davalı ...'un alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olarak boşandıkları hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/3106 Esas, 2015/11590 Karar sayılı ve 05.11.2015 tarihli ilamında açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece sadece davacı tanıklarının ve diğer davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu