"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortak hayatın yeniden kurulmaması sebebiyle DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:31.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma, tazminat, nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü hariç olmak üzere kusur tespiti, maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle TMK 166/son maddesi kapsamında boşanma; karşı dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle TMK 166/1.maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı-karşı davalı erkek kusur tespiti, maddi tazminat ve tedbir nafakası miktarı yönünden, davalı-karşı davacı kadın ise kusur tespiti, maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Anlaşmalı boşanma talebi, şartların gerçekleşmemesi halinde, kendiliğinden 166/1-2'ye dönüşebildiği gibi, 166/1’e dayanan bir boşanma talebi de, şartlarının varlığı halinde "anlaşmalı boşanma” ile sonuçlanabilir. Ya da, aynı maddenin (4.) fırkasında yer alan yasal karineye açıkça dayanılmamış olsa bile, bu yasal karinenin şartlarının bulunması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilebilir. Bu bakımdan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanılarak açılmış bir boşanma davası; taraflar arasında daha önce görülmüş ve redle sonuçlanmış bir boşanma davası varsa ve ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmiş ise, ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunun ispatlanmış olması şartıyla 166/4. madde gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de kapsar. Davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanmaktadır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın ve karşılık davanın, ayrılık süresinin bitiminden sonra açılan ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle boşanma isteklerine ilişkin olup, mahkemece de Türk Medeni Kanununun 172. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.10.2011 (Pzt.)...
DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1959 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olduğunu, taraflar arasnıda şiddetli geçimsizlik nedeniyle daha önce Of Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/487 esas, 2014/187 karar sayılı dosyasında müvekkili tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın 26/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu davadan sonra tarafların bir araya gelerek ortak yaşam kurmak bir yana iyice birbirlerinden uzaklaştıklarını, taraflar uzun süredir ayrı yaşadıklarını, üç yıldan beri...
DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1959 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olduğunu, taraflar arasnıda şiddetli geçimsizlik nedeniyle daha önce Of Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/487 esas, 2014/187 karar sayılı dosyasında müvekkili tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın 26/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayatın yeniden kurulmadığını, bu davadan sonra tarafların bir araya gelerek ortak yaşam kurmak bir yana iyice birbirlerinden uzaklaştıklarını, taraflar uzun süredir ayrı yaşadıklarını, üç yıldan beri...
, bu kararın 12/02/2016 tarihinde kesinleştiğini, aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen taraflar arasında ortak hayatın davalının davranışları nedeniyle yeniden kurulamadığını, daha önceki boşanma davalarının açılmasında müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, davalının kusurlu eylemlerinden dolayı aralarında geçimsizlik ve fiili ayrılığın gerçekleştiğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin devamında taraflar ve toplum için korunmaya değer bir yarar kalmadığını belirterek, tarafların TMK.nun 166. maddesi gereği "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "ortak hayatın yeniden kurulamaması" nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuklar ve davalı lehine daha önce hükmedilen nafakaların dava tarihi itibarıyla kaldırılmasına, mahkeme nafaka hususunda aksi kanaatte ise de hükmedilen nafakaların azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davayacevap dilekçesinde ise iddiaların doğru olmadığını belirterek karşı davanın tüm talepleri...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarları, reddedilen ziynet istemi ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, tarafların her ikisinin kusursuz oldukları, ancak ortak yaşamın kurulamaması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının oluştuğu, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağının anlaşılmış bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun...
Davalı-davacının daha önce açtığı boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiş, feragat tarihinden itibaren boşanma davasının açıldığı 12.06.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinin koşulları erkeğin davası bakımından oluşmuştur. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir hükmünü içermektedir. Feragat davaya son veren bir taraf usul işlemidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Somut olayda tarafların feragatten sonra biraraya gelmedikleri sabittir....
nun 166/son maddesine dayalı olarak açılan davada boşanmaya karar verilebilmesi için davacı tarafın boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleştiğini ve bu kesinleşme tarihinden başlayarak 3 yıl geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunu kanıtlaması gerekli ve yeterli olup; davalının kusurunun kanıtlanması gerekmez. Tarafların kusur durumu; boşanma kararı için değil; boşanmanın fer'i olan yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat talepleri bakımından değer taşır....