WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasıdır. Ayrılığa karar verilebilmesi için, boşanma sebeplerinin gerçekleşmesi ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının mevcut olması gerekir (TMK m. 170/3). Barışma ihtimali mümkün olmayan hallerde ayrılığa karar verilemez. Toplanan delillerden, her iki tarafın, ailelerinin evlilik birliğine olan müdahalelerine sessiz kaldıkları, davalı kadının ise, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu ve birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Şu hale göre; evlilik birliği davacı ile davalının açıklanan kusurlu tutum ve davranışları sonucunda ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmıştır....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli evi terk ederek eşini ve evini ihmal ettiğini, sürekli olarak ortak hayatın kurulamaması yönünde hareket ettiğini, müvekkilinin davalıyı akrabasının düğününe katılması için Tarsus ilçesine götürdüğünü ve orada bıraktığını, davalının daha sonra müvekkilini arayarak eve bir daha dönmeyeceğini söylediğini, evi terk ettiğini, müvekkilinin evlilik birliğinin bozulmaması için yaptığı tüm çabaların sonuçsuz kaldığını, davacının davalıya 16/12/2019 tarihinde noterden ortak konuta dönmesi için ihtar çektiğini, davalının yol ve konaklama masraflarını karşıladığını, eve ait anahtarın davalının da bildiği bir adrese bırakıldığını, davalının iki aylık süre geçmesine rağmen ortak konuta dönmediğini ileri sürerek TMK'nın 164. maddesine göre terk nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacıya Tarsus 2....

    Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; TMK’nın 166/4. maddesine dayanak boşanma davasını açmak ve reddinden sonra ortak hayatın yeniden kurulması yönünde girişimde bulunmamakla zaten kusurlu durumda olan erkek eşin, ayrıca eşini haksız olarak başkalarıyla ilişki kurmakla suçladığı, hakaret ettiği ve son olarak ortak konutu terk ettiği görülmüştür. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; kadın eşin ilk davanın kesinleşmesinden sonraki fiili ayrılık süresi içinde evlilik birliğini kurtarmak amacıyla sunmuş olduğu barışma önerisi, ortak hayatın yeniden kurulması için iyi niyetli bir girişim olup, erkek eş tarafından kabul edilmemiştir. Kadın eşin iyi niyetli teklifi sonrasında taraflar arasında barışma gerçekleşerek ortak hayat yeniden kurulmadığı gibi erkek eş tarafından böyle bir iddianın ileri sürülmemiş olduğu gözetildiğinde kadın eşin bu eyleminin “af” olarak nitelendirilmesi somut olayın özelliğine uygun düşmemektedir....

      Aile Mahkemesinin 2012/856 esas, 2014/179 karar sayılı dosyası ile boşanma davasının reddedilmesinden sonra tarafların bîr araya gelerek ortak hayatı sürdürdükleri ve 4721 sayılı TMK'nın 166/4 maddesinde belirtilen şartların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de; 4721 sayılı TMK'nın 166/4 maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmünü haizdir. Davalı kadın cevap dilekçesinde bu geçen süre zarfında ortak günlerde ortak çocuklarla birlikte eşinin ve kendisinin bîr araya geldiklerini İleri sürmüştür....

        Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delilerle ispatlanmış bulunması gerekir. Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 10/06/2010 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 12/04/2016 tarihinde açılmıştır....

          ALİ YILDIZ- Çay Mahallesi İlyas Arslan Bulvarı Adliye Yanı No:1 Kat:2 Daire:2 Sorgun/ YOZGAT DAVANIN KONUSU : BOŞANMA (Ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle) GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :21/10/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı-birleşen dosya davalısı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 08/05/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı 22/10/2014 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olup Çorum 1....

          GEREKÇE : Dava; ortak hayatın yeniden kurulamaması nedenine dayalı boşanma (TMK madde 166/4) ve fer'ilerine ilişkin eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince, gerekçede belirtilen kusurlu davranışlar sebebiyle davalı kadın tam kusurlu kabul edilmiş ise de; tüm dosya kapsamından davacı erkek tarafından açılıp reddedilen ve erkek tarafından TMK’nın 166/son maddesi uyarınca açılan davaya dayanak teşkil eden ilk boşanma davasının 09/11/2009 tarihinde açıldığı, açılan bu davanın “erkeğin eşine ve çocuğuna fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kocanın tamamen kusurlu olduğu, kadının ise boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı” gerekçesiyle reddedildiği ve kanun yolu denetiminden geçerek kesinleştiği ve tarafların bu davadan sonra bir daha bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının 4721 Sayılı TMK'nin 166/4 Maddesi Uyarınca Açtığı Eylemli Ayrılık Sebebine Dayalı Boşanma Davası Yönünden; TMK 166- 4 uyarınca;1.Reddilmiş boşanma davası 2.Ret kararının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması 3.Ret kararının kesinleşmesinden sonra 3 yıl geçmesi kaideleri gereği kusur durumuna bakılmaksızın boşanma kararı verilmesi gerektiğinden mevcut dosya durumunda tarafların izah edilen üç husus eksiksiz olduğundan 166- 4 uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....

          Aile Mahkemesi'nde görülen boşanma davasında kadına yüklenecek kusur bulunmadığından davanın reddine karar verildiğini, ortak çocuğun Mahkemede verdiği ifadesinde de görüldüğü üzere erkeğin sürekli olarak boşanma gayretinde olan ve sorun çıkaran taraf olduğunu, karar kesinleştikten sonra tarafların fiilen bir araya gelmediklerini, erkeğin kadına hakaret suçundan devam eden ceza yargılamasının bulunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafaka miktarının her yıl açıklanacak TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında İzmir 14....

            Sayın çoğunluk, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının, hem Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinin (1.) fıkrasında yer alan sebebe, hem de aynı maddenin (4.) fıkrasındaki fiili ayrılık sebebine dayandığını kabul ederek, bu ikinci sebebe dayanan boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, bozma sebebine göre diğer yönleri incelememiştir. Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....

              UYAP Entegrasyonu