Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2018/503 esas ve 2019/229 karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, kararın 09.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ne var ki söz konusu tanıma ve tenfiz kararı boşanmaya ilişkin olup, boşanmanın fer'ileri ve anlaşmalı boşanma protokolünü kapsamamaktadır. Bu durumda eldeki davanın, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davası olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacının istemi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....

bir sözleşme niteliğinde olmasına göre; genel zamanaşımı süresi niteliğindeki 6098 sayılı Kanun'un 146 ıncı maddesinde düzenlenen "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir." hükmünün uygulanmasının gerekeceği, bu kapsamda zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği, taraflar arasında görülen boşanma davasında 17.01.2018 tarihli boşanma protokolünü mahkemeye sunmuş olmaları, boşanma davasındaki beyanları, boşanma kararının hüküm kısmı ve tarafların hiçbir zaman protokoldeki imzalarını inkar etmemiş olmaları, boşanma dava dosyasındaki bu belge ve beyanların mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, taşınmaz mülkiyetinin boşanma kararıyla davacıya geçmediği ve fakat davacının malik olan kadından mülkiyetin kendi adına tescilinin isteme hususunda kişisel hakkının bulunduğu, bu haliyle açılan davanın yerinde ve haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verildiği, taşınmazın kaydına ipotekler konulduğu anlaşılmakla hacizlerle yüklü olarak...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/09/2014 gününde verilen dilekçe ile 10/02/2009 tarihli gelir aylık ödemeleri protokolünün iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve protokolün davacı yönünden iptaline dair verilen 26/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalılar ...ile ...A.Ş. arasında imzalanmış 10/02/2009 tarihli, gelir/ aylık ödemeleri protokolünün iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile protokolün davacı yönünden iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; 1994 yılından itibaren emekli maaşını davalılardan ......

      Dava dilekçesinde, davacı Kurum tarafında 2012 yılı Protokolünün 5.3.10 maddesi uyarınca uygulanan cezai işlemin iptali talep edilmiş olmasına karşın, Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının sahte raporlara dayanarak hekimler tarafından düzenlenen 27 adet reçetede yazılı ilaçları reçetede adı yazılı kişilere değil, kim aldığı anlaşılamayan kişilere verilmiş gibi tahakkuk evrakı hazırlayarak davalı Kurumu zarara uğrattığı ve böylece 2012 yılı eczane protokolünün 3.2.2 maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacının 2012 yılı Protokolünün 5.3.10 maddesi uyarınca uygulanan cezai işlemin iptali talebi karşısında, Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak davacının Protokolün başka bir maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır....

        Davalı kadın vekilince kesinleşen karar hakkında 19.10.2022 tarihli tavzih dilekçesi ile; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10 uncu maddesindeki "....boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ... İl sınırları içerisinde 250.000 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedeli aşmamak kaydıyla bir taşınmaz satın alarak..." şeklindeki ibarenin, Mahkemece aynen tasdikine karar verilen ve anlaşmalı boşanmaya dayanak olan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 4/e maddesinde yer alan; "...boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Protokolünün Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2006 Prş....

            sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır....

              Somut olayda, davacı ile davalının anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflar arasında anlaşma protokolünün düzenlendiği, dava konusu senedin evlilik birliği sürecinde düzenlendiği, davacının, protokol düzenlenirken senedi davalıdan istediği ancak davalının senedin yırtıldığını beyan ettiği, bu husus göz önüne alınarak anlaşma protokolünün düzenlendiği iddiası bulunduğundan, 4721 sayılı TMK'nın İkinci Kitap, Birinci kısım kapsamında olan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. (6100 sayılı HMK'nın 21. 22. ve 23.)maddeleri gereğince Ankara 8.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı vekili 10/10/2019 tarihli dilekçesi ile; tarafların anlaştığını, davalarını anlaşmalı boşanma davası olarak ıslah ettiğini bildirdiği görülmüştür. Davacı duruşmadaki beyanında: Davalı ile boşanma konusunda anlaştıklarını, protokol doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında; Davacı ile boşanma hususunda anlaştıklarını, protokol doğrultusunda karar verilmesini istediğini bildirmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı tarafça açılan davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, 10/10/2019 tarihli boşanma protokolünün aynen tasdikine, tarafların maddi tazminat, manevi tazminat, nafaka, çeyiz eşyası, katılma alacağı ve diğer hususlarda talepleri bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiği görülmüştür....

                Hukuk Dairesinin 2018/7872 esas 2019/9801 karar) Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, protokolün 7. maddesinde belirlenen "Ahmet Eşit tarafından 2017 yılının mart ayında davacıya değeri 12.500,00- 15.000,00 TL olan bir araba satın alınacaktır" hükmü yönünden, ilamda kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar niteliğinde değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına veya belirli bir paranın ödenmesine ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilirler. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, bu hüküm yönünden ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek 15.000,00 TL yönünden takibin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu