Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların önceye dayalı olayları affettikleri ya da hoşgörü ile karşıladıkları yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı, mevcut olaylara göre davacı erkek tarafından açılan dayanak teşkil eden dava dosyasının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl süre ile tarafların bir araya gelmediği ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
BİRLEŞEN DAVA: Davalı-Birleşen dosya davacısı T3 vekilinin Birleşen Denizli 5.Aile Mahkemesinin 2018/143 Esas sayılı dosyasına ibraz ettiği 27.12.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulması mümkün olmadığı gibi müvekkilinin çocuğunu görme maksadının dışında bir araya hiç gelmediklerini, tüm bu nedenlerle red edilen ve 3 yıl geçmesine rağmen tekrar kurulamayan ortak hayat sebebiyle tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin eşini tehtit etmekle tam kusurlu olduğu evlilik birliğinin bu sebeple sarsıldığı ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu, kararın sonucu itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 16.11.2001 tarihinde kesinleşen ayrılık kararından sonra, ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olmasına dayanılarak tarafların boşanmalarına (TMK.m.172/2) karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.02.2013...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden tesis edilememesi hukuki nedenine dayalı ( TMK 166/4) boşanma davasıdır....
Davalı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü yetki itirazının, cevap dilekçesinde bu yönde bir ilk itirazın bulunmaması sebebiyle istinaf aşamasında dinlenme olanağı yoktur. Toplanan delillerden tarafların 27/06/2011 tarihinde ikinci kez evlendikleri, önce davacı, akabinde davalı tarafından açılan boşanma davalarının İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2015/601 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılaması sonunda 02/04/2018 tarih, 2018/230 Esas sayılı kararıyla kadının davasının açılmamış sayılmasına, erkeğin davasının feragat sebebiyle reddine karar verildiği, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, daha önce görülen boşanma dava dosyasının kapsamı ve dinlenen davacı tanıklarından ortak çocuğun beyanına göre davacının ortak konuttan ayrılmakta ve davacıdan ayrı yaşamakta haklılık iddiasının sabit olduğu, anlaşılmaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında boşanma davasının yargılaması sırasında ara karar uyarınca davalının İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü 2018/39588 sayılı icra dosyası ile çocuk ile kişisel ilişki tesisi için talepte bulunduğu, 05.09.2019 tarihli haciz tutanağında davacının ve çocuğun mahalde hazır bulunmamaları sebebiyle kişisel ilişki tesis edilemediğinin yazılı bulunduğu, aynı icra dosyası üzerinden davalı babanın kesinleşen boşanma kararı uyarınca ortak çocuk ile kişisel ilişki tesis edilmesi için yine 27.05.2022 tarihinde talepte bulunduğu ve 04.07.2022 tarihli çocuk teslim tutanağında adresin kapalı olması sebebiyle kişisel ilişki tesis edilmediği, dosya kapsamı ve toplanan deliller hepbirlikte değerlendirildiğinde davacının iddialarını ispatlayamadığı, İstanbul Anadolu 12....
Tarafların boşanma davasının reddinin kesinleşmesinden itibaren bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. O halde ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin asıl davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin ve reddedilen davadan sonra ortak hayatın kurulamamasında kadının kusursuz, erkeğin tamamen kusurlu olduğuna dair belirlemenin isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde)....
Davacı kadın TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanma davası açmış ,davalı erkek ise TMK 166/1 maddesi uyarınca birleşen dosyada boşanma davası açmıştır.İlk derece mahkemesince asıl dava yönünden tarafların eşit kusurlu olduğuna ,birleşen dava yönünden ise davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmesi isabetsizdir. Dosya kapsamı, taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde;TMK 166/4 maddesine dayalı boşanma davasında,taraflar arasında daha önce açılmış bir boşanma davasının reddedilerek kesinleşmesi,kesinleşme tarihinden itibaren en az 3 yıl ortak hayatın kurulamaması yeterlidir.Davacı birleşen davalı tarafından 07/10/2013 tarihinde açılan boşanma davasının Kayseri 5....
Davacı kadın TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanma davası açmış ,davalı erkek ise TMK 166/1 maddesi uyarınca birleşen dosyada boşanma davası açmıştır.İlk derece mahkemesince asıl dava yönünden tarafların eşit kusurlu olduğuna ,birleşen dava yönünden ise davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmesi isabetsizdir. Dosya kapsamı, taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde;TMK 166/4 maddesine dayalı boşanma davasında,taraflar arasında daha önce açılmış bir boşanma davasının reddedilerek kesinleşmesi,kesinleşme tarihinden itibaren en az 3 yıl ortak hayatın kurulamaması yeterlidir.Davacı birleşen davalı tarafından 07/10/2013 tarihinde açılan boşanma davasının Kayseri 5....